Bölüm 16

139K 7.6K 9.2K
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar

***

"Bir daha söyle, bir daha söyle!" diye bağırdım ayağa fırlarken. Birden kalkmamla sandalyem geriye fırlamıştı. Mahzendeki odamdaydım ancak Berşan'ın sözleriyle rüyada olduğumu düşünüyordum.

"Barlas'la yattım." dedi omuz silkerek. Ardından düşünceli bir ifade takınıp "Aslında teknik olarak yattık sayılmaz. Ayaktaydık." kısaca duraksadı. "Ha bir de oturarak, sonra; banyo duvarında, çalışma masasında, tezgahta." Berşan pişkin pişkin parmaklarıyla seviştikleri yerleri sayarken ben kaşlarımı kaldırmış şok içinde onu izliyordum.

"Berşan!" diye çığlık attım. "Rüya gördüğümü söyle bana."

"Rüya görüyorsun."

Görmüyordum. "Sen değil miydin düşmanımızla ön sevişme yaptım diye, bak dikkatini çekerim 'ön sevişme' bana demediğini bırakmayan." Masama baktığımda elime gelen dosyaların birini ona fırlattım. Hızla kenara kaydığında dosya ona isabet etmeden yere düşmüştü. Göz devirdim. Berşan ve refleksleri..

"Adam taş gibi ama." dedi beni gram sallamazken.

"Siktirtme taşını simdi bana!"

"Sen Alparslan'ı götürürken sorun yok ben sağ koluyla azıcık seviştim diye ne bu tantana?" dedi sakince.

Bir kere ben Alparslan'ı falan götürmemiştim. Göl kenarı dışında daha ileri gitmemiştik. Hep onu yarıda bırakmak için yaklaşıyordum ona. Dün de öyle yapmıştım. Onunla beraber duşa girdiğimde ayılmıştım zaten ve birazcık oynamaktan zarar gelmeyeceğini düşünmüştüm.

Duştayken önünde diz üstüne çökerek sanki ona sakso çekecekmiş gibi davranıp onu umutlandırmıştım. Ardından yerdeki şampuan şişesini alarak ayağa kalkmış ve saçlarımı köpüklemiştim. Tabi Alparslan da bu esnada bana içten küfürlerini yollamakla meşguldu.
Duştan çıktığımda ise Alparslan'ın büyük yatağına yatarak uyumuştum. Onu da odadan kovarak kapıyı kitlemiştim.

"Seni gebertirim Berşan." dedim işaret parmağımı ona sallarken. "Tek seferlik bir şey miydi?" Duraksadım. "Ya da kaç kere yaptıysanız işte." derken gözlerimi devirmiştim.

"Yok İzo, evlenmeye karar verdik(!)" dedi alayla. "Tabiki bir kerelikti."

"Tamam o zaman." dedim sandalyeme geri otururken. Koskocaman insalardı, eğer bir kerelikse problem çıkmazdı. Ama oyun oynamıyorduk ve aralarında oluşabilecek en ufak bir duygusal ilişki tüm işlerimizi bozabilirdi. Berşan aptal biri değildi ve eminim o da bunu benim kadar iyi biliyordu.

"Ee," dedim hevesle. "Nasıldı?"

O da gülerken çalışma masamın üzerine çıkarak bağdaş kurdu ve bana doğru oturdu. Derin bir nefes alırken "Mükemmel." dedi. Sırıtırken "Detaylar?" diye sordum. Ne? Merak ediyordum.

Berşan hevesle detayları anlatırken ben onu dinleyerek arada yorumlarda bulunuyordum. "Barlas da maaşallah. Yıllardır bu anı bekliyormuş sanki."

Berşan gülerken kapının tıklatılmasıyla masamdan inerek koltuğa geçti. "Gel." diye seslendim kapıya doğru. Kapı açıldığında içeri giren Meriz'le gülümsedim. 170 boylarında bir kızıl güzeliydi, kendisi özel ajanlığımı yaparak istediğim bilgilere ulaşırdı. "Hello aşklar." diye cıvıl cıvıl bir giriş yaptı her zamanki gibi.

"Hoşgeldin, geç." dediğimde Berşan'ın karşısındaki koltuğa geçerek rahatça oturmuştu. Ayaklarını Berşan'ın kucağına uzattığında Berşan da bir bacağını onun üstüne atmıştı. İkisinin de normal oturma problemleri vardı.

Ateşten Buz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin