Yeni Kız Grubu (SoL)

13.Bölüm

Ben, YunkYoung, ON, Hyunjin, Jaehyuk, Jieun beraber fotoğraf çektirip programın ismini söyledik. Büyük ihtimalle fragman için kullanacaklardı. Üç kız yanyana oturduktan sonra beylerde karşımıza oturmuşlardı. Ve de kameramanlar gitmişti. Sonuç olarak 6 kişi loş ışıkların altında baş başa kalmıştık.Ortamın iyice sessizleşmesiyle konuşan YunkYoung oldu.

-detaylı olarak tanışalım o zaman(YunkYoung)

YunkYoung elini sırayla hepimize uzattı. Herkes adını söylerken ben ise zaten bildiğimiz şeyi tekrar söylemenin saçma olduğunu düşünüyordum. Bu masada en fazla ne konuşulabilirdi ki? Ne yaptığımızı sorsalar çekim için gün boyunca beraberiz. Sorulabilecek pek fazla soru yoktu. Jieun'un bana seslenmesiyle bakışlarımı onu çevirdim.

-Lucia acaba beni bir gün sizin grubun lideri ile tanıştırabilir misin? Kısa sürede ona gerçekten hayran kaldım. (Jieun)

-Tabi boş vaktinin olduğu gün bir görüşme ayarlayabilirim. Bir idolün kendisinin hayranı olduğunu bilmek onu çok mutlu eder. (Lucia)

-Hyunjin aslında bende Bangchan ile tanışmayı çok isterim (ON)

Hyunjin'in yüzüne baktığımda anlayamadığım tuhaf bir ifade vardı. Yoksa şirketi gerçekten onları görüştürmüyor muydu?

-(hafifçe gülümseyerek) Bir gün neden olmasın?

-galiba konuşacak birşey kalmadı.Birde bizi yanlız bıraktılar. (Jieun)

Jieun'un haklılığını göz devirip kollarımı birbirine bağladım. Biz konuşacak birşey bulamayınca içeriye yemekler ve içeçeklerle garson girmiş ve masayı donatıp çıkmıştı. Ben zaten yeni yemek yediğim için toktum. Ve zaten okyanus ürünlerinden hoşlanmıyordum. Diğerleri yemek yerken kalkıp masadaki içeceklere baktım. Reklama girmemesi için etiketleri sökülmüştü. Yalnızca bir tanesinin arkasında bir not vardı.
Notta bu içeceğin içki olduğu, içmek istersek çekinmememizi çünkü çoktan şirketlerimizden izin alındığı yazıyordu. Diğerlerinin duyması için notu sesli bir şekilde okudum. İçmek isterlerse haberleri olsun diye. Şişeyi yerine bırakıp kendime vişne suyu doldurdum. İçki içmeme sebebip yalnızca şirket değildi. Ben sırf anlık bir zevk için bedenime zarar vermeyi saçma buluyordum. Bu yüzden bizim kızlarla içki içmeyeceğimize söz vermiştik. Onlar yemeğini yerken o kadar canım sıkılıyordu ki anlatamam yani.. Bide masada yengeç ve ahtapot var iğrenç. Küçüklüğümden beri Okyanus kıyısında büyümüş olsamda asla bu canlıları yemedim. Aksine yemek olarak koyuldukları masaya bile oturamama gibi bir huyum var. Bu yüzden bardağımıda alıp mekanın küçük bir camından dışarıdaki insanları izlemeye başladım. Dışarıda yağmur yağıyordu ve önlemini almayan insanlar ya kaçıyor ya da telefon kulübelerine sığınıyordu. Yağmur damlalarının cama çarpma sesi ve çokta yakından gelmeyen okyanus sesi, buradaki ortamın aksine fazla huzur vericiydi. Benim olduğum yer masanın tam karşısında olan sıradan boyutta bir pencereydi. Ve ortamı romantikleştirmek için ışıkları kıstıklarından bulunduğum yer karanlıkta kalıyordu. Bahse varım buraya gizli kamera koymayı bile unutmuşlardı. YunkYoung'ın yanıma gelip benim gibi dışarıyı seyretmesiyle göz ucuyla ona baktım.

-neden bizimle yemedin? (YunkYoung)

-Okyanus ürünlerinden pek hoşlanmıyorum.

-Sen İspanya'da yaşamıyor muydun önceden?

-evet ama biz ailecek bazı okyanus mahsullerini tüketmiyorduk. Ve ben o tüketmediğim şeylerin olduğu masada oturamıyorum. Küçüklükten bir huy işte

-anladım. Burası da baya rahatlatıcıymış. Neyse masaya geçelim gel hadi. Zaten garson topladı masayı.

Kafamla onaylayıp arkasından yürümeye başladım. Az önceki yerlerimize oturduk. Aklıma birşeyin gelmesiyle yaslandığım yerden tepki vermeden aklıma gelenleri söylemeye başladım.