İNTİKAM TUTKUSU

Episode 1 - GİRİŞ -

Hikayeye başlamadan önce uyarmak istiyorum +18 sahneler vardır rahatsız olanlar için +18 sahnelerin başlangıcını ve bitişini gösteren uyarılar koyacağım.

Yazım hataları kitap bittikten sonra düzenlenecek bilginiz olsun.

Keyifli okumalar diliyorum 🎈

18.04.2021

Gözlerimi, zonklayan başımla açtım. En ufak bir hareketimde adeta kafama darbeler alıyordum. Olduğum yerde, tek kolumdan destek alarak doğruldum. Geçmeyen baş ağrıma birde baş dönmesi eklenmişti. Boşta kalan elimi saçlarımın arasına daldırdım. Terden ıpıslak kalmıştım. Hareketsiz bekleyince biraz olsun sakinleşen baş dönmem durunca bulunduğum odaya göz attım. Oldukça büyük olan odanın içerisi koyu tonlarda döşenmişti. Yattığım yatağın sağ tarafında bulunan kapıyı fark etmemle olduğum yerden kalkmaya yeltendim. Bu hareketimle kafama saplanan keskin acı yatağa geri düşmeme neden olmuştu. Derin derin soluklandım 'sakin ol' dedim kendi kendime. 'Sakin ol ve düşün.'

En son evimin sokağında yürüyordum. Elimde market poşeti vardı. Evimin önüne geldiğimde cebimden anahtarlarımı çıkardım, sonra arkamdan gelen bir sese dönmüştüm sonrası karanlık.

Kaçırılmış mıydım? İyide kim neden kaçırsın beni? Oflayarak ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Odanın dışından gelen erkek sesiyle yavaş bir şekilde yatakta doğruldum. Bu sesi bir yerden tanıyordum ama nerden. Uzaktan gelen ses, her geçen saniye yakınlaşıyordu. Bulanık görmeye başlamam normal mi?

Odanın kapısı açıldığında kulağında telefonla bana bakan adama baktım. Bulanık görüyordum ama onu hemen tanımıştım. Sonra aşina olduğum sesini duydum " Kapat sonra konuşuruz, şimdi işim var." dedi telefondakine. Telefonu kapının yanında bulunan sehpanın üzerine gelişi güzel attı.

Elleri kravatına uzandı. Koparırcasına çekip yere attı. Bana yaklaştıkça burnuma dolan, odun, nane ve sigara kokusu, kalbimdeki yerini bana bir kez daha hatırlattı. Ama asla unutamayacağım acı gerçeği hatırlamamla, yatağın en uç kısmına doğru süründüm. Bu ani hareketimle başımdaki o müthiş ağrı tekrar geldi. Elimi acı dolu bir iniltiyle kafama götürdüm. Ayak bileklerimden kavrayan uzun parmaklar, beni bedenine doğru hızla çekti.

Şimdi bacaklarım yataktan aşağı sarkmış, onun sertliğini kadınlığımda hissediyordum. Aşağı sarkan bacaklarımı, beline dolayıp hızla ayağa kalktı. Bu yaptığıyla korkup ellerimi boynuna dolamıştım. Bulanık gören gözlerim, burnumun dibinde ki adamın gözlerinin rengini daha net görüyordu artık. Mavinin en koyu rengini almıştı. Lacivert gözlerini, dudaklarımdan ayırmadan kalın dudaklarını araladı. Sıcak nefesi, yüzüme çarpınca titrememe yüzünde arsız bir sırıtışa neden oldu. Dudaklarını, dudaklarıma yaklaştırıp "Beni özledin mi Angelina? Ben seni çok özledim." dedi.

Gözlerimi yumup hızla atan kalbimin sakinleşmesini bekledim. Yumduğum göz kapaklarımda ıslak bir baskı hissettim. Bu yaptığı, hızlı atan kalbimi dahada hızlandırmıştı. Göğsüm onun sert göğsüne dayalıyken kalbimin hızını hissettiğinden emindim.

Güçlü olmam gerekiyordu. Beni tekrar etkisi altına almasına izin vermemeliydim. Yumduğum gözlerimi hızla açıp kucağından inmek için hamle yapmamla, kendimi sırt üstü yatakta buldum. Yatağa çarpan başım, tekrar ağrımaya ve dönmeye başlamıştı. Üzerinde ki gömleğin düğmelerini hızla çözüp yere attı. Elini kemerinin tokasına götürüp çıkardı. Pantolonunu yere gelişi güzel atıp kısa şortumdan dolayı açıkta kalan bacaklarımı öpmeye başladı. Öpücükleri yavaş ve suluydu. Bu yaptığı her ne kadar hoşuma gitse de bacaklarımı kendime çekip yatakta doğruldum.

Bu yaptığımdan hoşnut olmadığı, bana öfkeyle bakan lacivert gözlerinden belliydi. Dizlerini yatağa koyup bana doğru yaklaşmasıyla elimi havaya kaldırıp "İstemiyorum. Senin bana dokunmanı istemiyorum William." dedim. Havadaki elimi, sinirle tutup bedenimi kendine çekmesiyle kendimi kucağında buldum. Eliyle ensemden tutup alnını alnıma dayadı.

Burnundan soluyordu. Lacivert gözlerini gözlerime dikti. Gözlerinde ki dinmeyen arzuyu görebiliyordum. Beni istiyordu almadan da bırakmayacaktı biliyorum. Benden istediğini ona vermeyecek kendimi ona sunmayacaktım. Gözlerine inatla baktım. Bu yaptığım onu daha da delirtmişti. Tutkuyla yanan boğuk sesini duydum "Ne değişti Angelina? 2 hafta öncesine kadar altımda, adımı sayıklayarak inliyordun. Şimdi ne değişti?" dedi.

Kuruyan boğazımı zorla yutkunarak ıslattıktan sonra zor bela konuştum "Senin ne bok olduğunu öğrendim." dedim. Hissiz bir kahkaha attı. Gülmek bu şerefsiz adama çok yakışıyordu. Dilimin ucunu ısırıp kucağından inmek için hamle yapmamla, belimde ki elleri, kalçalarımdan tutup erkekliğine bastırdı. Bacak aramda hissettiğim sertliğin, bir kalp gibi hızlı hızlı attığını hissettim. Yüzünde oluşan şeytani gülümsemeyle gözlerimin içine baktı.

"Madem öğrendin, oyun oynamayı bir kenara bırakalım. Seni gerçek William'la tanıştırayım Angelina."

🖤🖤🖤

Okunma sayısı artarsa yeni bölüm
gelecek.