Kara keçi

4 2 1
                                    

1950 li yılların başında Ege'nin kırsal bir kesiminde  geçimini hayvancılık ve tütüncülük ile sağlayan genç bir delikanlıydım.
Babam erken yaşta vefat ettiği için eve bakma yükünü tamamen ben sırtlamıştım.
Sabahın erken saatlerinde hayvanları sağar , besler , sütü satıp akşama doğru tarlaya gider tütün kırardım. Sıcak bir yaz ayında yine hayvanları besleyip sütü sattıktan sonra at arabası ile birlikte tuttum tarlanın yolunu. Tütün ektiğimiz tarla evimize bir saat uzaklıkta , ormanın içinde geniş bir yaylaydı.
Akşam yemeğini tarlada yedikten sonra üzerime çöken ağırlıkla içim geçmiş uyuya kalmışım. Uykudan uyandığımda hava kararmaya başlamıştı.Apar topar başladım tütün kırmaya hava iyice kararmış yatsı ezanı okunalı çok olmuştu.
Eşyalarımı topladım at arabasına binip eve gitmeye başladım.Tam ormanında çıkışında bir meeleme sesi duydum.Kara bir oğlak acı acı bağırıyordu. İçimden dedim ki ; Her halde köyden biri sürüyü otlatmaya çıkardı akşam dönüşte oğlak burda kaldı arabaya alayım'da yarın gündüz gözü ile sorarım bu oğlak kimin diye dedim. İndim arabadan oğlağı sırtlayıp arabaya koydum ve yoluma devam ettim.15 dk geçti at terlemeye ve kişnemeye başladı , yükü de  çekemez oldu Allah Allah dedim.Arkama dönüp baktım ve o ufak oğlak iki metreyi aşkın bir keçi olmuş tövbe bismillah deyip sesli bir şekilde Felak nas okumaya başladım. Keçi arabadan atlayıp tekrar ufak bir oğlağa dönüştü ve şöyle dedi " sen dua okumasan ben sana yapacağımı bilirdim" bu tarz olayları yaşayan bir kaç köylü daha vardı.Ben onlar anlattıklarında inanmamıştım başıma gelince onları ve bulundukları durumu daha iyi anladım.
Unutmayın gece karşınıza çıkan her hayvan masum değildir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 30, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kara KeçiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin