EFSANEYE HAZIR OL

599 22 14
                                    

Güneş gözümü yakar gibiydi.Sabah alarmın nalet sesiyle uyandim,saate baktım daha sabahın 5'i.Lanet olsun ya ben alarmı kapatmayı neden unuttum;ama karnım zil çalmaya basladıgı için yataktan kendimi attım.

Elimi gözlerimi ovusturuyordum.Üzerimde büyük bir ağırlık hissediyordum.Mutfaga ilerlerken gözüme salonda bir sandık ilisti"Bu sandıkta neyin nesi?"dedim kendi kendime.Bu sandığı daha önce hiç görmemistim.

Sandığın yanına yaklasmak istedim;çünkü çok korkunç kafa seklinde kabartma vardI.iki yanInda yaratık agzına benzer tutma kolları vardı Sandığın etrafını komple sarmıs korkunç derecede bir yılan veya farkli denebilecek kadar korkunç bir kabartma vardı.

İçimi kemiren bir kurt sandıgın yanına git diyo,aç olan midem ise yemek ye diyordu.Bende yemegimi yedikten sonra bakmaya karar verdim.Mutfaga geçtim.Buzdolabı bombostu,mutfakrafını karıştırdım bir paket makarna ve iki yumurta buldum;makarnayı biraz suda pisirdim ve bir tabaga alarak üzerine ketçap sıkıp yemeye baslicaktım,yumurtaları pisirmekten vazgeçtim.

Bir kahve yaptIm.O kadar üsengeçtim ki hazır kahveye bile suyu tam kaynamadan koymustum.Bir düsünün sabah kahvaltıda kahve makarna ne kötü bir ikili dimi ve bu muhtesem kahvaltımı yaparak.

Elimde kahve ile mutfaktan salona dogru ilerledim.Kahveyi sandığın yanına bıraktım ve sandığı incelemeye başladım."Çok ilginç!"dedim;çünkü bir anahtar deligi bile göremiyordum.Bir süre incelememe ragmen sandığı açamadIm.Vazgeçtim açmaktan artık sonra ilgilenirim senle"dedim çünkü bir ise ihtiyacım vardı.

Buzdolabı bombos...Mutfakrafında servis için bir tabak vardı.Ben bu kadar bos bir evde ya açlıktan ya da parasızlıktan ölebilirdim.

Sigara ve içki kulanmadığım için şanslıydım eger kullansaydım bu kadar yaşayamazdım nalet yatağımda ölür giderdim.Üzerime yakası omuzlarına kadar açık bir tisört giydim ve kapıya dogru ilerledim.Kapıyı açacaktım ki kapıyı biri çaldı kapının deliginden baktım ve gördügüm kisiye şaşırmamıştım Ev sahibine kiranın gününü tam iki hafta geçirmistim.

Kapıya sırtımı dayayarak"Lanet olsun!"dedim.Simdi kapıyı açmasam saçmalamaya baslar diyecektim ki ama zaten başlamıştı."Aç kapıyı!!!"

"Daniel içeride oldugunu biliyorum.Beni polis çağırmaya mecbur bırakma."Daha da saçmalamaya baslamadan kapıyı açtım masum bir ifadeyle;"John çok haksızım.Kendimi sana karşı savunamam;çünkü suan maddi durumda sıkıntılı günler geçiriyorum.Bana biraz daha zaman verir misin?"ve sert bir ses tonuyla "Evi bosaltmanı istiyorum Daniel!"dedi."Bana biraz daha zaman ver.Söz veriyorum fazlasıyla ödeyeceğim."
"Daniel sana en fazla 1 hafta süre verebilirim.O da ailenin hatırına.Bunca yıl sonuçta üzerimde emekleri vardı.Ailen suan hayatta olsaydı seni bu halde görmeleri onları yıkardı.iyi ki seni bu halde görmediler."
John bana ailemi hatırlatan sözcükler söyleyerek canımı yakıyordu.
"Lütfen bunu bir daha yapma."
"Tamam Daniel kızma.1 hafta unutma ya ödersin ya gidersin."Bu John ahmagın tekiydi.
Ailem bir yıl kadar önce erkek kardesimin okul maçı için sehir dışındaki sahaya gittiler.Annem ve kardesim kötü bir maçın ardından eve gelirken kaza yaptilar ve ikisi de olay yerinde hayatlarını kaybetmislerdi.Ben maça gitmemistim.Maçlarla aram fazla iyi degil ve ben o gün kendimi yorgun hissettigim için evde kalmıştım.

Babam ise ben 10 yasındayken kanserden dolayı hayatını kaybetmis,beynindeki tümörü tedavi edilemez duruma geldigi için ölmüstü.Annem ve kardesim öldügü gün bende ölmüstüm."Keske bende o araçta olsaydım!"diyordum.Ailesizlik nasil bir duygu anlatamam.Ailemi kaybettigim zaman dünya benim için durmustu artık.

19 yaşıma yeni girmistim.Okulumu bIrakmak çok zor olsa da çalısmak zorundaydım.O zamanlar bir depo isinde çalışıyordum.Patron durumumu bildigi için beni ise almıştı ve bana o kadar fazla bir maas vermiyordu.Çalışmak zorunda oldugumu biliyordu.Ínsanlar baska bir insanIn açıklarından yararlanmayı çok iyi biliyordular.Ve bundan iki ay önce o talihsizlik başıma gelmisti.

Depodaki teslimatlar kayıptı ve...

SandıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin