Bakugou ve midoriya sabah erkenden çıkmıştı çünkü toplantıları vardı. Normalde spor yapmam lazımdı ama kaslarımın gevşemesini istemiyordum o yüzden soğuk bir duş aldım. Bu hızlı sıkılaşmaya yardım edecektir. Duş sonrası yüzümü temizlemesi için maske yaptım.
Akşam*
Y/n: hey hoşgeldiniz
üzerlerini değiştirip ellerini yıkadıktan sonra birlikte masaya oturduk. Yarınki davet hakkında konuşuyorduk. Davet ve benzeri yerlere onlarla daha sık gitmek istiyordum bu yüzden onları rezil edemezdim. Daha önce aşırı bu ortamlarda bulunmamıştım ama her şeyin bir başlangıcı vardır.
Y/n: saat kaçta gideceğiz
Izuku: 5'de çıkarsak yetişiriz
Saat dörde kadar vaktim vardı. O zamana kadar yetişirim diye umuyordum. Aşırı gergin olduğumu kaç kere daha söyleyeceğim bilmiyorum ama umarım benim yüzümden rezil olmazlar. İtibarları zedelensin istemiyorum çünkü onlar en iyi kahramanlar. Onların ev bebeği gibi olduğum için dışarı pek çıkmıyordum.
Ertesi gün öğleden sonra*
duşumu almıştım ve saçlarımı yapmıştım. Elbisemi giyip hızlıca makyaj yapmaya başladım. Makyaj malzemelerimi Izuku çok önceden almıştı ama ben 4-5 defa kullanmıştım. Şimdi tam zamanıydı. Saçlarımın buklelerini hafifçe dağıtıp küpemi taktım. Artık hazırdım. Yavaşça giyinme odamdan çıktım. Izuku ceketini giyiyordu ve Bakugou gömleğinin düğmelerini ilikliyordu. İkisi de durdu ve beni süzdüler.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Hiçbir şey söylemeden sadece bakıyorlardı.
Y/n: kötü mü görünüyorum? İsterseniz değiştirebilirim
Izuku: h-hayır tatlım mükemmel görünüyorsun
Geldi ve yavaşça elini çeneme koyup anlımı öptü. Izuku uzaklaşıp giyinmeye devam ederken Bakugou hâlâ konuşmamıştı.
Y/n: bir sorun mu var katsuki?
Bakugou: çok güzel görünüyorsun
Y/n: teşekkür ederim
Yaklaştım ve boynunda duran kravatı bağladım. Sonra havaya kalkmış olan yakasını düzelttim. Askılıkta duran ceketi alıp giymesine yardım ettim. Artık hazırdık ve evden çıktık. Saat 5'den biraz geç çıktık ama yetişecektik. Birlikte davetin olacağı yere geldik. Bakugou valeye anahtarı verdi. O sırada midoriya da kapımı açtı ve kolunu uzattı. Yavaşça koluna girdim ve birlikte içeriye girdik. Kırmızı ve siyah ağırlıklı bir salondu. Işıklandırması büyük avizeler ve beyaz ışıkla yapılıyordu. İçerdeki kadınları görünce istemeden özgüvenim düşmüştü. Hepi çok güzeldi ve uzun yırtmaçlı elbiseler giyiyorlardı. Hepsi benden büyüktü. Ben daha 19 yaşındaydım ve tahminen diğerleri 25-26 yaşındalardı. Onlardan genç olmam moralimi yerine getirdi. Ben salonu incelerken yaşlı sayılır bir adam düğmelerini ilikleyerek ızuku ve Bakugou ile el sıkıştı. Sonra benim elimi eğilerek öptü. Gerçekten utanmıştım. Sonra ayaklı masalardan birisinin başına gidip konuşmaya başladım. Sonra başka tanımadığım bir çift gelip bizimle konuşmaya başladı. Söylediklerine göre gaylermiş ve 3 senedir birliktelermiş. Durmadan ilişkilerini övüyorlardı ama bu sıkıcı değildi aksine ikisini çok sevmiştim. Enerjik ve tatlı insanlardı. Çiftten birisi garsona işaret etti ve uzun bardaklarda hepimize şampanya getirdi. İstemesem bile bardağı aldım. Alkol pek sevmezdim ve şu ana kadar çok tadına bakmamıştım da. Bir yudum aldım. Tadı benlik desem yalan olurdu. Bakugou ve ızuku bunu biliyordu.