"İyi ki doğdun Lucy iyi ki doğdun, iyi ki doğdun Lucy!!"diyerek ellerini birbirlerine çarpan Lalisa, Chaeyoung ve Taehyung sevinçle Lucy yerine pastayı üflediler.
Kedisi sahip olduğu hastalık yüzünden her zamna bitkin olur ve çok ses çıkarmazdı ama sanki hissetmiş gibi doğum gününde miyavlayıp duruyordu. O gün diğer günlere nazaran Lalisa'ya daha çok sarılmıştı kedicik.
Büyük annesi pastayı dilimleyip torununa ve arkadaşlarına dağıttıktan sonra çok güzel sohbete daldılar. Fotoğraf çekilip sosyal medya hesabında paylaşan Chaeyoung sevinçle herkese çektikleri fotoğrafları gösterdi.
Taehyung ise Lalisa'nın büyük annesinin en sevdiği kişilerden biriydi o akşam da büyük annesi sevgisini çok güzel sergilemiş Taehyung'u hiç rahat bırakmayacak şekilde sarılıp durmuştu.
Günleri eğlenceli geçen gençler ertesi gün tekrar üniversitelerinin önünde buluşup derslerinin olduğu sınıfa doğru ilerlediler.
"Açıkçası burda kilolu çıkmışım bu fotoğrafı beğenmedim!"dedi Chaeyoung sitem edercesine. Taehyung ise histerik bir şekilde gülmüş ardından "Sincap yanaklı Chae!!"diyerek dalga geçmişti.Lalisa onların bu haline gülerken bir anda telefonu çaldı. "Efendim büyük anne."dedikten sonra kötü bir haber almıştı Lalisa. Suratındaki mimiklerden aslında ne kadar acı çektiğini anlayabilirdiniz, yaşadığı zorlukları atlatmak bir yana her sevdiğinin ölümünü izlemek çok daha zordu.
Daha dün gece doğum gününü kutladığı kedisi Lucy, bugün ilerleyen hastalığı nedeniyle kendi kendine can vermişti, olanlara şahit olan büyük annesi ağlayarak Lalisa'yı aramış onu da bu acıya davet etmişti.
Lalisa üzgünce yüzünü kapattı ve koşarak lavaboya gitti ne olduğunu anlayamayan arkadaşları onun peşinden ilerlerken Chaeyoung onunla birlikte lavaboya girdi.
"Lalisa ne oldu güzelim iyi misin?" Diyen Chaeyoung'u duyamıyor gibiydi.
Lalisa yüzünü suyla yıkamaya çalışırken yüzünün kenarlarındaki saçları ıslanmıştı ama bu onun pek de umrunda değildi. Ağlamasını durduramıyordu ve evet bir kez daha sevdiği şeyleri kaybetmenin acısını hissetmeyi istemediğine rağmen o acı onu gelip buluyor diye çok üzülüyordu.Lalisa yüzünü yıkamayı bırakmış ağzından hıçkırık koptuktan sonra eline peçete alan Chaeyoung onun yüzünü sildi kendi çekip sarıldı Lalisa'ya.
"Tamam sakin ol canım, geçti."diyerek onu sakinleştirmeye çalışsa da Lalisa çok iyi biliyordu o acıların geçmeyeceğini."Sakin ol tamam bak ben yanındayım."diyerek sırtını sıvazladı Chaeyoung.
Lalisa birazcık sakinleşmiş derin nefesler almaya çalışıyordu. Göz yaşlarının haddi hesabı kalmamıştı."Tamam sakince anlat bakalım kim seni üzdü böyle-"Chaeyoung konuşmaya devam edemedi çünkü lavabonun kapısının ardından Taehyung gür sesi ile bağırmıştı.
"İyi misiniz?"diyen Taehyung için kapıyı açtı Chaeyoung, onun içeri girmesini sağladı zaten içeride başka bir kız yoktu.
Taehyung yaklaşıp Lalisa'ya baktı, hiç iyi görünmediğini düşünerek ona sarıldı Lalisa da annesini bulmuş kedi yavrusu gibi Taehyung'a sarıldı."Tamam geçti, geçti."diyerek sakinleştirmeye çalışan Taehyung kaş göz hareketi ile Chaeyoung'a 'ne olmuş?'dedi ama cevabını Chaeyoung da bilmediği için öğrenemedi.
"Pekala, şu an sakiniz."diyip Lalisa'nın yüzünü avuçlarının arasına aldı. "Anlat bakalım."dediğinde Lalisa nefesleri arasından olanları anlattı. Arada hıçkırıkları ya da ağlama sesleri duyuluyordu.
"Tamam güzelim geçti artık biz senin yanındayız."dedi Chaeyoung ve o da onlara sarıldı. Günleri kötüye doğru giderken Lalisa artık ağlamayı bırakmış derslerine odaklanmıştı hatta olduğundan daha fazla odaklandığı için arkadaşları ondan endişeliydi. Neyse ki Lalisa iyi olduğunu söyleyerek kütüphaneye gitmiş ve kitaplarına dalmaya devam etmişti.
Taehyung acilen arayan ablası nedeniyle apar topar ordan ayrılmış eve gitmişti, ablası yurt dışından geliyordu ve bu nadir anlardan biriydi. Lalisa ve Taehyung'un ailesi yakındılar ve Lalisa da Taehyung'un ablası olan Jisoo'yu merak etmişti.
Chaeyoung da bir süre Lalisa'nın yanında durmuş ardından eve gitmek zorunda kalmıştı ailesi her zamanki gibi olan akşam yemeklerine geç kalmaması gerektiğini söylediği için. Ailesi sert ve kuralcı olan Chaeyoung ailesinin aksine daha samimi ve sevecendi.
Lalisa kütüphanede kitap okurken bazı acılarından uzak olduğunu hissediyor hatta daha fazla kalmak istiyordu.
Bölümünü isteyerek seçmiş ve bölümüyle gurur duyuyordu. Lalisa Tarih bilimini okuyordu. Gelecekte de bir müzenin sahibi olmak istiyordu. Belki arkeolog olurdu hala karar vermemişti ama bölümünü çok seviyordu.Chaeyoung ile aynı bölümde oldukları için tanışmış Taehyung ile ise büyük anneleri arkadaş olduğu için küçüklükten beri tanışıyorlardı.
Lalisa kitabına dalmış okumaya devam ederken havanın karardığını anlaması zor olmuştu ayrıca büyük annesine kütüphanede olduğunu ve geç çıkacağını haber vermişti. Fakat hava çok kararmıştı ve Lalisa artık çıkması gerektiğini düşünüyordu. Yaşadığı zorlukları o kadar zor atlatıyordu ki nasıl baş edeceğini bilemeyerek kendini sadece kitap okumaya vermeye çalışıyordu.
Kütüphaneden çıkmaya hazırlanıyor, kitaplarını ve diğer eşyalarını çantasına koyuyordu. Kütüphanenin kapısından çıktığında belli belirsiz bağırışlar duymuştu. Bu saatte bağırış hem de fakültede diye düşündü.
Şaşırmış ve merak etmişti sesin geldiği yöne doğru ilerleyip sesleri duymaya çalışıyordu.
"Ben burda daha fazla kalamam! Beni derhal bu üniversiteden alacaksınız!"diyerek yüksek sesle konuşan bedeni tanımaya çalışıyordu fakat bilinmesi bir gerçek vardı ki Lalisa zaten bu üniversitede çok az kişiyi tanıyordu.
"Ben daha fazla tahammül edemeyeceğim! Beni bu fakir okula göndermekle çok büyük bir hata yaptı senin kocan! Şimdi derhal beni burdan alacaksın!"diyerek karşı tarafa emirler yağdıran kişinin daha yeni telefonla konuştuğunu anlayabilmişti Lalisa.
Lalisa birazcık ileri gittiğinde yanındaki çöp kutusunun sallanması ile telefonda konuşan beden Lalisa'ya doğru yaklaşmaya başladığında Lalisa da korkusundan geri geri yürümeye başlamıştı. Gözlerini sımsıkı kapamış ellerini sıkmaya başlayan Lalisa hızlı bir şekilde yürüyor sadece burdan çıkmak istiyordu.
Bileğinde hissettiği ağırlıkla yutkundu, sırtının duvara yaslanmasını yeni fark etmişti. Karşısında bir beden olduğunu burnuna gelen buram buram parfüm kokusundan da anlayabilirdi. Öyle ki resmen parfümle banyo etmiş diye düşündü.
"Yüzüme bak!"sesin geldiği kişi tam karşısında olmasına rağmen Lalisa ne gözlerini açmış ne de tırnaklarını etinden ayırabilmişti.
Yavaşça gözlerini aralayan Lalisa karşısında gördüğü kişiyi tanımadığını fark etti. Karşı taraftaki erkek beden de aslında karşısında duran kızı tanımadığını anlamıştı."Neden kaçıyordun?!"dedi karşısındaki beden.
"K-kaçmıyordum sadece eve gidecektim."dedi Lalisa, sesinin sürçmesi ona ihanetti.
"Beni dinliyordun değil mi?"dedi karşısındaki beden.
"Sadece kulak misafiri oldum, bir şey duymadım."dedi Lalisa.
Lalisa bileğindeki hissettiği ağırlıklığı tekrar hatırlamış gözlerini bileğine çevirmişti, karşısındaki beden bir güzel sarmıştı bileğini Lalisa kaşlarını çatmış bileğini geri çekmişti."Kaba tavrınızdan dolayı açıkçası kırıldım."dedi Lalisa bileğini ovalarken.
"Açıkçası telefonla konuşmamı dinlemenize de ben kırıldım."dedi karşısındaki adam.Güzel bir hikaye olduğunu düşünüyorum hoşuma gidiyor arada bir izlediğim ve yazmak istediğim bazı sahneleri koyacağım. Bu çok güzell
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The False• liskook (ara verildi)
FanfictionÜnlü manken Jeon Jungkook dergi çekim anlaşmasını bozarak itibarını zedelediği için babasının emri üzerine devlete bağlı üniversiteye okumak için gönderilir. Lalisa ise hayatında sadece büyük annesi ve kedisine sahip olan çalışmaktan başka hiçbir u...