•3• "kookie?"

502 60 4
                                    

  Konuşmaları hangi konuda, onu takip etmesi gereken Lalisa şu anda adamın bir dizi setinden çıkmış gibi olduğunu düşünüyordu, okullarına gelecek olan ünlü mankenin sadece saçını görmüştü ve şu anda karşısında duran bedenin saçları da aynı şekildeydi. Gerçi okuldaki çoğu erkek bu saç stilinin havalı olduğunu düşünerek bunu tercih ediyorlardı herhangi biri olabilir, diye düşünse bile onun ünlü olacağını düşündü.

"Her neyse beyfendi müsade ederseniz evime gideceğim."diyerek başını yukarı kaldırarak konuşan Lalisa'ya histerik bir gülüş attı karşısındaki.
"Cidden mi?İmzamı falan istersin diye düşünmüştüm."dedi karşısındaki adam. Lalisa emin olmuştu o yeni gelen kurabiye çocuktu.

"Siz, yeni gelen Kookie misiniz?"dedi Lalisa. Jungkook bunu duyduğunda kocaman bir kahkaha patlattı. "Şimdi de bu takma ismi mi buldular?"dedi bir alaycı biraz da sitem dolu ifadeyle.

Adamın tavrına uzaktan şöyle bir baktı ve aslında çok da uzakta olmadığını fark ederek "Biraz uzaklaşır mısınız çok yakınsınız!"dedi Lalisa sinirli bir ifadeyle.
"Her zaman bu kadar dürüst müsünüz?"dedi Jungkook.
"Evet dürüst olmaya özen gösteririm ayrıca kusura bakmayın, ben sizi tanımıyorum sadece arkadaşlarım ünlü bir mankenin geleceğinden bahsetmişti. O kadar bilgiye sahibim"dedi Lalisa bilgili bir ifadeyle.
"Peki ya ismimi Kookie olarak mı tanıttılar?"dedi Jungkook.

"Emin değilim, yani çok dikkat etmedim."dedi dudaklarını birbirine bastıran Lalisa.
"Pekala öyle olsun, senin ismin neydi?"dedi Jungkook.
"Benim ismim Lalisa, memnun oldum böyle bir karşılaşma olduğu için de üzgünüm."dedi Lalisa.
Jungkook histerik bir şekilde güldü. "Telefon konuşmamı dinlemeseydin bunlar olmazdı, neyse ki bu okulda okuma gibi bir sebebin var."dedi Jungkook.

Lalisa onun bu iğneliyici tavrının sebebini anlayamamıştı.
"Pardon anlamadım?!"dedi Lalisa.
"Şunu demek istiyorum böyle rezil bir davranışı ancak rezil bir okulda okuyan bir kişiden beklerim. Neyse ki bu okuldan kurtulacağım!"dedi Jungkook.

Lalisa onun bu küstah tavrını hiç beğenmemişti kaşlarını çatmış dik dik Jungkook'a bakıyordu.
"Ben de bu saldırgan tavrı ancak kendini beğenmiş küstah bir mankenden beklerdim sanırım siz daha aşağılık bir konumda oluyorsunuz. İyi akşamlar dilerim."diyerek Jungkook'un yanından geçip giderken burnundan soluyan bir Jungkook bırakmıştı arkasında Lalisa.

Arkadaşının bahsettiği o ünlü mankenin egoist birinin çıkacağından emin olan Lalisa artık bu düşüncesini kanıtlamış gibiydi.

Hem beni hem de okulumu küçümsüyor bu ne cüret diye düşünen Lalisa evin yolunu sinirli bir şekilde kat etmeye devam ederken durağa varmıştı bile. Şimdi sadece otobüse binip eve gitmesi kalmıştı.

Gece geç bir saat olduğu için bir daha asla okuldan geç çıkmayacağına dair kendine söz vermişti. Durakta oturuyor ve otobüsün gelmesini beklerken yanına bir adam oturdu. Yaşını almış adam sürekli bir şarkı mırıldanıp duruyordu. Ayağa kalkıp şarkıyı sesli söylemeye başlayan adamdan biraz korkmuştu Lalisa, sonra adam Lalisa'ya elini uzatmıştı. Lalisa kaşlarını çatmış ve başını iki yana sallamıştı. Adam sendeliyor ve birazcık da bağırıyordu. Lalisa ayağa kalkmış tam gidecekken adam onun kolundan tutmuştu.

"Bir şarkımız olsun istedim, senle beraber...
benimle oynamalısın, gecelerimizde beraber...
Hayatımız olmalı beraber..."

Adamın şarkı sözlerini garip bulan Lalisa kolunu geri çekti. "Beyfendi lütfen uzak durun!"dediğinde adam gülümsedi. Konuşmaya başladığı an Lalisa'nın aniden elini tutmuş ve okşamaya başlamıştı. Durakta bulunan afişlere sırtı çarpan Lalisa'nın kaçacak yeri de kalmamıştı

"Bak hanımefendi oldukça açık olduğumu düşünüyorum. Bu gece benle ol karşılığında güzel bir para alırsın-"

"Sen ne diyorsun terbiyesiz sapık!!"diyerek yüzüne biber gazı sıkılan adam bağırarak yere yatmıştı.
"Aman tanrım gözlerim!!"diyerek inleyen adam sinirle ayağa kalkmış Lalisa'ya doğru saldırıyordu.  Adam bilerek Lalisa'nın yüzüne doğru ellerini sallıyor onun yüzüne dokunmaya çalışıyordu. Lalisa tekrar sıkacağı sırada adamın arkasından gelen başka bir beden sayesinde adam ensesine aldığı darbeyle yere yığılmıştı. Lalisa korkuyla ellerini ağzına kapatmış iri gözleriyle karşısında duran Jungkook'a bakakalmıştı.

Jungkook sinirle adama bakıyor aynı zamanda elindeki odunu yere fırlatmıştı. Lalisa korkuyla geriye doğru çekildi belki de adam ölmüştür diye düşünüyordu. Jungkook yaklaşıp adamın nabzına baktı tek kaşını kaldırıp gülümsedi. "Maalesef gebermemiş."dediğinde Lalisa "Yha!!"diye bağırmıştı.

"Ben halletmiştim! Biber gazıyla etkisiz hale getirmiştim!"dedi Lalisa.
"Neden ona vurdun?!"dediğinde Jungkook kahkaha attı.
"Senden almış olduğu bu bilekliğin onda kalmasına izin verecektin yani?"diyip adamın avcundaki Lalisa'ya ait olan bilekliği kıza uzattı.

"Elini tuttuğunda bilekliğini almıştı."dediğinde Lalisa derin nefes alıp bilekliği eline aldı. "T-teşekkür ederim."dedikten sonra bir kez daha nefes aldı. Nefes aldıkça daralıyor gibi hissediyordu. Gözlerini kapatıp sakin olmaya çalıştı ama nefes almasını düzenleyemiyordu.
Omzunda hissettiği baskıyla geri çekilecekken Jungkook onun elinden tutmuş ve okşamıştı. "Sakin ol, sakin ol geçti."dediğinde Lalisa derin nefesler alırken asla gözlerini Jungkook'un gözlerinden ayırmıyordu.

Korkusundan panik atak geçiren Lalisa yutkunuyor aynı zamanda nefes almaya çalışıyordu. Jungkook yaklaşıp Lalisa'nın burnunu sıktı parmaklarıyla. Lalisa şaşkınca kaşlarını çatmış Jungkook'a bakarken. Parmaklarını geri çekti ve Lalisa derin nefes aldı.

"Nefes almayı unuttuğun için nefessiz kalman gerekiyor böylece vücudun nefes almak isteyecek ve düzeni kendi kendine sağlayacak senin yapmana gerek kalmayacak."dediğinde Lalisa nefesler alırken aynı zamanda yorgunluğunu ifade eden inlemeler de çıkarıyordu. Bugün çok ağır bir haber almıştı yetmemiş kendine ceza olarak geç vakitlere kadar kitap okumuştu ve şimdi de orta yaşlarda bir adam tarafından tacize uygulanmaktan kurtulmuştu.

Jungkook telefonunu çıkarıp polisi aradı ardından Lalisa'nın kolundan tutup onun yürümesine yardımcı oldu, durağa yakın olarak park ettiği arabasına bindirdi ve sürmeye başladı.

Lalisa evini tarif etmişti böylece kapısına kadar bırakmıştı Jungkook onu.
Büyük annesiyle tanışıp arkadaşı olduğunu söylemişti Jungkook.
Lalisa bitkin görünüyor aynı zamanda üzgün duruyordu. Jungkook ona yardım etmeliyim diye düşünerek başladığı bu davranıştan birazcık utanıyordu. Şımartılarak büyütülmüş, her istediği eline verilen biri yardım ediyor. Biraz garip bir durumdu onun için. Jungkook saygısını takınıp büyük anneyle kısa bir sohbet etmişti. "Kızım çok kötü bir haber aldı hem de benden. Çok üzülmüştür zavallı. Uzun zamandır onunla olan evcil hayvanı kedisinin bugün ölüm haberini aldı."diyen büyük anneyi başıyla usulca onayladı Jungkook. Fakat hala bir hayvan için neden üzüldüğünü anlayamıyordu çünkü Jungkook kaybetmenin ne demek olduğunu tam olarak bilmiyordu.

Lalisa, büyük annesi ve Jungkook'u yalnız bırakmadan hemen önce yorgun bakışlar eşliğinde Jungkook'a tekrar teşekkür etmişti.
Onun bu yardımsever davranışı onu şaşırtmıştı ama bunu düşünecek vakti yoktu sadece pek de işe yaramayan biber gazına bakarak uykuya daldı. Korkmuştu hem de çok korkmuştu. O adam sarhoş olmasaydı kendi bilicinde olsaydı ve bu davranışları yapmaya devam etseydi belki de bundan kolayca kurtulamayacaktı, gece boyu yaşadığı olayı kurgulayarak bir sürü kötü son düşünmüştü. Çok korkmuştu.

 Çok korkmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
The False• liskook (ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin