Neden hemcinslerin birlikteliğine izin verilen bir yerde büyümedim? Orada yaşamıyorum? Neden? Tanrının benden nefret ettiğini düşünmeye başladım.
Bu birlikteliğe izin verilen yerler, kesinlikle önyargının olmadığı bir yer olmalı. Herkesin özgür ve seçimleriyle yargılanmadığı bir yer. İşte ben bu lanet kasaba yerine orada olmak istiyorum!
Size söylemediğim bir şey var. Ben Chanyeol ile birlikteyim. İlişkimizin başladığı zaman yaklaşık bir yılı geçti. Onu her hücreme kadar seviyorum.
Ama ikimizin de yaşadığı bu kasabada bir erkeğin bir erkeği arzulaması kabul edilemez bir şey. Yada bir kızın bir kızı... Aynı şey işte. Kalbinde, hemcinsine aynı arzu bulunduran herkes cehennemde yanacak. Bunun için bizim ilişkimiz desteklenmiyor. Birileri öğrenirse eminim ki bize her şeyi yaparlar. Chanyeol'un iyiliği için saklamak zorundayım. Belli etmemeliyim. İnsanlar içindeyken ondan uzak durmalıyım. Bu benim için gerçekten zor.
***
Okulda ders molasındaydık. Bir nevi teneffüs işte. Tuvalete gitmem gerektiğini hissettiğimde sıramdan kalktım ve tuvalete doğru ilerledim. Bizim kattaki tuvaletin kapısında 'Arızalı' yazısını gördüğümde yüksek sınıfların olduğu kata doğru ilerledim. Tüm tuvaletlerin arızalı olduğu gerçeği kafamı kurcalamıştı. Tuvalete doğru ilerledim içeri girip kapıyı kapadım. İşimi görüyordum işte. Sonra tanıdık bir ses işittim... Bu ses... Chanyeol'a aitti. Birileriyle konuşuyor olmalıydı.
"Ya! Hafta sonu Baekhyun ile görülmüşsün dostum! Sizi samimi bir şekilde görmüşler. Aranızda bir şey mi var?"
Sesimi çıkaramadım. Yakalanmış olduğumuza inanamıyordum. Aslında burası küçük bir yerdi herkesin bizi görmesi mantıklı geliyordu kulağa. O sırada Chanyeol'un sesini duydum.
"Siz ne saçmalıyorsunuz? Gay miyim ben? Ben kızlardan hoşlanıyorum. Saçma sapan konuşup beni sinir etmeseniz iyi olur" bunu sert söylemişti. Bu laflarını çokta umursamamıştım. Çünkü gerçeği biliyordum. Chanyeol, benimle birlikteydi. Herkes den saklasak da o benimleydi. Kızlardan hoşlanmadığını biliyordum. Bu yüzden aldırış bile etmedim. Sonra birkaç adım sesinden sonra tuvalet sessizleşti. Onlar çıkana kadar bekledim. Onların gittiğinden emin olduğumda bende tuvaletten çıktım.
Chanyeol'un bu kadar baskı görmesine dayanamıyordum. Onu seviyordum çünkü.
Chanyeol'u ilk olarak 9 yaşındayken teyzemin düğününde görmüştüm. O zamanlarda benden uzundu. Siyah takım elbisesi ve papyonu vardı. Saçlarını öne doğru yapmıştı o zamanlarda. Düğünde ki herkes teyzeme ve yeni eşine bakarken ben o çocuğa bakıyordum. Chanyeol... o çok sevimliydi. Onunda bana baktığını görmüştüm. Uzun süre bakışmıştık hatta!
Geçen sene karşılıklı itiraflarımız ile birlikte olduk. O günden beri beraberiz. Genellikle hafta sonları tüm aileler evlerindeyken dışarı çıkardık. Yakın arkadaş görünümünü versek de ikimiz beraberdik. Ama bunu kimseye belli etmiyorduk. Kuytu köşelere giderdik genellikle. Chanyeol öyle yerleri çok iyi biliyor. Ama her hafta başka yerlere gidiyoruz. Yakalanmamak için ama sanırım bu sefer batmıştık.
Aslında bu şeyin üzerine çok düşündüm. Kendi kendime bunun geçici olabileceğini düşündüm. Ergenlik evresi gibi. Gelip geçici olabilirdi belki de. Ama o an anladım ki Chanyeol'a sarılma isteğim ve onu öpme düşüncesinin bana ne hissettirdiğini hatırladım. Böylece bunun bir evre olmadığını anladım.
Bu yüzden kendimden iğrendim.
Ben kimsenin istemeyeceği bir arkadaş, hata kimsenin istemeyeceği bir evlattım.
Ben normal değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Homofobik Kasaba ✔
Kurzgeschichtenİhtiyacınız olan tek şey herkes tarafından oluşturulan küçük bir sevgi mi? Yoksa herkesi karşısına alabilecek cesaretinde olan bir aşk mı? ■ #Baekyeol ■ Kurgu, tamamen bana ait değildir. Ödüllü bir kısa filmden uyarlanmıştır.