Eleştiri Kazanı: Karakterlerim

477 54 332
                                    

Kendi karakterlerini eleştirmek mi dedi biri?
Açın yolu ben geldim.

İlk önce karakterlerimi sonra kitaplardaki shipleri eleştireceğim. Hadi bakalım başlayalım.

❃❃❃❃

FENİKS, Mehir Gökkaya: Sanırım Mehir kendimden çokça özellik verdiğim nadir karakterlerimden birisi. Diğer karakterlerimin çoğu bana dair ufak tefek izler taşır üzerlerinde ama Mehir...

Mehir denince aklıma ilk nezaket ve korku geliyor. Çok nazik bir cadıydı, laf sokuşları bile nezaket taşıyordu. BİR DE BU KIZA HUFFLEPUFF DEĞİL DERSİNİZ. Neyse, devam.

Öte yandan da çok korkuyordu. Sürekli bir ölüm korkusu, ailesindeki herkesin ölümünü gördüğü için kendi güvenliğine karşı duyduğu tedirginlik... Üstelik Sirius gibi pervasız biri hayatına girdiğinde bu korku katlanarak arttı çünkü Sirius tehlikelere karşı gerçekten çok pervasızdı gençliğinde.

Çok da özveriliydi be. Kendinden önce sevdiklerini getiriyordu. Feniks'ten o yüzden ayrıldı, Sirius için öldü.

Tabii fazla hım... Korumacıydı kendine karşı. İlk bölümlerden birinde Sirius aile kehanetlerini okuduğu için ona İşkence Laneti atmıştı -tabii tam becerememişti- ve Sirius'un onu aldattığını sandığında onu tamamen silmişti hatta orada da bir Crucio gelecekti ki Lily onu durdurmuştu.

Kendine karşı korumacılığı kendisine zarar vermek isteyen kişilerin varlığından endişe ettiğinden. Yani başında halihazırda bir tehdit olduğu için herkesin o tehdide çalıştığını düşünüyor. Kendini tüm kötülüklerden korumak için bir dürtüsü var çünkü zaten kocaman bir kötülük var başında, dahasına gerek olmadığını düşünüyor.

Mehir'le ilgili canımı sıkan tek şey onu fazla mükemmel yaratmış olmam. Hem çok güzel, hem yetenekli bir cadı, kişiliğinde neredeyse kötü hiçbir özellik yok... Eh, o da benim kusurum olsun diyelim.

BET ON HER, Jennifer Allard: Dünyanın en tatlı cadısı karşınızda! Veela olup efsunundan nefret etmesi, güzelliğinin dışında görülmek istemesi beni ona en çok çeken şeylerden birisi.

Ayrıca o da bir Hufflepuff olarak nazik birisi. Fakaaat, tıpkı Hufflepuff'ın sembolü porsuk gibi sinirlendiğinde kendinden büyük hayvanlara meydan okuyup onları kaçırmayı başarabilen birisi. İddiayı öğrendiğinde yıkılıp her şeyi dağıtmak yerine aklını kullanıp herkesi dumura uğratmıştı.

Bu da Hufflepuffları kızdırmamamız gerektiğinin bir göstergesi bence.

Jennifer kan görüşleri için biraz linç yedi -ıdc bu arada- ama o kan görüşünü şöyle düşünerek yazdım. Tam bir safkan egemenliği, insanları öldürmeyi isteyemezdi çünkü eh, Jennifer bunun için fazla iyi niyetli bir cadıydı.

Ama Regulus'un kafasını karıştırmayı başarabilmesi için Regulus'un düşüncesiyle kan hainlerinin -onların deyimiyle- düşüncelerinin ortasında bir yerde olması gerekiyordu. Başka türlü Regulus'un zihnine girmesini ben mümkün görmüyordum. Çünkü Regulus, Voldemort'u fanatik bir şekilde destekliyordu.

Yav onun dışında sarı civcivim onu yerim cidden. Regulus'la ilişkileri için en çok çabalayan, emek veren ve Regulus'un arkasında duran kişi oydu. Regulus'un uğruna ailesine karşı gelebileceği tek kişi de oydu.

JENNIFER SANA AŞKIM KABARDI.

KARANLIK MELEZ, Bianca Hera Black: Arkadaşlar Allah size Bianca'nın basiret bağlanmasından vermesin yemin ederim.

AUDRIS'LE,Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin