Alarm sesiyle uyanmayı telefonumun çalmasıyla uyanmaya tercih ederdim ama ne yazık ki sabahın köründe zarıl zarıl telefonumun sesiyle uyandım.
"Efendim Melis" "Aşkım hazırlandın mı yeni iş yerine bırakayım seni" "Melis Allah aşkına be kardeşim hava daha tam olarak aydınlanmadı bile ne hazırlanması yatıyorum ya" "ya kalksana be saat yedi buçuğa geliyor geç kalacaksın" "Ay defol öff" diyerek suratına kapattım telefonu evet ben tez canlıydım bir yere asla geç kalmazdım ama Melis benim en az 2-3 katımdı, hazır uyanmış ken dalmamak için yataktan kalkıp hızlıca hazırlandım sonrasında kendime bir kahve yaparak balkonuma çıktım ve sigarayla birlikte kahvemi yudumlamaya başladım, biraz daha boş boş oyalandıktan sonra saat 11'e gelirken evden çıkıp arabama bindim ve yeni iş yerime doğru sürmeye başladım. Ah bu arada ben Ala yüzyıllardır hayalini kurduğum mesleği yapıyorum şef yardımcılığı... yaşımı da söylemeyeyim yaşlandık artık...Yaklaşık 35-40 dakika sonra dışarıdan bakınca bile muazzam görünen restoranın önüne geldim, hızlıca arabamı park ettim ve içeriye adımladım. Bana yardımcı olacak olan Selin hanımı bulduktan sonra kendisiyle biraz muhabbet ettik ama asla havadan sudan değil sadece iş odaklıydı... Konuşmamız bittikten sonra hem mutfağı görmem hemde şef ile tanışmam için bana eşlik etti.
Şefle kısa bir tanışmamız oldu (Mükemmel bir kadın) ama 2 dakika içerisinde kendisini boğacağıma emin oldum, hareketleri be lafları çok sert ve netti aslında mutfakta böyle şeylere hepimiz alışıktık ve aslında bende genellikle sert olurdum ama onun ayrı bir egosu var gibiydi sinir bozucu fakat hoş bir ego...
Bütün gün boyunca mutfaktaki herkesle tanıştım ve ufak tefek yapmaları gereken şeylerde yardımcı olup fikirler verdim. O kadar iş aşkıyla yanıp tutuşuyorum ki anlatamam (!) Yarın başlamam gerektiği halde ben bugünden az da olsa başladım bile.
Akşam restoranın çok yoğun olmamasına rağmen saat 21.00 civarı milletin işi bitmişti ve ben o saate kadar oradaydım çünkü saçma bir alışkanlığım vardı çalıştığım yerden en son ben çıkardım taaaa kiiii şefimiz resti çekip en son ben çıkarım gidebilirsin diyene kadar... Bu kadın ya inadına yapıyor yada gerçekten cins birisi olmalı. Mutfakta çalışan herkesi delirttiğine yemin edebilirim ama disiplin iyidir özellikle bu tarz bir çalışma ortamınız varsa herkesi organize bir şekilde tutmak zorunda olursunuz ve bazı insanlar normal laftan anlamadıkları için aslında kurunun yanında yaş da yanar.
Şefin çık demesi üzerine üzerimi değiştirerek restorandan çıkıp arabama bindim, aslında her şey çok güzeldi herkes işini çok iyi yapıyordu, mutfak zaten bir harikaydı, şef idare eder...
tek problem şefin sürekli emirler yağdırıyor olması ve benimde maalesef her şeye tamam demek durumunda kalmam olacak gibiydi tabi ki sadece başlangıç için. 1 ay sonra asla bu halde olmayacağıma emindim.
Akşam trafiğinden dolayı 40 dakikalık yolu anca 1.30 saatte gelebilmiştim bir yarım saat falan daha arabayı kullansaydım sanırım belim kopacaktı. Eve girip direkt koltuğa attım kendimi sonra ne kadar üşenmiş de duşa girmek zorunda olduğum için 15 dakikada kısacık bir duş aldım ve ardından pijamalarımı giyerek kendime yasemin çayımı kapmak için mutfağıma gittim.
Çayımı içerken bir yandan da saçma sapan aldığım dergileri karıştırıyordum belki ilgimi çeken bir şey olur diye ama bulamadım, aklıma çalıştığım restorandaki şefi hiç araştırmadığım gelince ( işte bu kadar sorumluluk sahibi bir insanım bu konularda (!) ) araştırmaya karar verdim.
Ciddi anlamda çok başarılı bir iş ve eğitim hayatı vardı bir sürü ödül almıştı kendime hayret ettim bu kadar başarılı bir şefi nasıl daha önce duymam diye... O an tekrar anladım ki son 2 senede her şeyi fazlaca aksatmaya başladım veya umursamamak da diyebiliriz belki... Daha fazla kendimi yermeden yatmak için hazırlandım, sabah takmayı unuttuğum rengarenk bez bilekliğimi koluma geçirerek yatağıma uzandım. Alarmı mı kurduktan sonra kulaklığımı takıp uykuya dalmaya çalıştım...Ertesi gün şükürler olsun ki alarmımın sesiyle uyanabildim bazen ciddi ciddi acaba neden daha yumuşak bir alarm sesi yok diye düşünüyorum aca cevap yok... Kalkıp duşumu aldıktan sonra hazırlanarak direkt evden çıktım takık psikopat bir insan olduğum için herkesden önce gitmem lazımdı.
AMA
AMA
AMA
Restoranın anahtarı bende yoktu... ve bunu yeni fark etmiş olmam da cabası yinede bu saatten sonra oyalanmamın bir fayda sağlamayacağını düşündüğüm için arabaya binip yola çıktım en kötü ihtimalle orada bir kafede oturup kahvemi içerdim.
uzun uğraşlar ve zorlu istanbul trafiğinden sonra nihayet restoranın önüne gelmiştim ve devrim evet devrim... Restoranın önündeydi. Salak salak heyecan yaptığım için bir yandan sigaramı bir yandan telefonumu düşürüp duruyordum zar zor arabadan inip yanına gittim. Günaydınlaştık bir iki muhabbet falan ardından sigaralarımızı içip içeriye girdik ben direkt soyunma odasına gidip üzerimi değiştirmeye başladığım sırada devrimin dolabının önünde durmuş beni izlediğini fark ettim...Sütyenle...Ama sorun değildi.
Hazırlandıktan sonra devrimin PARDON ŞEFİMİN ikimizin kullanacağı odayı göstermesiyle odaya geçtim malzeme siparişlerini vermek benim işim miydi cidden, ödeme falan yapmak hani..?
Her neyse o kanudada anlaştık yani anlaştık derken ben onun her dediğine tamam dediğim için anlaşmamak gibi bir ihtimalimiz yoktu. Millette yavaş yavaş gelmeye başlamıştı, hep birlikte oturup bir şeyler atıştırmaya başladık devrimin gözleri sürekli bana kayıyor ve belkide farkında oladan bir süre bende asılı kalıyordu. sık sık yüzümü inceliyor ardından da yüzüne minik bir gülümseme yerleştiriyordu...
Tatlıydı cidden çok tatlıydı bunun yanı sıra mutfakta otoriteyi sağlamak içn sert davranması daha da hoştu bunu 180 kere daha söylemeye devam edeceğim. Acaba normal hayatında da bu şekilde mi yoksa daha mı yumuşak merak ediyordum açıkçası... Mosmor saçları vardı, ince ama dolgun dudakları, alt dudağı bir tık daha kalındı ve mükemmel bnir burnu vardı. Güzel burnun kölesiyim...
Kahvaltımız bitince devrim beni ve bir kaç kişiyi yanına çağırarak haftasonu içn bir organizasyon olduğundan ayrıntıl bir şekilde bahsetti o kadar şanslı bir insanım ki yeni başladığım yerde ilk haftasonum çalışarak geçecekti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutfakta Aşk
Novela JuvenilMutfakta başlayan iki kadının aşkına ortak olmak ister misiniz?