bıçağımı da cebime koyduktan sonra arkasından koşmaya başladım
işte şimdi asıl hırsız-polis kovalaması başlıyordu
koridordan geçerken kitaplığı önüme devirdi ama üzerinden atlayıp peşinden koşmaya devam ettim
"siktir!"
küfredip koşmaya devam etti
o merdivenlerden koşarak inerken ben merdiven korkuluğuna çıkıp aşağı kata atladım
yine de arkasına düşmüştüm
yeniden atlayacaktım ki merdivenden döndü
hemen atlayıp peşinden gittim
birkaç polise çarpıp dosyaları etrafa saçmıştı
koşup karakoldan çıktı
caddelerde koşuyorduk şimdi
"neden kovalıyorsun?! peşimi bırak! lanet olsun!"
köşeden dönünce peşinden girdim
orası çıkmaz sokaktı
"lanet olsun!"
sokağın sonunda duruyordu
bana döndü
"Game Over Kim Taehyung"
yutkundu
"siktir!"
arkasını dönüp duvara tırmanmaya çalıştı
bense ağır adımlarla ona yaklaşıyordum
her adımımda daha da telaşa kapılıyordu
dibine geldiğimde yutkundu
gözüme bakarak bana yaklaşmaya başladı
ne yaptığını anlamamışken yanımdan geçip koşmaya başladı
"lanet olsun!"
arkasından koşmaya başladım
önüme bir çöp kutusu devirdi
en sonunda bir ara sokağa girdi
bense hala peşindeydim
bara girdi
onu takip ediyordum
erkekler tuvaletine girdi
içeri girdim
kendini kabine kilitledi
"lanet olsun aç şu kapıyı Taehyung!"
içerdeki erkekler bana bakıyordu
tabancamı çıkarttım
"ben bu tabancayla sizi sikmeden boşaltın tuvaleti lanet olasılar!"
bir iki el havaya ateş açtım
hızla dışarı çıktılar
"sen de aç şu kapıyı lanet olası! başıma iş açma!"
"açmıyorum!"
"sen bilirsin Kim Taehyung"
cebimden bıçağımı çıkarttım
kilidine basıp tornavida ucunun dışarı çıkmasını sağladım
tuvaletin kapısının vidalarını söküp kapıyı kırdım
Taehyung korkan gözlerle bana bakıyordu
"ellerini öne uzat lanet olası!"
titreyen ellerini öne uzatınca bir kelepçeyi onun bir kelepçeyi benim elime kilitledim
"şimdi nah kaçarsın! takip et beni"
sırıttım
"zaten takip etmeme gibi bir şansın yok"
onu da peşimden sürükleyerek karakola yürümeye başladım
üzerimde polis üniformam olduğu için insanlar normal karşılıyordu
Taehyung ise maskesini takmıştı
----------------------------
sorgu odasına girdiğimizde ben kendi elimdeki kelepçeyi çözüp onu masaya kilitledim
şaşkınca bana bakınca omuz silktim
"kaçma ihtimaline karşı yani"
sinirle bağırdı
"daha nereye kaçabilirim lanet olsun!"
kaşlarımı çatıp ona baktığımda sustu
odadan çıkıp kapıyı kilitledim
anahtarı cebime aldım
"bu odaya girmeyeceksiniz!"
herkesin gözü bana döndü
"anlaşıldı mı!?"
"anlaşıldı"
odama gittim
"kai!"
Kai içeride yoktu
"Chenyeol Kai nerede-"
o sırada kapı açıldı ve içeri Kai girdi
"Kai! sana güzel bir haberim var"
gözleriyle anlamadım anlamında bakıyordu
"Baek'in katilini buldum sanırım!"
elindeki kupa elinden kayıp yere düştü
"Baek'in katilini mi buldun?!"
Chenyeol hızla ayağa kalktı
"emin değilim, şimdi gidip sorgusunu alacağım"
Kai önüme çıktı
"ben almak istiyorum"
başımı iki yana salladım
"olmaz, ben alacağım"
odadan çıkıp sorgu odasına girdim
ardımdan da kapıyı kilitledim
Taehyung hala bıraktığım gibi duruyordu
yere diktiği gözlerini bana çıkardı
gidip karşısına oturdum
telefondan ses kayıt cihazını açıp yana koydum
"kamera kayıtlarını inceledim, yola neden çivileri döktün?"
dolan gözleriyle bana baktı
"benim amacım Baekhyun'u öldürmek değildi"
"devam et"
"benim amacım Eun mi'yi yaralamaktı"
tek kaşımı kaldırdım
"Eun mi kim?"
gözlerini bana çıkarttı
"eski sevgilim, tam bir yapışkandı sadece ondan kurtulmak istemiştim"
neden sözleri kalbime bu kadar ağır geliyordu
"devam et"
"Eun mi o akşam Busan'dan dönüyordu ve o yolu kullanacaktı, ben de onu yaralamak için çivileri yola döktüm ama Baekhyun Eun Mi'den önce davrandı"
biraz sessizlik olunca sordum
"bu kadar mı?"
başını olumlu anlamda salladı
"bu kadar"
masaya kelepçelediğim kelepçeyi çıkarıp öbür koluna kelepçeledim
"bu ifaden işlenene ve dava dosyasına geçene kadar müebbet hapistesin"
bıkkınca nefes verdi
"ve bu işlemler 1 hafta kadar falan sürer, bu dava dosyasıyla ilgilenen ekip izinde"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmpossible Love - KTH vs JJK
Fanfictionumursamaz bir üvey abi, onu her şeyiyle seven bir kız kardeş...bir aşk üçgeni , JJK & KJY & KTH