gülümseyip parmağımı tuttu
"tamam gideriz, söz"
o odadan çıkınca üzerimi değiştim
siyah dar bir pantolon, biraz geniş beyaz yarım bir sweat ve siyah beyaz bir şapka
saçlarımı açık bırakıp pembemsi bir ruj sürdüm
aşağı indiğimde kahvaltı yapıyorlardı
babam bana bakıp gülümsedi
annem beni şöyle bir süzdü, sonra gülümsedi
"çok güzel olmuşsun canım kızım benim"
gülümsedim
Taehyung ise başını bile kaldırmamıştı
alışmıştım bu durumlara, artık canımı acıtmıyordu
gidip annemi yanağından öpüp yanındaki sandalyeye oturdum
babam da karşımda oturuyordu
yanağımdan makas aldı
"sen kahvaltını et, ben üzerimi değişip geliyorum"
"tamam baba"
annem yalandan bir üzülmeyle yanağımı öptü
"baban benimle hiç ilgilenmiyor"
bu tavrı gülümsememe neden olmuştu
annem, üvey olsa bile, bana hep kızı gibi davranmıştı
beni hiç bilerek kırmamıştı
ağladığımda o yanımda olmuştu
"merak etme ben ona biliyorum, benim güzeller güzeli annemle nasıl ilgilenmez?!"
dedim sahte bir kızgınlıkla
gülümsedi
"hadi kahvaltını et"
kahvaltı ettim
babam da gelince çıktık
------------------------
"baba! baba! pamuk şeker alalım! nooluuuuur"
gülümsedi
"hala 5 yaşındaki bir kız gibisin, git de al hadi"
hemen pamuk şekercinin yanına gittim
"bir tane çilekli alabilir miyim?"
"tabi ki, buyrun hanımefendi"
nazik tavrı karşısında satıcıya teşekkür ettim ve parasını verdim
pamuk şekeri hemen mideye indirdim
"teşekkürler baba"
"hadi artık eve dönelim, hava karardı"
gülümsedim
"tamam baba"
eve dönerken babam arabayı durdurdu
"sana bir şey söylemek istiyorum Ju-kyung"
ona döndüm
"efendim baba"
"ben bu akşam 3'te gideceğim, anneni üzmeyin lütfen"
gülümsedim
"benim üzmeyeceğimden emin olabilirsin baba..."
gülümsemem soldu
"...sen bunu Taehyung'a de"
yanağımı öptü
"anlayışlı olacağını biliyordum kızım"
---------------------------------
"kalk hadi süslü şıllık"
uykulu ses tonumla konuştum
"git buradan"
derin bir nefes aldı
"kalk!"
"yia git"
kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı
kolumu bırakınca yere oturdum
"ne istiyorsun benden"
yüzüme çarpılan suyla yerimden sıçradım
gözlerimi açınca katıla katıla gülen bir Taehyung'dan başka bir şey göremiyordum
"ne yapıyorsun?!"
gülmeyi kesti
"iki saattir uyanmadın napim?"
bardağa su doldurup ben de onun yüzüne attım
gözlerini kapatmış duruyordu
bu fırtına öncesi sessizlikti
"kaç Ju-kyung"
bunu dedikten sonra gözlerini açtı
ben de hemen odama kaçıp kapıyı kilitledim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmpossible Love - KTH vs JJK
Fanficumursamaz bir üvey abi, onu her şeyiyle seven bir kız kardeş...bir aşk üçgeni , JJK & KJY & KTH