Lou: Şimdi gözlerini kapat ve hayal et
Ama dur, gözlerini kaptırsan yazdıklarımı okuyamazsın
Tamam gözlerini kapatma ama hayal et
Harreh: Şapşalsın
Lou: Senin şapşalım ama
Neyse dur cıvımayalım, rüyaya geri dönüyoruz;
Paris'deyiz, kocaman eski bir kütüphanenin içindeyiz.
İkimizde kitap okumayı çok seviyoruz ve kitap almaya gelmişiz. Ama ikimizde birbirimizi tanımıyoruz, orada karşılaşıyoruz.
Ben alt raflardan birkaç kitap bakıyorum ve sende benim birkaç adım uzağımda üst raflara bakıyorsun.
Sonra beni görüyorsun ve yanıma gelmek istiyorsun çünkü beni beğenmişsin. Ehe.
Sonra yanıma geliyorsun ama ses çıkartmıyorsun hiç. Ben seni fark etmiyorum, hala kitaplara bakıyorum.
Sonra sende benim gibi alt rafa eğilip benim baktığım kitabın bir yanındaki kitabı alıyorsun.
Sonra ben seni fark ediyorum. Sana bakıyorum anlamaya çalışırcasına. Sende kitabı bana uzatıyorsun ve diyorsun ki;
"Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim." Ben bana verdiğin kitaba bakıyorum. "À lq recherche du temps perdu" fransızca bir kitap. Bende histerik bir kahkaha atıyorum ve konuşuyorum.
"Beyefendi, bu kitap bir buçuk milyondan fazla kelime içeriyor. Bunu bitirmem yıllarımı alır. Yıllarımı bu kitaba adayacak cesaretim yok, üzgünüm." diyorum.
Sende gülümsüyorsun. "Peki, yıllarınızı bana adayacak cesaretiniz, var mı?" diye soruyorsun. Ben şaşkınlıkla sana bakıyorum ama istifimi hiç bozmadan, "Daha adını bilmediğim bu adam, hangi cesaretle bana bunu sorabiliyor?" diyorum.
"Korktuğum için istediğim şeyi yapamamaktansa, korkarak yapmayı tercih ederim." diyorsun. Ben istemesemde gülümsüyorum. Hoşuma gidiyor.
Harreh: Tam olarak hangi yıldayız?
Lou: 2021 işte ya bu yıldayız nerde olucaz
Harreh: Çok 80 ler 90 lar vibe aldım da
Lou: Rüyamda klasik adammışsın
Tanrıya dua et seni orada kitaplarla dövmemişim
Hızınız bin beş yüz çünkü
Harreh: Kıyamazsın ki sen bana
Lou: Koyomozson ko son bono
Bi kıyarım bi kıyarım varya, burdan Fransa'ya uçururum seni Harry.
Neyse işte rüya da orda bitiyo zaten. Devamı olsaydı keşke.
Harreh: Peki o zamam, nereden geldi bu cesaret bilmiyorum ama...
Bu rüyayı tamamlayalım mı?
Lou: Nasıl yani?
Harreh: Nasılı şu;
Paris'e gidelim bir haftalığına ve bu rüyayı tamamlayalım. Aşkımızı yaşayalım.
Lou: Sen ciddisin?
Harreh: Hiç olmadığım kadar
Lou: Yani bu... bu çok güzel olur Hazzy ama nasıl yani ne zaman? Nerede kalıcaz? Çok ani oldu
Harreh: Şimdi yanına geliyorum, telefonda konuşmayalım bunu. On dakikaya evindeyim
Lou: Bekliyorummmmm
Diğer bölüm final🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate Love || L.S
Novela JuvenilHarry Styles kendini beğenmişin teki ve Louis ondan hiç haz etmiyor (!) Texting & Düz yazı