Yoongi dudaklarındaki yok denilecek kadar az bir gülümseme ile Jimin'in afallamış yüzüne bakıyordu.
Uzun zaman sonra ilk kez birinin doğum gününü kutlaması, üstelik de bu şekilde kutlamış olması Jimin'i şaşırtmıştı. Yoongi'nin yüzüne bakarken ne yapacağını düşünüyordu.
Sonra aklına gelen ilk şeyi yaptı. Yoongi'nin karnına tekme atıp oturduğu yerden hızla kalktı ve zıplaya zıplaya kaçmaya başladı.
Karnına aldığı darbeyle sendeleyerek arkaya düşen Yoongi'nin dudaklarındansa sadece kısa bir “Siktir!” kelimesi çıktı.
Pek kıymetli oturma organı buz gibi soğuk karla buluştuğunda içinden geçirdiği tek şey ise gerçekten de hiç sorunlu birisi olmadığıydı.
Daha fazla kıymetlisinin üşümesine dayanamayıp yerden hızla kalktı ve zıplaya zıplaya yalnızca Yoongi'nin 5 adımlık uzağına kadar kaçabilen Jimin'i omzuna attığı gibi yürümeye başladı.
Jimin çaresizlikle ofladı ve adamın sırtına patır kütür vurdu. “Tefeci bey rica etsem indirir misiniz beni? İnsanlar bana bakıyor!”
“Sen onu kıymetlimi üşütmeden önce düşünecektin.” dedi Yoongi kendi kendine.
“Kıymetliniz mi?” dedi Jimin anlamayarak. Daha sonra bakışlarını biraz aşağı indirdiğindeyse Yoongi'nin kıymetlisinin kim olduğunu anladı ve gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
“Boşver,” diye geçiştirdi Yoongi anlamadığını sanarak. “Ve ayrıca bir daha bana vurmaya kalkarsan seni üst geçitten aşağı fırlatırım.”
×
“Bence buna gerek yoktu.” dedi Jimin aşağıya bakarak.
“Eğer beni tüm fakültenin bahçesinde deli gibi koşturup, üstelik hyung'umu iki kez karnından itip kaçmamış olsaydın biz de buna ihtiyaç duymayacaktık.” dedi Joon Hyuk tavanda belinden asılı bir şekilde duran Jimin'e bakarak.
“Kısa keselim.” diye araya girdi Yoongi Jimin'in tam karşısındaki sandalyeye oturarak. “Borcunu ne zaman ödemeyi düşünüyordun?”
“Im.. Şey.. Bu dans yarışmasında birinci olunca kazanacağım ödülüm ile tüm borcumu kapatacaktım.” dedi Jimin kollarını ve belini sıkan kalın halatlardan dolayı rahatsız bir sesle.
“Dans yarışması mı?”
“Evet, birinci olana çek verecekler. O çek borcumu kapatmam için yeterli.”
“Ne zaman bu yarışma?”
“Bir ay sonra. Eğer bana bir ay daha mühlet tanırsanız size tüm borcumu ödeyeceğim.”
“Bence yine kaçmak için yalan söylüyor.” diye araya girdi Joon Hyuk.
“Garanti olarak verebileceğin bir şey var mı?” diye sordu Yoongi tavanda asılı olan gence tek kaşını kaldırıp bakarken.
“D-dansım.” dedi Jimin. Kollarının acısından sesi titremişti.
“Hah!” dedi Joon Hyuk. “Hyung resmen bizimle dalga geçiyor. Ne dansı ha?” Joon Hyuk sert çıkan sesiyle ilerleyip Jimin'in bacaklarına bir tekme attı. Aldığı darbenin etkisi ve kollarını sıkan halatın acısıyla Jimin'in dudaklarından acı dolu bir inilti koptu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red String Of Fate | YOONMIN
Non-Fiction"Kırmızı iplikler ne anlama gelir? Bugünkü hikayemiz Kırmızı İpliklerin hikayesi. Gerçekten birbirinin kaderi olan kişilerin, birbirlerinin serçe parmaklarından kırmızı ipliklerin bağlandığını söylüyorlar. Çözmek isteseler de çözemezler ayrıca başka...
