Bölüm 3

21.4K 77 30
                                    

Elra 19 yaşında hukuk öğrencisi.

Üniversitenin ilk günü olmasına rağmen şimdiden sıkılmaya başladım, hiç tanıdığım biri yok zaten hocada çok sıkıcı ders anlatıyor. Bide bana çarpan çocuk var girdiğinden beri gözünü üzerimde hissediyorum dayanamayıp bende birkaç kere baktım kabul ve iyiki bana çarptığında bir yerim kırılmamış o kadar iri ve uzun boylu ki insanın kanın donduracak tipi var koyu yeşil gözleride bu tespitimi doğruluyor. Genelde esmer erkekler pek dikkatimi çekmez ama itiraf etmek gerekirse bu çocuk baya yakışıklı, ben düşüncelere dalmış giderken dersin ne zaman bittiğini anlamdım bile herkes dışarı çıkıymaya başlamıştı. Bende telefonumu alıp bahçeye çıkmak için ayaklandım.Ağır adımlarla koridorda ilerlerken arkamdan birinin seslenmesiyle irkilip sesin geldiği tarafa döndüm seslenenin Kurtuluş olduğunu fark ettim, yanında arkadaşlarıyla bana doğru yaklaşıyorlardı

-Nasılsın elra

-İyiyim sen nasılsın ?  diyip gülümsedim

-Bak bunlar benim benim arkadaşlarım biz bahçeye çıkıyoruz beraber çıkalım istersen hem tanışmış olursunuz.

-Olur 

deyip gülümsedikten sonra ilerlemeye devam ettik. Bahçeye çıkıp oturucak bir yer bulduktan sonra tanışma faslı başladı.İlk önce sarışın bal rengi gözleri olan çocuk lafa başladı. Adının Hasan olduğunu okulla arasının pek iyi olmadığını derslerdışında her konuda yardımcı olabileceğini söyledi. Daha sonra Kurtuluşun seslenirken duyduğum adının Ahmet olduğunutahmin ettiğim kişi başladı söze, yanılmamışım adı Ahmetmiş. Benden bir üst sınıfta hukuk okuyormuş Hasanın tam tersi derslerle ilgili bir sorun olduğunda ondan yardım alabileceğimi söyledi. O sırada Kurtuluşun sarsılmasıyla dikkatimi oraya çevirdim, vücudu oldukça yerinde dalgalı sarı saçları gözlerinin önüne gelmiş bi çocuk Kurtuluşu kolunun altına almış  gülüşüyorlardı. Kurtuluş çok geçmeden bana dönüp

-Elra bu da Burak dedikten sonra Burak elini uzatıp benimle muhabbet etmeye başladı. Kısa bir tanışma faslından sonra

-Senin bunların içinde ne işin var? Hepsi haylaz serseri çocuklar 

Deyip gülümsedi bende 

-Şans deyip tebessüm ettim.

Çocuk oldukça eğlenceli birine benziyordu bunla iyi anlaşacaktım. Başka birinin söze atılmasını bekledim ama beklediğim gibi olmadı hepsi karşıdan gelen kızlara kitlenmişti, kızlar buraya mı geliyor diye içimden geçirdim derken Kurtuluş kulağıma fısıldadı 'bu gelenler bizim kızlar, eminim o nları seversin'.  Ya ben kendimi sevmeyi hala becerememişken o değişik kızları nasıl sevebilirdim?  Yüksek sesle konuşarak ve kahkahalarıyla bütün bahçenin gözleri üzerinde olan kızlar çok geçmeden yanımızdalardı. Çakma sarı saçları olduğu her halinden belli olan kız ellerini Kurtuluşun boynuna sararak şapur şupur yanaklarını öptü. Diğer kızlarda çocuklarla muhabbete dalmışlardı bile kimsenin benle ilgilendiği  yoktu. 3 4 dakika aradan sonra isminin dilara olduğunu duyduğum kız bana dönüp yapmacık bir şekilde 'Merhaba canım, yenisin galiba?' dedi bende derin bir nefes çekerek

'Evet yeniyim, Bursa dan buraya taşındık okul da da şehirde de oldukça yeni sayılırım'

'Neden taşındınız?'

'Ailevi sorunlardan

Dedikten sonra kız cevap vermedi. Ona ne yani niye taşındığımızdan. Hepsiyle selamlaşıtıktan sonra yanlarından ayrılarak gelirken gördüğüm iş ilanı için kafeye konuşmaya gitmek için yürümeye başladım. Yol boyunca kızların yapmacık hareketleri gözümün önünden gitmiyordu, çok sinir  bozucuydular. İçlerinden biri hariç, daha ismini dahi bilmiyodum sessiz sakin bi kızdı sanki onlarla zorla takılıyor gibiydi, bide sınıfta gözlerini benden ayırmayan çocuğun bana niye o kadar dikkatli baktığını  düşünüyordum. Kafeye gelmiştim, içerisi pek kalabalık sayılmazdı. Garsonlarından birine iş ilanı için geldiğimi kiminle görüşmem gerektiğini sordum sağ tarafı işaret edince kafamı oraya çevirdim genç bir çocuk duruyordu, yanına gidip işle ilgili görüşmek için geldiğimi söylediğimde 

-Öncelikle benim adım Mert buranın ortağıyım' diyip elini  uzattı, bende elini sıkıp 

-Bende Elra memnun oldum

-Okuyormusun ?

-Evet, Dokuz Eylül Üniversitesinde okuyorum'

-Hangi saatler ve hangi günler uygunsun?

-Hafta sonları ve okuldan sonra

-Tamam, yarın gel o zaman deneyelim

-Teşekkürler, iyi akşamlar

-İyi akşamlar

Kafeden çıkıp eve doğru yürümeye başladım fark etmeden hava kararmış saat dokuza geliyordu. Zaman çok çabuk geçmiş. Eve oldukça geç kaldığımdan hızlı hızlı yürümeye devam ettim. Eve geldiğimde babam köpürmüş ve içmiş bir şekilde gözlerini bana dikip üzerime doğru yürümeye başladı

-Telefonun neden kapalı lan senin!?

-Şarjım bitmiş

Dememle babamın ani tokadıyla yere yapıştım sinir olmuştum ayağı kalkıp

-Senin bana bakacağın yok, kendime iş aradım!

-Ben mi sana bakmıyorum? Ne o genel ev de kendine iş mi buldun?

-Allah seni bildiği gibi yapsın!

Odama gittiğimde göz yaşlarım çoktan süzülmüştü. O gece annemin sesini dahi duymadım. Ağlayarak kendimi uykunun derin kollarına bıraktım

EROİNMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin