0.2

256 25 5
                                    

Jennie dolmaya başlayan gözlerini saklamak adına tavanı izledi kahve standından kahvesini doldururken. Çünkü Mino tam olarak yanında Jennie'nin bardağını doldurmasını bekliyordu, Jennie'yi beklediğinden habersiz bir şekilde. "Eliniz yanacak!"
Tavanı izleyen Jennie'nin bakışlarını Mino'ya çeviren cümlesi ardından Jennie dalıp gittiğinden elini yakmıştı. Tabii bu yüzden de bu dalıp gitme süresi beş saniyeden fazla sürmemişti.

Jennie yanan elini kendine çekip diğer eliyle tuttuğunda Mino çoktan telaşa kapılmıştı. "Jennie, neden dikkat etmedin bardağına!"

Mino, Jennie'yi kahve standının köşesinde duran bayanlar tuvaletine soktu, kendi de içeri girdi ve musluğu açıp Jennie'nin elini yıkadı.
O sırada üstünü düzeltip tuvalet kabininden çıkan kız şaşkınlıkla kaldı. "Beyefendi neden buradasınız? Çıkın lütfen. Hanımefendi sizi rahatsız mı ediyor yoksa?"

Jennie başını iki yana salladı. "Hayır elimi yaktım. Telaşla beni buraya getirdi ve kendisi de girdi yanlışlıkla. Gerçekten bir sorun yok."
Mino eğildi doksan derece. Ardından yere bakarak konuştu. "Gerçekten özür dilerim, telaşla farkında olmadan girdim içeri. Sinirlendirdiysem sizi sinirinizi çıkartmak adına vurabilirsiniz. Düşüncesizce davrandım."
Kadın başını iki yana salladı. "Hayır şiddetlik bir durum değil. Lütfen bir an önce çıkın."

Mino başı yere eğik şekilde çıktı dışarı. Ardından Jennie soğuk suyu kapattı Jennie. Soğuk suyun, yanık teninden ayrılması nedeniyle hafif yanan eli yüzünden yüzünü buruşturdu Jennie. Ardından önüne gelen perçemi sol kulağı ardına sıkıştırıp çıktı tuvaletten.

Mino kaşlarını kaldırdı. "Gel revire gidelim, yanık kremi vardır."
Jennie kaşlarını kaldırdı. "Revir var mı burada?"
Mino kafa salladı. "Hadi hızlı olalım elin yanıyor olmalı."
...

Mino, Jennie'nin eline krem sürerken içeri Joohyun girdi. Ardınsan gülümsedi sakince. "Ben de seni arıyordum."
Ardından Jennie'nin eline baktı ve kaşlarını çattı telaşla. "Jennie bebeğim, elini mi yaktın? Nasıl yaktın elini?"

Jennie zorla gülümsedi, ağlamak istiyordu, dokunsalar ağlayacaktı.

"Kahve döküldü elime. Yani daha doğrusu sıcak su döküldü. Sanırım kahve standından gelen suyu biraz fazla döktüm."
Jennie elini çekti Mino'nun elinden. "Teşekkür ederim, gitmeliyim."
Jennie arkasını dönüp odadan çıkacağı sırada Joohyun, Mino'ya gülümseyerek göz kırptı ve konuştu. "Akşam üçümüz sinemaya gidelim diyecektim, müsait misin?"

Jennie kafa salladı. "Evet, müsaitim."
Joohyun daha çok gülümsedi. "Güzel."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sure Thing ↪ mino + jennie ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin