Jennie, kafeye gireceği sırada gördüğü manzara ile ilk duvar kenarına saklandı. Ardından Joohyun'a sarılan oğlanı aradı gözleri. Bir süre kim olduğunu bulmaya çalışsa da arkadan çıkartamıyordu. Yine gözleri dolmaya başlamıştı. Bu sefer kendi acılarından değil, Minho'yu sarması pek yakında olan acılardan ötürü ağlamak üzereydi. Tabii gerçeklerden bihaber olduğu için Minho ve kendisini üzecek her konuda gözyaşlarını döküyordu.
Gördüğü kişi Joohyun'un gerçek sevgilisi Junmyeon'dan başkası değildi hâlbuki.
Jennie kahve almaktan vazgeçip yolunu değiştirdi. Tabii yere bakarak yürürken başını bir erkeğe çarptı. Başını kaldırıp baktı o kişiye. Tanımadığı surat karşısında utanarak bir adım geriye gitti ve zorla gülümsedi. "Özür dilerim, dikkatsizl-" "Sorun değil. Zaten ağlıyormuşsun, dikkatli olamaman çok doğal." Jennie kafa salladı gülümsemeye devam ederken. "Anlayışınız için teşekkür ederim."
Jennie yürüyüp giderken oğlan ardından bağırdı. "Baksana, derdini anlat. Yükünü hafifletmemi istersen tabii." Jennie dudağının kenarıyla acınası bir gülüş sunup başını çevirdi. "Tüm dünya derdimi duysa yine de hafiflemez gibi. Teşekkür ederim yine de."
Oğlan ısrarla devam etti. "Bak bence şu banka oturalım ve derdini anlat. Ben de karşılığında kendi derdimi anlatayım ne dersin?"
Jennie gülümsedi. "Pekâlâ." İkisi birlikte geçtiler bankların oraya. Masalı bankın bir tarafına Jennie bir tarafına da o oğlan oturdu. Jennie iç çekti. "Çok sevdiğim bir oğlan var ve sevgilisi var. Az önce sevgilisini başka bir adamla gördüm. Hem ona kavuşamamaya hem de onun aldatılmasına ağlıyorum. Çok kötü hissediyorum kendimi."
Oğlan iç çekti. "Gerçekten çok kötüymüş. Umarım en yakın zamanda işler istediğin şekilde ilerler ve o adama kavuşursun. Benim de hoşlandığım bir kız var. Gerçekten gece gündüz onu düşünüyorum, acaba başına bir şey geliyor mu şu an, diye. Kafayı onunla bozdum diyebilirim. Yanlış anlama, saplantıdan çok fazla sevmek diyebilirim."
Jennie gülümsedi. "Adını söyler misin?"
Oğlan utanarak konuştu. "Oh Sehun. Senin adın ne?" Jennie keyifle gülümsedi bu sefer. "Jennie. Yani Kim Jennie. Bir şey soracağım, bahsettiğin kız Lalisa olabilir mi?" Sehun kaşlarını kaldırdı şaşkınlıkla. "Onu nereden tanıyorsun!"
Jennie güldü. "Arkadaşım kendisi. Bak, bence aranızı yapabilirim." Sehun kocaman gülümsedi. "Sana yardımcı olduğum için geldi bu başıma değil mi? Teşekkürler tanrım. Bu iyiliğini hiç unutmayacağım!" Jennie güldü. "Tanıştığıma memnun oldum Sehun. Bundan sonra iletişim içinde olalım ki Lalisa ile aranızı yapabileyim."
"Kabul."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
