•emma çocuğun peşinden aynı sınıfa girdi, 2-A.
sıralarında oturan herkesin gözü onun üzerindeydi. okulun gözde kızıydı emma, dikkatleri üzerine çekmemesi için pek de bir neden yoktu.
güzeldi. fazlasıyla. iyi giyinirdi ve sevecen biriydi. sarı saçları ve yine saçlarına benzer tonlarda, bal rengine yakın gözleri vardı. yabancı uyruklu olması başta onu biraz yalnız bırakmıştı, fakat şimdi olması gerekenden daha samimiydi insanlar onunla.
"sınıfımıza hoşgeldin, emma! bir sorun mu vardı?"
"şey," dedi, büyük ve kalabalık sınıfa göz gezdirirken. "buraya şimdi-" lafını bitiremeden masalardan birinin önündeki pencereden dışarıya bakan dev çocuğu gördü.
"hey, sen! önce laf attın ve sonrasında kaçtın, amacın neydi?"
"kaçtığımı hatırlamıyorum." karşı taraftan beklemediği bir şekilde sakince gelen cevap emma'yı sinirlendirmişti.
"insan bir lafını bitirir! tabii, kime ne anlatıyorsam."
bir şey daha söyleyecek oldu, fakat uzun boylu çocuğun umrunda olmadığı bariz belliydi. zaten iğrenç geçmiş gününün ardından bir de bu saygısızla uğraşmak istemediğinden sınıftan çıkıp gitti.
•