"ne oldu, dur tahmin edeyim; yine sana bok gibi davrandı."
"sus, mikey."
"haklıymışım."
emma sol ayağını sertçe yere vurdu ve ayağa kalkıp tahterevallinin yanına ilerledi.
binen iki çocuğa sert bakışlar atmaya başladığında 5-6 yaşlarındaki çocuklar bu minyon kızın gazabına uğramamak için ağlaşarak uzaklaşıp gitmişlerdi.emma tahterevallinin kollarından birine oturdu ve tutunduğu demire kafasını koyup derin derin nefes almaya başladı. üzgün değildi, mutsuz değildi. tanrı aşkına, daniel'ı sevmek bir kenara dursun, insanlık namına en ufak değer vermiyordu bile; ancak bir aptal gibi onun istediklerini yapmaya devam ediyordu.
o, o, o.
başka kimse yoktu.
tahterevalli aniden yerden yükseldiğinde irkildi ve kafasını kaldırdı, draken karşısına oturmuş, dalga geçer gibi oynamaya başlamıştı oyuncakla.
"ne yapıyorsun?" nazikçe sordu emma, ne kadar nazik davranabilirse tabii.
"voah, küçükken bu oyuncağın karşı tarafına binen 15 çocuğu birden kaldırırdım, onu hatırladım."
"ne yapayım?"
"beni kaldırabilir misin?" draken umarsızca sordu, yüzündeki sırıtış emma'da ağzının ortasına kürekle vurma isteği uyandırıyordu.
yine de inip vurmadı, ağırlığını tahterevalliye iyice vererek kendi tarafını aşağıya indirdi. bu biraz zor olmuştu tabii.
"inanılmaz, başardın. ben bile ağırlık konusunda draken'a karşı koyamıyorum." dedi mikey uzaktan.
her ikisi de karşılık vermedi, bu sefer draken ağırlığını bastırıp tahterevallinin kendi tarafını aşağıya indirmişti.
"sana bir randevu teklif ediyorum," dedi sonunda. "pişman olmayacağından."
"üzgünüm, hayatımın geri kalanını tek başıma köpeğimle geçireceğim." dedi emma. sonrasında tahterevalliyi indirdi.
"sadece randevu, ilerisini söylemedim zaten."
"tekrar erkeklerle uğraşmak istemiyorum."
"daniel ile ilişkini bitirdin mi?"
"bitirmedim."
"hala devam ediyorsun uğraşmaya."
'bu seni ilgilendirmez,' diyecek gibi oldu emma, ama diyemedi. nitekim karşısındaki mikey'nin en yakınıydı, mikey en yakınlarına güvenirdi ve bu onun da güvenebileceği anlamına gelirdi. kısacası, bir nebze de olsa ilgilendirebilirdi belki.
ama bu hala draken'a yumruk atma isteğini dindirmiyordu.
•
aa bolum attim