GELECEĞİN BÜYÜKLERİ

131 7 14
                                    










Şakır şakır yağan yağmur bedenimi öyle bir ıslatmıştı ki iç çamaşırlarım bile ıslanmış olabilirdi. Önümü net göremiyordum, gözlerim dolmuş olmalıydı.

İçimden dualar ediyordum. Allah'a yalvarıyordum. Bir o var. Bak bir tek o var. Saçlarımı okşayan elleri benden alma yalvarırım. Benim sırtımı yaslayacağım kimse yok, zaten kimseye sırtımı yaslayacak kadar güvenmem çünkü bunu bana o öğretti. Bana bunu öğreteni yalvarırım benden alma. O da gitmesin. Dağılırım. Toparlanmasını da o öğretti. Toparlanırım. Ama onu benden alma yalvarırım.

Barın arka kapısına geldiğimde kapıyı açarak içeri girdim. İçeride hafif bir uğultu hakimdi.
Onu bulmalıydım. Ona sormalıydım. Yapmasın. Beni bırakmasın.

Sağdaki odanın kapısı açıldığında karşımdaydı. Alnı ışıklar altında terden parlıyordu. Beni fark edince gözleriyle dışarıyı işaret etti. Yanımdan geçip geldiğim kapıdan dışarı çıktı.

Yağmur aralıksız yağıyordu. Söze kimin gireceğini kestiremediğimden ben konuşmaya başladım.

"Yaptın mı?" Titreyen sesimi duyunca gözlerini kaçırdı.
"Yaptın mı?" devam ettim, "Yapmadım desene. Ben yapar mıyım, seni yalnız bırakır mıyım desene. Ağabey bir şey söyle, susma!"

Konuşmuyordu. Yüzüme bile bakmıyordu. Kafamın içindeki ses diyordu ki, o da gidecek, seni annen bırakmış o mu bırakmaz? Hayır! O benim ağabeyimdi ağlamama bile dayanamazdı, ne istersem yapardı. O sadece ağabey değildi işte. O her şeydi.

Allah'ım onu benden alma şu yağmurlar sele dönüşüp beni yutsun ama onu almasın.

"Ağabey bir şey söyle aklımı oynatacağım. Yapmadım desene, seni yalnız bırakır mıyım desene!" Kolumdan çekip sarıldı. Saçlarıma öpücükler konduruyordu. Saçlarım. Kestirtmezdi saçlarımı hep okşardı, severdi. Konuşmaya başladı.

"Algın beni dinle çok vaktim yok. Gideceğim buradan sonra senide alacağım yanıma tamam mı? Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi Algın'ım?" dedikleri beni daha da dibe çekiyordu.

"Yapmadım demedin. Demedin. Yapmışsın!" Kolları arasından çıkmaya çalışırken bırakmadı daha çok sarıldı.

Sinirle bağırdım. "Nasıl gitmeyi düşünürsün? Beni arkanda mı bırakacaksın? Hani her daim yanımda olacaktın? Sen demedin mi bana arkandakilerin gölgesine değil yanındakilerin sevgisine güven diye? Abi sen arkamda olursan yanımda kimse kalmaz ki. Gitme ağabeyim, gitme."

Göz yaşım ve yağmur birbirine karışmıştı. Sanki benim ağlamam şiddetlendikçe yağmur da artıyordu.

Siren sesleri duymaya başlamıştım. Hayır, hayır! Yalvarırım olmasın onu benden almasınlar. Kırmızı, mavi ışıkların olduğu arabaların sesini duyuyordum. Yağmur sesine silah patlama sesi karıştı.

Ne olmuştu? Kurşun kime gelmişti? Kim yapmıştı?








Sonunda üstünden yıllar geçmesine rağmen yazmaya cesaret bulabildim. Bu kurgunun sahnelerinin her gece aklıma düşmesini bir kenara koyup onlar yokmuş gibi hayatıma devam edemezdim. Ben bu sefer bir şeyleri başarmak istiyorum ve sizin de yürüdüğüm yolda yanımda olmanızı isterim.

Okuduğunuz için teşekkür ederim, bizimleyseniz yolumuzun devamı için yıldıza dokunmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Sevgilerle, Sude.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 31, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GELECEĞİN BÜYÜKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin