❛❛Kimseyi hayal kırıklığına uğratmayacağıma dair kendime söz verdim.❜❜
Kim Tehyung 2067 yılında yaşayan bir koruyucuydu. Korucular geçmişteki insanların hayatlarında gerçekleşecek kötü olayları biraz olsun engellemek için kurulmuştu ama birçok insan onlara inanmayarak bu acı sonlarına razı oluyorlardı.
Kim Taehyung ilk görevini almak için baş koruyucunun yanına çağrılmayı bekledi. Fazlasıyla heyecanlıydı ne de olsa buradaki ilk günüydü ve ona her an bir koruma görevi verilebilirdi. Merak ediyordu "Acaba hangi yıla gideceğim?" diye geçirdi içinden. Sizce de hangi yıla gidebilirdi? Savaşların olduğu yıllara mı? Virüslerin olduğu yıla mı? Keşiflerin yapıldığı zamana da olabilir? Dinozorların zamanına da gidebilir ama orada ne yapabilirdi ki? Dinozorların yaşamasını sağlar sadece ve bu gelecekteki insanların hayatını tehlikeye atmak olurdu, belki de kendisinin doğmasını bile engelleyecek kadar kötü bir şeydi bu.
Kim Taehyung'un beklediği ses sonunda koridoru başından geldi, "Bay kim, hemen buraya gelin ve görevinizi alın." Oturduğu yerden kalktı ve baş koruyucunun odasına doğru yürümeye başladı. Giderken ellerinin titremesine engel olamıyordu. Fazlasıyla korkuyordu, yapamayacağından, ailesini hayal kırıklığına uğratmaktan. Ailesi ona fazlasıyla cesaret vermişti, hepsi bir anda tekrarlamışlardı o sabah, "Sen yaparsın!" bu dedikleri Taehyung'u cesaretlendirmiş ve kafasındaki mesleği o sabah oturtmasına sebep olmuştu. Belki en büyük hata ya da belki en büyük şans olacaktı bu koruyuculuk ona. Kim bilebilir ki?
Taehyung titreyen elleri ile kapıyı çaldı ve içeriden, "Gel." sesini duyması ile içeri girdi ve eğilerek selam verdi. En ufak bir hata yapmaktan korkuyordu, ne de olsa karşısındaki baş koruyucuydu. En küçük hatası onu buradan kovdurabilir ve hayatındaki itibarını yok edilmesine neden olabilirdi.
Boris derin nefes aldı ve konuştu. Ağızından çıkan her kelime aslında bir test. Taehyung için bir test. "Merhaba Kim Taehyung, kendine inanıyor musun?"
Baş koruyucunun sorduğu bu soru aslında Taehyung'un kendine güveni ne kadar onu ölçmek için sorulmuş bir soruydu.
Buraya gelmeden komşusu anlatmıştı ona. Demişti ki, "Baş koruyucuya dikkat et sorduğu sorular aslında seni sınamak için sorulan sorulardır." Bunu hatırlayarak derin bir nefes aldı ve cevabını verdi. Kendinden çokça emin bir şekilde. Çünkü; kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu, en çokta ailesini.
"Evet, efendim inanıyorum." Taehyung'un sesi kararlıydı, inancı tamdı. "
Baş koruyucu bir gülümseme ile sorularına devam etti. Gerçekten bu iş için uygun olduğuna emin olmak istiyordu. Önceki hatasını tekrarlayamazdı. Uygun olmayan biri olamaz.
Boris bu cevaptan memundu ama yeterli değildi, henüz. Bu yüzden yeniden soru yöneltti. "Bu güzel Taehyung, zor durumlarda asla pes etmeden devam edebileceğine inanıyor musun?"
Sanırım bu en önemli olan soru olabilirdi? Pes etmemek ve başarıya ulaşmak. Birinin hayatı söz konusu olunca bunlar olmasa olmuyor. Ne kadar zor olsa da son ana kadar pes etmeden o insanı inandırmaya çalışması gerek.
Taehyung sesindeki umudu ve inancı kaybetmeden konusmaya devam etti. "Ne kadar zor bir durum olursa olsun asla pes etmeden devam ederim. Sonundaki ödül için yorulmaya değer. Benim tek yapacağım şey sadece pes etmeden devam etmek. Sonunda her şey daha iyi olur, böylelikle."
Baş koruyucu bu konuşma ile emin olmuştu, o cidden koruyucu olmaya layık biriydi ama son soru? O kadar önemli olmasa bile sorulması gerek.
Boris artık inanıyordu ama içinde hala bir kuruntu vardı, fakat buna takılmayacak ve bir öğüt verecekti. Kendisinin yaptığı hataya düşmemesi için. "Bu konuşma etkileyiciydi Kim Taehyung ve son olarak koruyuculuk görevinde olduğun zaman aşk bulaştırma. Aşk seni zayıf düşürür ve asıl görevinden uzaklaştırır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐌𝐲𝐬𝐭𝐞𝐫𝐢𝐨𝐮𝐬 𝐏𝐞𝐫𝐬𝐨𝐧 ❦ 𝐭𝐤
FanfictionGözleri, kararlılıkla doluydu, bay Kim'e dönüktü. Soğuk bir odanın içindeydi, sessizlik baskıcı bir şekilde etrafa yayılmıştı. Ona seslendi, sesinde bir doyumsuzluk ve belirsizlik vardı. Kimi zaman karanlık bir labirentte kaybolmuş gibi hissediyordu...