𝐂𝐡𝐚𝐩𝐭𝐞𝐫 𝐓𝐡𝐫𝐞𝐞

23 6 0
                                    

❛❛Gözlerimi kör ediyor gülüşün, güneş gibi.❜❜


Sabahın erken saatlerinde uyandı, yatağında biraz döndü; bu kadar erken kalkmayı o da istemiyordu anlaşılan ama yapacak bir şey yok Jeongguk ile buluşacağı zamanı bekliyordu, onu inandırmak kolay olmayacaktı. Peki başarabilir miydi? Başaramazsa bu onun hayatının son bulması demekti, kim bile bile birinin ölümüne izin verir ki?

Yatakta oturur pozisyona geldi ve kafasındaki düşüncelerden sıyrılmak için kafasını iki yana salladı ve derin nefes alıp vermeye başladı. Onun için gün zorlu bir maraton gibi olacaktı. İstediği tekte inandırmaktı ama bu zayıf bir ihtimal. Kim tekte inanır ki zaten? Gelecekten bir gelecek ve, "Seni kurtarmak için geldim." diyecek ve karşısındaki de inanacak, böyle bir zamanda kimse kimseye güvenmiyor, kendine bile.

Üzerine bir şeyleri geçirdi ve otel odasından çıktı ve merdivenlerden inerek lobiye gitmeye başladı. Lobide dün gece tanıştığı yaşlı adamı gördü ve hemen yanına doğru yürümeye başladı. Yaşlı adam Taehyung'u görünce hemen konuşmaya başladı.

"Nasılsın bakalım evlat? Heyecanlı mısın?" Tom'un sesi yatıştırıcıydı.

Taehyung biraz yere baktı, kendinden emin gözükmek istiyordu ama gerçeğe bakarsak; fazlasıyla korkuyordu. Kafasını derin bir nefes alarak kaldırdı ve cevabını emin bir şekilde vermeye çalıştı.

Taehyung aynı dostane şekilde cevap verdi. "O kadar heyecanlı değilim ve de iyiyim, siz nasılsınız?"

"Taehyung, heyecanlı olduğunu iyi biliyorum, bu görülüyor. Neden değilmişsin gibi yapmaya çalışıyorsun?"

Taehyung durakladı ve hızlı hızlı nefes almaya başladı, sakin gözükmek istiyordu ama bu olmadı. Sakin gözükürse usta gibi olacağını düşünüyordu, şuan karşısındaki yaşlı adam gibi bir usta ama bu çok zordu.

Taehyung bir gün Tom gibi olabilmek için dua ederken yanıtladı soruyu. "Kendimden emin olmak istiyorum, senin gibi."

Yaşlı adam hafif tebessüm etti ve cevabını vermeye hazırlandı.

"Kendinden emin olmak bir şey yapmıyor evladım. Sen korkularını gizlersen güçlü gözükeceğini zannediyorsun ama güçlü değil güçsüz gözükürsün. Kendini kandıramıyorsun, neden başkasını kandırmaya çalışıyorsun?"

Taehyung sessiz kalmayı seçti, verecek bir cevabı yoktu. Buna nasıl bir cevap verebilirdi ki zaten?

Saate baktı ve uzun bir zaman geçtiğini fark etti karşısında duran kişiye "iyi günler" dileyip otelden dışarı çıktı. Jeongguk ile tesadüfen karşılaşmış gibi yapacaktı. Bunun için onun evinin olduğu caddede yürümeye başladı.

Jeongguk'un oturduğu caddeye geldi bir ağaca yaslanıp onun evden çıkmasını bekleyecekti. Biraz ilerlemesine izin verecek ve sonradan ona arkadan ismi ile bağıracak, durmasını sağlayacaktı ve ona olanları anlatacaktı. İnanır mıydı peki? Kim bilebilir ki...

Jeongguk evden çıkmıştı ve okula doğru yürümeye başladı, ağır ağır ve başına nasıl bir olay geleceğini bilmeden gidiyordu.

Taehyung biraz uzaklaştığını gördüğünde o da arkasından yürümeye başladı. Aralarındaki mesafeyi azaltığında bağırdı, "Jeon Jeongguk!" Jeongguk duraklamış ve arkasını dönmüştü, bu sesin kime ait olduğunu görmek için. Tanımadığı biri olduğunu görünce yüz ifadesi değişti. Yabancı biri adını nasıl bilebiliyordu ki? Seslenen kişinin yanına doğru yürümeye başladı. Yanına geldiğinde:

𝐌𝐲𝐬𝐭𝐞𝐫𝐢𝐨𝐮𝐬 𝐏𝐞𝐫𝐬𝐨𝐧 ❦ 𝐭𝐤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin