oy vermeyi, yorum yapmayı unutmayın :")
🌈
yoongi jimin'i çekiştirirken jimin ısrarla kaçmaya çalışıyordu.
"hayır sahiden yapamam!" diye yakarıyor, yoongi'nin tutuşundan kurtulmak için direniyordu.
"ya jimin," dedi yoongi. "ben yanındayım niye korkuyorsun?"
"çok hızlı yoongi! mümkünatı yok ben o şeye binmem!"
yoongi dakikalardır, jimin'i hız trenine bindirmek için ikna etmeye çalışıyordu. ancak jimin ısrarla kaçıyordu.
iki sevgili lunaparka gelmişlerdi. aslında fikir, yoongi'nin jimin'le her sevgili gibi klişe şeyler yapmayı istemesiyle başlamıştı.
başta sinemaya gitmeye karar vermişlerdi ancak son anda jimin bundan vazgeçmişti. dışarı çıkmaya üşenmiş evde oturmak istemişti ama yoongi'nin bu duruma gereksiz bir şekilde bozulmasından dolayı soluğu sinemada değil lunaparkta almışlardı.
şimdi ise yoongi jimin'i ikna etmeye çalışıyordu.
"hız trenine binmem!" dedi jimin son kez. ağlamaklı bir sesle söylemişti. yoongi'nin buna dayanamayacağını biliyordu.
ki öyle de oldu.
yoongi jimin'i çekiştirmeyi bıraktı. dudaklarını büzmüş sevgilisine baktı masum masum. "o zaman niye geldik ki buraya..." dedi. "hız trenine binmek istemiyorsun..."
"dönme dolaba binelim!"
"dönme dolaptan korkmayıp hız treninden mi korkuyorsun?" yoongi şaşkındı. jimin ise garip biriydi.
birbirine kenetli olan parmakları, jimin'in yoongi'yi sorgusuzca dönme dolaba doğru çekiştirmesiyle birbirini daha çok sıkıyordu.
"hızlı olan şeyleri sevmiyorum," dedi jimin. "gondola binemem. kamikazeye binemem. hız trenine binemem. balerine de binemem."
"ama dönme dolaba biniyorsun?"
"dönme dolap hızlı mı aşkım?"
"yüksek."
yoongi bunu korkulu bir ses tonuyla söylemişti. jimin hemen gözlerini sevgilisinin yeşil gözlerine çıkardığında, "korkuyor musun?" dedi gülerek.
yoongi dudaklarını birbirine bastırdı. olumsuzca kafa salladı. "hiç korkmuyorum!"
"ikna oldum," dedi jimin kıkırdarken. parmaklarını yoongi'nin yanaklarına getirdi ve onları çekiştirmeye başladı. "ay agucuk bugucuk, dönme dolaptan da korkar mıymış~!"
yoongi sahte bir sinirle jimin'i ittirip "dalga mı geçiyorsun?" dedi kaşlarını çatarak.
"sen de hız treninden korkuyorsun agu bugu."
jimin'in gülüşleri yavaşça kahkahaya dönerken çok eğlendiği belliydi. çünkü yoongi'yi çıldırtmak dünyanın en zevkli olayıydı.
jimin, hâlâ daha kaşları çatık olan sinirli sevgiline yaklaştı ve onu yatıştırmak için dudaklarını yanağına bastırdı.
eliyle yoongi'nin yanağını tuttu ve "oh!" dedi arka arkaya öperken. "ne tatlı bir kedi bu böyle yahu!"
yoongi yavaş yavaş gülmeye başladığında bir anda jimin'i belinden kavradı ve dudaklarını boynuna koydu. severken ısıranlardandı yoongi ve jimin buna bayılıyordu.
yoongi geri çekildi ve yeşil gözlerini fazla yakınında olan siyah gözlere çıkarıp "sevgiliye gülünmez," dedi.
"hm hm... gülünce kedi ısırıyor."
