BÖLÜM 3:Bu Fırsat Kaçmaz!

151 15 8
                                    

Geçmiş Zaman:

J:Michael... Sence hüsran ne demek?

M:Biliyor musun Jorge. Bu kelime çok basit bir kelime ama... Ama çok derin bir anlama işaret. Birşeyi umuyorsun ama o olmuyor. Bunun için de çekilen acıya,hâyâl kırıklığına deniyor hüsran.. Hiç hüsrana uğradın mı Jorge?

J:Çok kez...

M:Sormam bile saçma. Peki hüsrana uğrayınca ne hissettin? Hakettin mi?

J:Hakettiğimi ne ben ne de diğerleri karar verebilir. Ama hüsrana uğrayınca çok üzüldüm,çok ağladım ama herkese karşı kahkaha attım.

Hiç hüsrana uğradınız mı? Ne hissedebildiniz?

M:Seni anlayabiliyorum. Ama hala şu balkona çıkıp yaş tutmaktan bıktım. Olay üstünden birkaç sene geçti. Hâlâ yasını tutmamız kadar saçma birşey yok. Mutlu olabiliriz. Her akşam buraya gelerek üzülmeyiz. Bu yas işine son vermeliyiz. Hem kızlar,hem biz.
Ne dersin?

J:Aşırı haklısın. Artık önümüze bakmalıyız. Bunu kızlarla konuşmalıyız. Yarın konuşalım o zaman.

M:Tamam o zaman iyi geceler marul kafa

J:İyi geceler küçük adams

-Michael'dan-
Jorge ile konuştuktan sonra kızların odasına gittim. İkisi de uyuyorlardı. Gidip üstlerini örtüp yanaklarına küçük buseler kondurup odama geçtim. Çekmeceden Valentina'nın fotoğraflarını aldım. Hepsine son kez baktım. Odadan geçen ay ışığı Valen'in mavi gözlerini öne çıkardı. Sapsarı,ipeksi saçları için ışığa bile gerek yoktu. Yıldız gibi parlıyordu. Son kez baktım ona... Son kez. Daha sonra fotoğrafları yıktım. Acı veriyordu. Ama artık bu yas bitmeliydi. Çekmeceye geri koydum yırtık fotoğrafları. Yarın bir daha görmemek üzere yakmak için. Daha sonra yatağa uzandım ve Karena'ya mesaj atıp uykuya daldım.

Sabah:
-Karol'dan-
Sabah uyandım ve elimi yüzümü yıkayıp Carolina'yı uyandırmadan mutfağa gidip harika bir kahvaltı hazırladım. Daha sonra annem aradı hemen açtım ve konuşmaya başladık. Dizi teklifimden bahsettim. Beni kutladı. Sonra da kapattık. Kahvaltı da hazırdı. Daha sonra mutfağa Jorge geldi.

J:Oo günaydın küçük Sevilla.

K:Günaydın marul kafa

J:Kahvaltı çok güzel gözüküyor.

K:Dur dur daha dokunma birşeye. Carolinalar da uyansın. Öyle yiyeceğiz.

J:Bekle uyandıralım bunları yoksa akşama kadar uyanmazlar.

K:Tamam uyandıralım. Bugün dizi yönetmeniyle görüşeceğiz.

J:Doğru geç kalmamamız lazım.

*Michael ve Carolina'yı uyandırıp kahvaltıya oturduk. Kahvaltıyı ettikten sonra Carolina ile hazırlanmaya başladık. *

Karol'un Kıyafeti:

Karol'un Kıyafeti:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
➳G͏e͏çm͏i͏şi͏n͏ İz͏l͏e͏r͏i͏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin