Kabullenmek

80 7 0
                                    

“Zeynep iyi misin,beni duyuyor musun?”

Hiçbir şey duymuyordum.Ne doktorumu ne de başkasını,kendimi bile duyamıyordum.Hiçbir şey söylemeden hastaneden ayrıldım.Emin bey arkamdan koşsa da bana yetişemedi.Gerçekten ne olacaktı şimdi? Ben kanser olamazdım bu sene üniversite sınavım var.Her şey harika giderken hayatımda herkesle mutluyken,doktor olup insanları iyileştirme hayalim varken bu hastalık neyin nesiydi?

Tekrar motorla eve ağlayarak gittim.Annem uyanmış işe gitmişti rahatsız etmemek için bize bakmamıştı herhalde yoksa şimdiye kadar arardı beni.Bir dakika,Berk? Ben onu unuttum,motorunu aldım o ya anlarsa? Ya uyanmış yanında beni bulamamışsa? Kendime bunları sorarken bir yandan hastalığımı unutup koşarak odama gittim.

Odaya bir girdim ki ne göreyim horul horul uyuyan bir domuz.Hiçbir şeyden haberi olmayan bir sevgili.Ben ona nasıl anlatacaktım hastalığımı,babam gibi ya bende..Ölmekten değil onu bir daha görememekten korkuyordum.

“Zeynep,ne zaman uyandın  tatlım?” “Zeyneeep??”

“Efendim,hıh ne dedin?”

“Ne zaman uyandın neyse boşver iyi misin sen?” Berk’e anlatamazdım,kimseye anlatamazdım. Babamın kanser olduğunu öğrendiğimde 8 yaşındaydım ve ne kadar acı çektiğimi çok iyi biliyorum.Bu acıları başkasına  yaşatmam doğru olmazdı,değil mi?

“İyiyim aşkım,hadi kahvaltı yapalım bu gün cumartesi bol bol vakit geçirmek istiyorum seninle” Berk “çok iyi fikir” dedikten sonra odadan çıkıp onun hazırlanmasını bekledim.Emin beye hiçbir şey söylemeden öylece gitmiştim,ne durumda olduğumu bile sormamıştım.Nasıl sorabilirdim ki hala ne olduğunu bile anlayamadım,her şey o kadar hızlı ilerliyor ki ne yapacağımı şaşırdım.Ya o anneme hastalığımdan bahsederse,ya her şey ortaya çıkarsa?

“Canım ben hazırım,kapıyı kitle motoru çalıştırayım” Berk’in sesiyle tekrar irkildim ve hızlıca kapıyı kilitledim.Bu çocuğun ses tonu beni benden alıyor,sen nasıl bir şeysin? İnsan ol biraz!Bu kadar yakışıklı olman adil değil!! Kafamı sallayıp kendime gelmeye çalıştıktan sonra motora bindim.

Kahvaltı yapacağımız yere geldikten sonra domuzumun elinden tutup,Lila Kafe’ye doğru yürüdük.Etrafta ki kızlara sinsice bakıp O BENİM SEVGİLİM bakışını attıktan sonra masaya oturduk.Kahvaltımızı yaparken onun gözlerine,dudaklarına, özenle çizilmiş gibi duran suratına bakmaktan kendimi alamıyordum.Ama ona bakarken bile aklımda ki tek şey Emin beyin söyledikleriydi.

Telefonum çalıyordu.Deniz? Ahh!! aramamıştım onu,kesin çok merak etmiştir beni.Korkarak açtıktan sonra Deniz’in art arda sorduğu sorularını cevaplayıp kapattım.Berk kahvaltısını bitirmek üzereydi,bende peçeteyle ağzımı siliyordum ki burnumun kanadığını gördüm.Aman tanrım! “Berk ben bir tuvalete gidiyorum ben geleceğim hemen.” Elim ayağıma dolaşmıştı koşarak kızlar tuvaletine gittim.Elimi yüzümü yıkadım bu böyle olmayacaktı ya Berk görseydi?

Tuvaletten çıkıp “Canım ben biraz yorgun hissediyorum,beni eve bıraksan olur mu?”

“Zeynep haklısın hiç gelmemeliydik doktor dinlenmeni söylemişti”

 “Berk sakin olur musun?Lütfen iyiyim sadece dinlenmek istiyorum”

Kafasıyla dediklerimi onaylayarak beni eve kadar bıraktı.Annemin telefonuma attığı mesajı yanıtladıktan sonra odama çıkıp uyumayı düşünüyordum ki,kapı çaldı.

“Kim oo?” “Been” Bir dakika bu ses,Emin bey? Kapıyı hızlıca açtım ve karşımda doktorum duruyordu.”Buyurun Emin bey benn şey bu gün olanlar için çok üzgünüm ben,ben ne yapacağımı şaşırdım.” “Zeynep bu çok normal,yaşadıkların kolay şeyler değil babanın yaşadıklarını yaşamaktan,sevdiklerini kaybetmekten korkuyorsun bu da gayet normal.Ancak tedaviye hemen başlamalıyız çünkü kanser hücreleri hızla yayılıyor.Annenle de tedavin hakkında konuşmak istiyorum.”

“Şeyyy,ben aslında daha kimseye söylemedim yani söyleyemedim daha kendim bile kabullenmiş değilim”

“Zeynep bu çok yanlış böyle bir dönemi yalnız atlatamazsın en azından annen bilmeli.” Ağlamaya başladım,elimden sadece ağlamak geliyordu..

“Bana bak! Zeynep sakin olmalısın tedavi olup her şeyi atlatacaksın,söz veriyorum.Böyle bir doktorum olduğu için çok şanslıydım.”Benim gitmem gerekiyor,lütfen kendini üzmeyeceğini ve en kısa zamanda bunu bilmesi gereken kişilere söyleyeceğine dair bana söz ver.”

“Peki,söz”

Emin beyi uğurladıktan sonra düşünmeye başladım o haklıydı annem,Deniz,Semih,Berk bunu bilmeliydiler..

Telefonu elime alıp annem,Deniz,Semih ve Berk’e toplu mesajla bu akşam evde bir yemek yiyeceğimizi ve onlara anlatmam gereken bir konunun olduğunu söyledim.Nasıl söyleyeceğimi daha düşünmemiştim bile,ne yapıyordum ben?

Akşam için dışarıdan söylediğim yemekleri masaya yerleştirdim,tabakları koydum.Kanser olduğunu söylemek için yemek veren umarım tek kişi ben değilimdir yoksa delirdiğimi düşüneceğim.

Zil çalınca koşarak açmaya gittim sadece annemi beklerken herkesi karşımda gördüm.”Hepiniz aynı anda anlaşarak mı geldiniz?” Büyük bir kahkahadan sonra annem “Hayır kızım Deniz beni arayınca arabayla iş çıkışı arkadaşlarını almaya gittim neyse içeri girelim mi artık,biraz donduk da.” “Affedersiniz gelin yemekler hazır sofraya geçelim.” Berk “Tatlım iyisin değil mi” diyerek uzun uzun sarıldı.Semih ise ”Bu yemekleri sen hazırlamadın değil mi? Zehirlenmek istemiyorum”dedi.Bu çocuk gerçekten uyuzduu.

Herkesle birlikte bende masaya oturdum. Mutlu olan ailemi, bu çerçeveyi bozmak istemiyordum.. Ama doktorumu dinlemeliydim kendimi düşündüğüm kadar onları da düşünmeliydim bunu bilmeye hakları vardı.

Deniz ”Zeynep hadi ne söyleyeceksin,mesajından beri çatlıyorum”

“Şeyy benn” Tam söze başlayacakken annem “Kızım iyisin değil mi?”

Hayır anne hiç iyi değilim..Kelimeler dilimin ucuna kadar gelip geri gidiyordu yavaş yavaş sakince alıştıra alıştıra söylemeliydim.Ve işte söylüyorumm..

“BEN KANSERİM”

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 04, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin