Özel Bölüm 3

8.1K 433 61
                                    

"Gözlerin, gözlerin her şeyi anlatıyor."

Metehan (1 Yıl sonra)

Elimde ki halatı sıkıca ağaca başladığım da sonunda olduğunu görmemle gülümsedim.
Salıncakta sallanmak onun için en güzel şeydi heralde, bayılıyordu.

Bende onu izleyip bayılıyordum.

Gelen seslerle arkamı döndüğümde bahçeden girdiklerini gördüm. Sinan amca önden gelirken arkasından gelen Besteyle dudaklarım yukarıya doğru kıvrılıp bir adım attım.

Gözleri beni ve arkamda 2 saattir uğraştığım salıncağa kagınca mutlulukla önce şaşırdı sonra sevinçle yanıma geldi. Bana baktığında heyecanla ellerimi ovuşturdum ve ne diyeceğini beklemeye başladım.

"Çok güzel olmuş, benim için mi?" gözlerini kocaman açarak sorduğu soruyla onu kendime çekip 'her şey senin için' dememek için zor durdum.

Kafamı aşağı yukarıya salladığımda bir anda ellerini boynumda hissetmemle durakladım. Ne yapacağımı bilmeden öylece kaldım, gözlerim Sinan amcaların yanına kaydığında buraya baktığını gördüm.

Ve sevdiğim kıza sarılamadan ayrılmak zorunda kaldım.

Hemen salıncağa bindiğinde arkasına geçecekken Sinan amcanın sesi geldi.
"Bırak sen, Burak sallar. Gel sen." demesiyle yutkundum ve arkamdan gelen kardeşime baktım.

Bestenin arkasına geçtiğinde bende Sinan amcayı takip etmeye başladım.
Acaba yanlış mı anlamıştı?
Lan kızını seviyordum daha ne?!

Bahçenin sol köşesinde ki banka oturdu, bende yanına oturduğumda önce bana sonra etrafına baktı.
"Biz Esma teyzenle çok yakın arkadaştık, lisede tanışmış yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi." konuştukları ile ona bakıyor bir şey demeden dinliyordum.

"O kadar yakındık ki ailelerimiz bile birbirine gelir gider olmuştu, kardeşimdi. Aleda Esma benim kardeşim gibiydi öyleydi, sonra bir şey oldu zaman mı diyelim yoksa gözlerim mi açıldı bir şey oldu. Ben bir anda kardeşim dediğim kadına kendimi aşık olarak buldum. Ama o beni arkadaşı dostu bir kardeşi olarak gördüğü için sustum. Yanımda olabilmesi için susarak her şeyi içime gömdüm. En azından gözlerine bakabiliyordum yetmez mi? " stresle kafamı salladığım da gözlerimde ki heyecanı görmüş olacakki kafasını çevirdi.

" Bir gün ondan ayrılacaktım! O uzağa ben uzağa gidecektik. İşte o kaybetmemek için verilen o savaş var ya Han, o korku içine sindiğinde her şeyi yaparsın evlat. Gittim söyledim her şeyi. Ne olursa olsun dedim yeter ki bilsin. Sonra ne oldu biliyor musun?" gözleri Tabakları masaya getiren Esma teyzeye kayıp gülümsedi.

" Oysa o da beni seviyormuş, hemde benden daha önce. 3 yıl kadar uzun bir zaman beni seviyormuş ama ben onun gözünün önünde başkasını sevdim. Ona dokundum. Nasıl dayandı diye hep düşündüm? Oysa korkaklığımı yenip ona daha önce açılsaydım  bu kadar acı çekmezdik. " gözlerimi kaçırıp hareket halinde olan bulutlara baktım.

Bunlardan ne anlamam gerekiyordu?

" Seni tanıyorum oğlum, sen bizim elimizde büyüdün bizde senin bir annen babana sayılırız. Seni babana benzetiyorum kızgın  ve öfkeliyken ne yapacağını bilmeden kıran ve bir o kadarda kırdığı gibi iyileştiren yaralarını saran adamın oğlusun. Sen babanın oğlusun..." kafasıyla ve gözleriyle salıncakta sallanan Besteyi işaret ettiğinde kalbim durma noktasına gelmişti.

" O da annesinin kızı. " yutkundum.

Öylece susmuş ikimizde Besteye bakıyorduk. Ne yani Sinan amca biliyor muydu onu sevdiğimi? Nasıl anlamıştı ki o kadar belli mi ediyordum?

KOYU PIRLANTA (TAMAMLANDI.) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin