0.3

324 42 30
                                    

Taehyung

Flashback

Aniden beni okulun boş sınıfına, bileğimden tutup içere sokan adama bakıyordum sessizce,

"Jungkook, delirdin mi sen? Ya birisi gelirse-" cümlemi bitirmeme izin vermeden dudaklarıma parmaklarını bastırmıştı.

"Şşt, kimse gelmez. Ayrıca," belimden tutup beni kendine çekip konuşmuştu, "ders saati. Bu vakitlerde neredeyse etrafta kimsecikler olmuyor."

Jungkook'un söylediğine rahatlamış bir biçimde, saçlarının her bir tutamını parmaklarımın arasına alıp, karşımdaki bedenin tamamen bana ait olma gerçeğiyle burunlarımızı birleştirmiştim.
"Ama ya gelirlerse, o zaman ne olacak?"

"Eğer gelip bu anımızı bozarlarsa, hiç acımam sikerim zaten."

Kıkırdamıştım söylediğine.

"Çok özledim seni Jeon. Saklamaktan bazen öyle çok sıkılıyorum ki..." üzüldüğümü belli etmek için eğmiştim başımı. Sevdiğim adamı uzaklardan izlemek, sevgimi belli edememek, sürekli bu tür yerlerde saklanmak, birileri varken rahat davranamamak... çok zordu.

Çenemi kavrayıp eğdiğim başımı dik durmasını sağlamıştı. Yüzüme; nefeslerimiz değene kadar yüzünü yakınlaştırıp konuşmuştu sakince,
"Bebeğim, bu konuları konuşup vaktimizi harcamasak mı? Ne dersin?"

"Pekâlâ, öyle olsun."

"Kızdın mı bana sen?" Kalçalarımdan tutup sıraya oturtmuştu beni. Ben de bacaklarımı karşımda duran bedenin beline dolamıştım.

"Hayır, kızmadım. Sorun değil."

Jungkook çok popülerdi. Ben ise Jungkook'un tam tersiydim. Eğer onunla olan ilişkim öğrenilirse linç edilirdim ve her zamankinden daha çok zorbalık görürdüm. Bu yüzden istemiyordu ilişkimizin kimsenin öğrenmesini.

Yani, en azından bana bu şekilde anlatmıştı.

Üzülmediğimi belli etmek için; her zamanki gibi yanağına, ince uzun ellerimi koyup onu kendime yakınlaştırdığımda, dudaklarımızı birbirine bastırmıştım.

-

"Dudağında lipbalm kalmış Taehyung." Jimin'in dalga geçerek söylediği cümleye karşı, cebimden telefonumu çıkartıp dudağımı silmeye çalışmıştım.

"Beraber birden kayboluyor oluşunuz, sınıfın ve hocaların fazlasıyla dikkatini çekiyor. Haberin olsun kaçak." Ağzındaki tokayla zar zor konuşan, bir yandan da saçını toplamaya çalışan Joy'a dönüp konuşmuştum, "Hadi ama, o kadar da kimse dikkat etmez."

"Bilemiyorum, yalnızca üzülmeni istemiyoruz."

Jimin de Joy'u onayladığında, gülümsemiştim onlara. "Jungkook asla beni üzmelerine izin vermez, sıkmayın canınızı."

"Taehyung zaten bizi iyice unuttun. Bir daha Jeon Jungkook konusu açılırsa popona şaplak atacağım."

"Heyecanla popoma şaplak bekliyorum o halde."

"Güldürmesene."

Bugün Jimin'in evinde toplanacaktık. Sabahlayıp, dedikodu yaparak geçecekti tüm zamanımız. Bu yüzden okul çıkışı hemen Jimin'in evine doğru yol aldık.

Konuşmaya daldığımız için Jimin'in evine çoktan vardığımızda fark etmemiştik bile.

Eve girer girmez Jimin kendini salonun büyük, L şeklindeki koltuğuna atmıştı. "Ne çok yorulmuşum amına koyayım."

Cry For Me | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin