0.22

986 123 78
                                    

Jungkook -

Saçlarımı son defa tekrardan düzeltirken arkadan gelen gülme seslerini takmamayı tercih ettim. Rosie yazdığından beri hazırlanıyordum ki ne yaparsam yapayım yakışıklı gibi hissetmiyordum.

Ona kötü gözükmek isteyeceğim son şeydi.

"Jilet gibi oldun kardeşim uzatma da git" Tae aynadan bana doğru bakarken bedenimi ona çevirdim.

"Oldum değil mi?" diyerek kaşlarımı kaldırdım.

"Yani insana benziyorsun hafiften" Yugyeom piç gülümsemesiyle kendince alay ederken Jimin de ona katılmış ve kahkaha atmıştı.

Yüzümdeki iğrenir ifadesiyle onlara baktım. Sonradan gözlerim pes atan Jin ve Jaehyun'a takıldı. Çük muhabbetini aralarında halledemeyince oyunda kazananı büyük çüklü kabul ediceklerdi.

"Sus sen gerizekalı kıza yanlış ssleri atmışsın zaten" Hoseok sahte bir sinirle Yugyeom'uma kafasına vururken Yugyeom kafasını tutup üzülmüş gibi bir surat ifadesine büründü.

"Yanlışlıkla oldu ne bileyim ya" dedi saçma bir ses tonuyla. Gözlerimi kısıp ona baktım. Çük muhabbetini neden ss almıştı ki o?

"Sen zaten neden o konuşmaları ss aldın?" Jin hyung kafamdakileri birebir söylerken Yugyeom'a odaklandım.

"Tehdit edebileceğim şeyler biriktiriyorum oğlum ben"

Mantıklı bir hareketti aslında. Genelde böyle işlerdik biz zaten.

"Ya kol bozuk amına koyayım" Rosé'yi tamamen unuturken Jaehyun'un isyanıyla onlara doğru adımladım.

Şuan Jin hyung kazanıyordu ki bu şaşıralacak bir şey değildi genel olarak hep o kazanırdı zaten.

"Bu yalan eskidi be Jae" Tae güldü ve yanımıza gelerek skora baktı.

Son defa da saate baktığımda çıkma saatimin gelmiş olduğunu varsayarak harekete geçtim.

Mesaj atıcam demişti ama bu heyecanla kesinlikle evde durabileceğimden emin değildim.

"Hadi ben kaçar" dedim kapıya yönelmeden önce.

Ayakkabılarımı giyerken de Yugyeom'un tahammül bile edemediğim alay dolu sesini işittim.

"Karıya mı?" demişti ve yine kendi esprisine sadece kendi gülmüştü.

Tokat sesini kapıyı kapatmadan duyduğumda gülmeden edemedim. Hoseok yine vurmuş olmalıydı.

Dershaneye doğru yürümeye mahkum edilirken cebimde olan parayı bozmamak için otobüse binmemeyi tercih ettim.

Dershaneye yaklaştığım sırada titreyen telefonum ile azıcık da olsa yavaşladım ve bildirim sesinin farklılığından Rosé'nin yazdığını bildiğimden salakça sırıttım.

Rosie
Jungkook

Kusura bakma ama önemli bir işim çıktı bugün gelmene gerek yok

Yazdığını sessizce okurken istemsizce dudağımı büzdüm ve geldiğim dershanenin kapısına baktım. Önceden çıkmadıysa bir kerecik görsem sıkıntı olmazdı değil mi?

Tam yazacağım sırada dershaneden çıkan rosé ile parmaklarımı durdurdum.

Tek değildi tek olmasını çok isterdim ama tek değildi.
Kaşlarım istemsizce çatarken önemli işinin bir çocukla arabaya binmesi olmamasını umuyordum.

Jeonk
Bir sorun mu var?

Yardım edebileceğim bir şeyse

Arabaya binen rosé ile omuzlarımı indirdiğimde merak etmeden alıkoyamamıştım kendimi

Rosie
Yok hayır

Sonra konuşuruz

Jeonk
Peki

Görüşürüz
Görüldü

Bozulan moralim ile arkamdaki banka otururken içimden tanrıya yalvarmaktan başka bir şey yapamamıştım.

Umarım sadece arkadaşlardır ve çocuğun kolu koptuğu için Rosé yardım ediyordur.

Umarım Rosé ile kardeşlerdir ki erkek kardeşi olmadığına göre umarım süt kardeşleridir....

Abi bir hikaye yayımlamak istiyorum ama okunur mu bilmiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Abi bir hikaye yayımlamak istiyorum ama okunur mu bilmiyorum. Texting değil. Konusu da klasik eskiden yazmışım ama hoşuma gitti.

İlk iki bölümü yayımlasam mı yayımlamasam mı?

die for you | Rosékook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin