Şarkılar :
Cem Adrian - Kül
Çağan Şengül - veda
İnsan korktuğu şeylerden mi kaçardı yoksa kaçtığı şeylerden mi korkardı ?
Ne yaptığım meçhuldu.
Hava kararmaya başlarken bana eve dönme vaktinin geldiği söylüyordu. Bu saate kadar burada kalma sebebim zaten evin yolunu karıştırmış olmamdan kaynaklıydı. Kaybolmam sorun değildi ama Mira evde tek kalmıştı , endişelenmesini istemiyordum. En yakın dostum oydu sonuçta. Beş gündür burada kalıyorduk , evde doğalgaz olmadığı için şömineyi yakmak zorunda kalmıştık.
Kampüste olan olaylardan dolayı Mira ile rapor alıp dağ evine gelmiştik. Sezon başından bu yana , yani yaklaşık iki ayda tam beş kişi öldürülmüştü. Bu hem korkunç hemde ürkütücü bir olaydı , biraz uzaklaşmanın iyi gelmesini umuyorduk. Dekanların uyarısına göre her saniye dikkatli olmamız gerekiyormuş, bu kişi ya da kişilerin çok tehlikeli olduğunu öne sürüyorlardı ama iki aydır odalarında oturmaktan başka birşey yaptıkları yoktu. Olay ile emniyet ilgileniyordu ve okulla sürekli iletişim içerisindeydi. Adli tıp bölümünde olduğum için cesetleri görme fırsatım olmuştu ama bunu tabiki gizli bir şekilde yapmıştım.
Bu kişi veya kişilerin cidden sağlam bir tedaviye ihtiyaçları vardı.
Sürekli aynı yerlerde dolandığımı fark etmem sinir bozucu olmuştu , bu gidişle evi bulmam pek mümkün olmayacak gibi gözüküyordu , üstelik elimde şömine için topladığım odunlar vardı!
Üst tarafa doğru düz bir yolu takip etmeye karar verdim , hızlı olmam gerekiyordu çünkü güneş gökyüzüne veda etmişti. Arabamın korna sesini kulaklarıma dolmaya başladı.
Hızlandım . Sesin geldiği yere yaklaştıkça içimdeki huzursuzluk büyümeye devam ediyordu. Ev görüş alanıma girdiğinde, gövdesi büyük olan ağacın arkasına sığınarak gizlendim.
Arabanın içindeki Mira'ydı , hızlı hızlı bütün camlara bakıyordu. Kendimi ona gösterip rahatlamasını sağlayabilirdim ama beni gördüğü zaman vereceği tepki ikimizi de tehlikeye atabilirdi. Arabaya yaklaşan birini gördüğümde dikkatini dağıtmak için ayağımla çalılara basarak ses çıkardım.
Oldukça iri duran kişi arkamda ki ormana bakmaya başladı. Bir süre bu tarafa doğru baktıktan sonra tekrar arabaya döndü.
Mira benim geldiğimi anlamış olmalı ki biraz sakinleşti ama hâlâ ağlıyordu.
Elimdeki odunları yavaşça yere bıraktım ve büyük olanını o kişiye doğru fırlattım. Adam fırlattığım odunu yerden aldı , yavaş ama seri bir haraket ile camı patlattı.
Mira çığlık çığlığa bağırıyordu.
Yabancı beni fark etmişti. Dirseklerini arabanın üstüne yasladı ve arabanın içine doğru eğildi , birşeyler söyledi ama dudaklarını okuyamadım. Elindeki odunu bırakmadı ve seri adımlar ile evden uzaklaştı.
Gittiğine emin olduğumda yere bıraktığım odunlardan birtanesini elime aldım ve arabaya doğru koştum ,
"Mira gel buraya."
"Hayır , gidelim buradan hemen. Lütfen bin arabaya hadi ! "
"Mira telefonlar içeride onları almadan gidemeyiz. Benimle gel seni tek bırakamam."
Mira daha fazla oyalanmak istemediği için arabadan çıktı ve benimle birlikte eve doğru yürüdü. Sağı solu kontrol ederek salona geçtik. Elimizi çabuk tutarak Çantaları topladık , Telefonları aldık ve evden çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİÇEĞİNİ TAK (+18)
Teen FictionArafta kalmak kolay değildir. Seçenekler bazen insanın sonunu getirir, ama bazen Kurtuluşu olur. Ezel Kuray arafta kalmaya yakın bir kadındı. Peki onu kurtaracak olan seçenek neydi ? ÇİÇEĞİNİ TAK. ...