Transmigration:Raising The Child Of Male Lead

Bölüm 1: Yu Yaoyao Karşı Saldırı İstiyor

Şiddetli sağanak yağmur yağarken, büyük gök gürültüsü ve şimşek anında yere vurdu. Yu Yaoyao, şiddetli rüzgar ve yağmur sayesinde sersemliğinden uyandı.

Biraz kafası karışmış bir şekilde gözlerini açtı ve bir anda zonklayan bir acıyla kör oldu, başını rahatsız bir şekilde hareket ettirdi. ha? Yuvası yumuşadı mı? Alışık olduğu taşların, dalların ve yaprakların yığıldığı tarlanın aksine bu yorgan mis kokulu ve sıcaktı.

Çenesini yumuşak malzemeye birkaç kez sürmeden edemedi, narin dudaklarında memnun bir gülümseme belirdi. Ağrıyan gözlerini ovuşturdu ve başını kaldırmaya çalıştı. Ama gözlerini hafifçe açar açmaz, kar beyazı bir zeminde devasa ve muhteşem bir kristal avize gördü.

Etrafında yaldızlı kenarları olan Avrupa tarzı beyaz mobilyalar vardı.

Yu Yaoyao yutkunarak yavaşça yukarıya ve etrafa baktı. Bu onun hayvanat bahçesindeki yılan yuvası değildi! Birkaç yıl önce, popüler bir hayvanat bahçesinin yılan evinde gizlice saklanmıştı. Her gün cep telefonuyla oynuyor, romanlara ve televizyon oyunlarına bağımlıydı.

Ancak, dünyanın temel bilgilerini öğrendiğinde, dünyadaki en güzel yıldız olmak için hayvanat bahçesinden kaçmaya hazırdı. Tam seçmelere hazır olduğunda, lanet olası iblis kanun yaptırımı tarafından aniden bir yıldırım çarptı ve hemen öldü! Aslında ölüyüm...

Ne zaman düşünse başı ağrıyor ve kendisine ait olmayan bir anı sürekli zihnini işgal ediyor. Şimdi yeniden doğdu - hayır, göç mü etti ?  Ruhu, Yu Yaoyao olarak adlandırılan, onunla aynı adı taşıyan bir kadına dönüştü. Bu kadın film imparatoru Chen Jiao'ya aşık olarak büyümüştür, ancak ailesini mali krizden kurtarmak için bir eğlence şirketinin sahibiyle evlenmiştir ve karşılıksız aşkı için sürekli kalp kırıklığı içinde yaşamıştır.

Az önce, ayrı yaşadığı kocasını para istemek için aradı ve bu da sonunda hararetli bir tartışmaya neden oldu. Hayal kırıklığı içinde başını kaldırır kaldırmaz yatağın köşesine vurdu ve bayıldı. Beklenmedik anıları zihninde canlanmaya devam ederken, yataktaki cep telefonu aniden çaldı.

'Yu Xinjie' adında biri arıyordu. Tanıdık bir isim, diye düşündü Yu Yaoyao göz atıp aramayı kabul ederken. Karşı taraftan hemen telaşlı bir ses geldi, "Abla, uyku haplarını aldın mı?" "Yeterince satın almak için birkaç arkadaşıma güvenmek zorunda kaldım!" diye ses devam etti.

"Uyku hapları?" Yu Yaoyao şüpheyle sordu. Gözlerini komodine çevirdi ve tabii ki etrafa dikkat çekici bir şekilde dağılmış birkaç ilaç şişesi vardı. "Abla, pişman mı oldun?" diye sordu Yu Xinjiei. "İntihar ettikten sonra kayınbiraderimden bu ay beş milyon dolar daha iste! Anne ve babamız umurunda değil mi? Beni yalnız mı bırakacaksın?"

Acımasızca devam etti, "Yeni yıl için okul harcımı ödemek üzereyim ve babamın şirketi yeni projelere yatırım yapacak."Yu Yaoyao şaşırmıştı.

"Harç parası mı?" Ne kız kardeş ama!  Taş kalpli!  İntihar etmek üzere olduğu açık değil mi? Ve sadece onun harç ücreti için mi ölecek?

"Abla, korkuyor musun? Endişelenme, kayınbirader geldiğinde seni mutlaka hastaneye götürecektir. Bir daha intihar edemeyeceksin! Kayınbiraderden beş milyon dolar istediğin an, aşk mektubunu ağabey Chen Jiao'ya göndereceğim!"

İnsan formuna bürünmeden önceki son gününde, cep telefonunda, 'Overbearing President Pampers Sweet Wife' adlı web romanını okumuştu. Buradaki sefil kız kız kardeşi tarafından aldatılmış, uyku ilacı almış ve hayatının geri kalanında yarım bir hayatı varmış gibi yaşamıştı. Bu sefil kız onunla aynı isme sahipti ve o gaddar kız kardeş Yu Xinjie'den başkası değildi.