1- Ayrılık

605 52 21
                                    

"Bugün nasıl geldin?" diye sordu genç adam yanında ki  sevgilisinin sırtına yasanırken.

Uzun genç elleriyle yerden aldığı çiçeğin yapraklarını koparırken hafifçe kıkırdadı. Gelmesi o kadar zordu ki, bir gün yakalanacağını biliyordu. Kırkırtısı sarışın genci şaşırtmış olmalıydı. Yaslandığı sırttan temasını çekip, bedenini genç sevgilisine yaklaştırdı. Endişesini hisseden genç elinde ki çiçeği bırakıp, gözlerinin içine bakan güzel sevgilisinin saçlarını okşadı.

"Korkma, dikkat ediyorum kendime."

Ne olduysa o gün olmuştu. Kendisine dikkat edeceğini söyleyen genç adam, tahmin ettiği gibi yakalanmış. Sevgilisini korumak için yalan söylemişti. O gece soğuk ülkede bir başkasına ders olsun diye bir baba, kendi oğlunu öldürmüştü.

Olaylar hızla soğuk ülkeden bir çok şehre, sonra ülkelere kadar hızla yayıldı. Kızıl Vadinin genç prens'i bile sevgilisinin ölümünü duymuştu.  Ona dikkat edeceğini söyleyen kişi, şimdi vedasız gitmişti.

                                  ***

"Soğuk ülkesinin veliaht prens'i ölmüş." dedi orta yaşlarında ki adam.

Olayı duyan duymayana anlatmaya başladı. Biraz ileride oturan Prens Felix bile seslerini duymuştu. Göğsünü kaplayan acıyla yutkundu.

Bir başkası  "Prens hyunjin mi? Ne olmuş duymadım?" dediğinde genç delikanlı gözlerini sıkıca yumdu.

Şimdi o acının yerini büyük bir boşluk aldı. Sevgilisinin adı geçtikçe kendini kötü hissediyordu. Göz yaşları sessizce aktı.

"Kesik kollu olduğunu öğrenen kral, halkın önünde astı." dediğinde genç prensin kandı dondu.

Cidden babası mı öldürmüştü onu? Nefes alamadı, yutkunmak zorlaştı. Genç adam elini kalbinin üzerine koydu. Bu kadar acıya nasıl dayanacaktı.

"Kral doğru olanı yaptı." dediğinde adamı onaylayan bir kaç mırıltı çıktı.

Tanrı'm! Onlar aşkın ne olduğunu bilmeyen kirli insanlar. Genç adam hızla ayağa kalkarken üstünde ki pelerinin şapkasını kaldırdı.  Elleri titrerken han' ın çıkışına doğru bir kaç adım ilerlemişti ki, aynı grup konuşmaya devam etti.

"Peki kesik kollu olduğunu nasıl öğrenmişler?"

"Orasını kimse bilmiyor."

"O her kimse başını ezmeliler."

Genç adamın sıktığı avcu kızlığa boyanırken sinirli bakışları o gruba döndü. Tam ağzını açmış konuşacağı sırada birisi kolundan yakalayıp çıkışa doğru sürükledi.

"Sakin olmalısın." dedi  changbin sinirle.

Benim duyduklarımı o da duymuş olmalıydı. Kızarmış gözleri üzerindeyken, derin bir nefes alıp verdi. Onu tanıyordu, bizi biliyordu. Onun da bir sevdiği vardı.

"Seungmin birazdan gelmiş olur. Gidelim." 

Başımla onaylayıp, yüzümü örtecek olan pelerinin şapkasını geri giydim.  Önden o ilerlerken ben arkasından onu takip ettim.

***

16.06.2021

fleurs de magnolia et beau prince - hyunlix-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin