devammm

0 0 0
                                    

Bu çirkin düşünceleri aklından çıkartıp cesaretini topladı, titrek ve korkmuş bir sesle ‘’Kim var orada?’’ diye seslendi. Cevap gelmedi. Sorusunu tekrarlayacak cesareti kendinde bulamıyordu, sokaktaki kötülüklerin dikkatini çekmek istemiyordu çünkü. Biraz bekledikten sonra sopasını yavaşça kaldırarak metal ucuyla pencereyi geri itti ve o anda pencereden fareler boşaldı, mutlak sessizliği bozan bir çığlık attı ve geriye doğru sıçradı. Üç tane sıçan pencereden atlayıp viyaklayarak hızla etrafa kaçıştı. Garibelerden veya iblislerden bir eser olmadığını görünce nispeten rahatladı, onu boğarmış gibi bunaltan ve görüş açısını daraltan ‘korunma’ maskesini çıkardı, hekimlerin canı cehenneme, yoluna devam etti.

İşinden ayrılmak ve uzak diyarlara gitmek istiyordu, ölüm kokan sokaklar yerine serin ve huzurlu ormanlarda dolaşıp tepesinde kilise çatısı yerine yıldızlı gökyüzü varken uyumak istiyordu, üşütmek ve –veba hariç herhangi bir sebepten dolayı- ölmek istiyordu. Ölüm onun için kötü bir son değil, gitgide anlamsızlaşıp kötüleşen hayatına karşı sunulmuş en iyi alternatifti.

gözlerin söyledikleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin