KARANTİNA 2.SERİ 1.BÖLÜM

24.7K 254 107
                                    

"Hala bizimle misiniz?"

"Sevgilim...Sen şimdi nerede, kimle ya da kimlerlesin bilmiyorum...Bana bıraktığın kazağın kokusu bitmek üzere. Oğlumuza baktıkça seni hatırlıyor, geceleri sırf bu yüzden uyumak yerine onu izliyorum. Gözleri senin gözlerin,dudakları senin dudakların... Asker gibi yürümeyi öyle çok seviyor ki evin içinde bir asker edasıyla yürürken seni izler gibi onu izliyorum. Havalar kötü olunca aklım sende kalıyor. Mektuplarım sana geliyor mu gelmiyor mu bunu bile bilmiyorum. Her pazartesi kara bir haber var mı diye amcanın dükkanının önünden geçiyorum. Amcan mutluysa bende mutlu oluyorum. Çünkü senin iyi olduğunu biliyorum. Halanın kızı Zuhal hamileymiş, sana bir yeğen geliyor. Mahalle aynı mahalle, ama biz aynı biz değiliz, bunu içim acıya acıya kabulleniyorum... Sonumuz ne olur bilmiyorum,ama heyecanla yolunu gözlüyorum. Kendini üzme, canını sıkma, beni üzüleceksen çok özleme. Sen üzülme yeter ki ben özlenmemeye razıyım. Ama biliyorum ki kavuşmak yakın. Günleri sayıyorum.

                                     Sevgilerle sevgilin...
28 Nisan 1999

______________________________
HİÇ KİMSENİN TOPRAKLARI
Uçurumlarda denize bakıyor sonuçta..

Yolları geçtik, dağları aştık, denizler bıraktık ardımızda. Çok yürüdük, çok gittik, bazen koştuk öylesine. Konuştuk, sustuk, baktık, gözlerimizi yumduk, sarıldık, ayrıldık, güldük, ağladık. Şimdi hiç kimsenin topraklarındayız. Biz buraya öyle dedik. Olmamız gerekenden çok uzakta, birer yabancı olduğumuz sokaklarda. Neden gittik bu kadar, ne için kaçtık her şeyden belki anlamıyorsunuz. Bizim tek bir isteğimiz var artık. Kurtulmak değil. Biz tek bir şey istiyoruz :sessizlik. Kulaklarımız beynimizin gürültüsünden o kadar yorulmuş ki tek istediğimiz sessizlik. Ve bu bizim sessizliği buluş hikayemiz. Şimdi hala bizimle misiniz?

(Tiflis, Gürcistan)
"Haber verecekler bize..." Mert'in odaya telefonunu kapatarak girmesiyle başımı kaldırdım. Onur bir köşede, ben bir köşede oturmuş Mert'in telefonla alacağı haberi bekliyorduk. Haber Mert'in babasından gelecekti,Onur'un babasının, daha doğrusu düşmanının, Ender beyin durumunu öğrenecekti bizim için. Tam on gün geçmişti vurulmasının üzerinden ve hala yoğun bakımdaydı.
"Hala mı haber verecekler!"
______________________________

Burak sinirle kalkıp mutfağa daldı söylene söylene, "On gün oldu abi! Adam ölüyor ne yaşıyor, işe bak ya. Adam şu halde bile engel oluyor bize. Kaldık burada mal gibi!"
Mert de peşinden mutfağa dalarken bizim de duyabileceğimiz şekilde açıladı:
"Gürcistan'ın en güzel evlerinden birinde kalıyorsun, durumun bayağı kötüymüş be Burak! Adamın durumunda hiçbir değişme yokmuş, kurşunu çıkardıklarından beri stabilmiş. Ama bitkisel hayatta da değilmiş, iyileşme ihtimali var. Hatta babam büyük ihtimalle kendine gelir dedi. Sorun şu, biz ne yapacağız? Diyelim ki öldü. Kaçmaya devam edeceğiz, ama diyelim ki uyandı. O zaman ne yapacağız? Ayrıca tamam, Gürcistana kolayca girdik babam sayesinde. Ama buradan öteye kaçabilir miyiz?"
Burak ve Mert ellerinde birer kutu kolayla odaya dönerlerken gözlerim Onur'a kaydı. Şöminenin hemen önündeki kahverengi büyük yastığa oturmuş, arkasına yaslanmış, gözleri çok uzağa dalmıştı ve öylece düşünüyordu. Fazlasıyla uzamış kahverengi saçları, fazlasıyla uzamış kızılımsı sakalları her seferinde gözlerime takılıyor, iç çekmeme sebep oluyordu. O kafasının içinde neler dönüyor, neler bitiyor bilmek istiyordum. Oysa on gündür tek tük kelimeler dışında hiç konuşmuyordu. O an, dudaklarını araladı.
"Siz sadece tatildesiniz," diye mırıldandı ona döndüğümüzde, "kaçak olan benim. Siz tatilinizi bitirip eve döneceksiniz. Ben her şey belli olduktan sonra tek başımayım."
Mert ve Burak gözlerini devirip söylenirlerken araya girdim, "Sen de eve döneceksin... Bir gün."
Gözleri duvarda cevap verdi bana. "Benim bir evim yok artık."
"Bizim olduğumuz her yerde senin bir evin var kardeşim! Bak kardeş diyorum, insanın kardeşinin evi kendi evidir. Babam, annem her zaman senin annen babandır. Bir bir aileyiz, sen asla tek başına olmayacaksın." Burak konuşurken Onur'un yüzünde tek bir tepki yoktu.

Karantina 2.Perde 🖤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin