Bölüm 1

741 24 2
                                    

Öğleden sonra ders boş olduğu için kızlarla dışarı çıkmaya karar verdik.Kolej dışındaki bi parka gittik.Daha dönemin başında olduğumuz için ve havalarda sıcak olduğundan dersleri bile dinleyemiyoruz.

"Bu sene kesin fizikten yine ve yine kalacağım"

Melek. "Tarih de benim başımın belası,ya ben onu ne yapacağım?"

Defne "Tamam Sakin oluyoruz kızlar.Herşey benim kontrolüm altında.kopya ve ya diğer her şey bu yıl daha başarılı olacağız"

Defne böyle düşünüyor çünkü aramızda en düşük gelirli Defne.Ama biz bu konuyo asla açmaz ve tartışmayız.Çünkü biz tam 12 yıldır beraberiz ve birbirimizi çok seviyoruz.Bu da bize yeter zaten.

Defne yetimhanede büyüdüğü için hepimizden biraz daha duygusal ama çok eğlenceli bi kızdır.

Onunla konuşup dertleşmek insana huzur verirdi. Hepimizden daha olgun bir kişiliği vardı. Bize fikir verir , her seferinde yardım ederdi.

Ben bunları düşünürken parkın girişine ulaşmıştık bile. Sürekli bu parka geliriz çünkü okuldan kimse olmaz ve rahat rahat eğleniriz. Parkta her zamanki gibi pek kimse yoktu.

Melek "Kızlar büfeye gidiyorum istediğiniz bi şey yok demi? Tamam ben de öyle düşünmüştüm."

Biz daha konuşmadan büfeye doğru ilerledi. Ah tabi ne düşünmüştüm.Defne ile direk salıncaklara ilerledik.Yandaki salıncak doluydu biz de teker teker sallandık. Bu arada Melek elinde iki poşetle geldi.Ben de bu arada şaka olsun diye Defneyi yandaki sallanan kıza doğru itip koşmaya başladım.Arkama dönüp baktığimda Melek'in onları durdurmaya çalıştığını gördüm. Koşmaya devam ettim. Daha hızlı koşmalıydım.Arkadan gelen ayak seslerini ve bağırışları duyuyordum.Bu da bana daha hızlı koşmam gerektiğini hatırlatıyordu.

"Ecrinnn!"

"Dur artık."

"Seni aptal bunların hesabını vereceksin..."

Evet bunlar bizim kızların bağırışlarıydı.Sanki ne yaptıysam ben onlara anlamıyorum.Sadece Defneyi salıncakta sallarken yan salıncakta sallanan kıza çarptırmıştım.Ve Melek de onları ayırmaya çalışırken ufak bir zarar görmüş olabilirdi.Hadi ama ufacık bir şakaydı(!).

Allah'a şükür ki onlardan daha çok spor yaptığım için kolay yorulmuyor ve hızlı koşuyordum.Bütün bunları düşünürken park kapısına ters koştuğumu yeni fark ediyordum.Eyvah! Kaçacak yerim kalmamıştı ve bum köşeye sıkıştım.Arkamı dönmemle bizim kızların canice bakışlarıyla karşılaşmam bir oldu.Şirince sırıtıp :

"Aaa kızlar bu tarafta ne kadar güzel ağaçlar varmış değil mi?" dedim.

"Bu kez kolay kurtulamacaksın Ecrincim"

"Hadi ama acıyın bana.Bilirsiniz ufak bir şakaydı.

"Siktir git lan parkın yanından geçen taş çocukların bakışlarını görseydin böyle diyebilir miydin?"

" Aaa orda taş çocuklar mı varmış. Hiç farketmedim gerçekten!!"

"Her neyse önemi kalmadı. Cezaya gelelim." dedi Defne.

"Yaaa , ne cezası? Arkadaşlar arasında ceza olduğunu da bi sizde gördüm. Şaka yapmayalım yani?"

"Biz cezanı hazırladık bile , Ecrin sen bittin."

"Şimdi pire oldun." diye tamamladı Melek. Yaptığı espri yüzünden yüzümü buruşturup ,

"Bundan büyük ceza olamaz , bence ceza vermenize gerek kalmadııı" deyip şirince gülümsedim.

"Aaa olur mu öyle şey. Evet senin için en iyi bu ceza olur."

...

Gerçekten mi??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin