BOY ≛ 1

t h i r t e e n

''Asahi okula gelmemiş.''

Arkadaşım Yuri dişleri arasında ezdiği pipeti bırakarak mırıldandığında ona cevabım sadece başımı sallamak olmuştu. Asahi diye başımın etini yemekten başka hiçbir şey yapmıyordu ve ben delirmek üzereydim. Asahi ilgi alanıma girmiyordu ve ne yaptığı da umrumda değildi.

''Asahi ilgi alanına girmeyebilir ama Junkyu hakkında konuşsam sesin çıkmaz.''

''Ne? Sesli mi konuştum? Hem Junkyu ne alaka--'' Arkadaşım sırıttı ve ayağa kalktı, ardından yerinde zıplamaya başlayarak ellerini havada salladı. ''JUNKYU SUNBAE!!''

Off...

Saçlarımı önümde tutarak başımı eğdim görünmemek için. Yuri bir şeyler planlıyordu ve lanet olsun, planladığı şeyi az çok biliyordum. 

''Jia?'' Junkyu'nun sesi tam dibimden geldiğinde iç çektim ve başımı kaldırdım gülümsemeye çalışarak. Saçlarımı önümden çektim ve konuşmaya başladım. ''Junkyu?''

''Uzun zamandır görüşemedik.'' Yaklaşık 35 saattir, evet.

''Öyle oldu.'' Junkyu sağımdaki boş sandalyeye otururken Yuri'ye baktım ona sinirli olduğumu belirten bir ifadeyle. Bana karşı tepkisizdi ancak içinden kahkahalar attığını biliyordum. Hain.

''Geçen günkü yemeğiniz nasıldı?'' Yuri sırıtarak konuştuğunda Junkyu bana döndü gülümseyerek. ''Nasıldı?''

''Süperdi.'' Kısaca cevap verip arkama yaslandım bu anın son bulması için dua ederken. Kendimi sorguda gibi hissediyordum ve neden Junkyu'yla böyle basit bir konuşma gerçekleştirdiğimizi bilmiyordum. Birileri sesimi duymuş olacak ki Junkyu bedenini arkadaşıma çevirdi oturduğu yerde. 

''Asahi yarın çıkışta etüte kalacak, onunla konuşmak istiyorsan gitmelisin.'' Junkyu arkadaşımın arkadaşıyla arasını yapmak için ilk adımı atmıştı bile. Eğer Junkyu bunu yapacaksa benim aradan çekilmemde hiçbir problem yoktu. İşte kurtulmuştum.

''Ama yarın ben de etüte kalacağım ve tek başıma oturmak istemiyorum. Jia, sen de gelirsin, değil mi?''

Lanet olsun.

ッ