t w e n t y

247 39 19
                                        

''Gerçekten ondan kaçmana gerek yok, tamam yanına gelince yanakların falan kızarıyor, nefes alamıyor olabilirsin ama o da bir insan.'' 

Ki Yuri başıma sardığım ceketi çekiştirip bir yandan konuşurken ben önden, o da arkamdan kafeteryaya girmek üzereydik. İkimizin de dersleri az önce bitmişti ve ben çok fazla kahve bağımlısı olduğumdan bir yudum kahve için ağlayacak duruma gelmiştim.

''Sadece kahve içmek istiyorum.'' diye mırıldandım güneş gözlüğümü düzelterek. Kafeteryadaki birkaç kişi bana garip garip baksa da umursamamak en iyisiydi. Junkyu gerrrrçekten de mükemmel biriydi ama ben önceden aşık olmamış, hatta hiçbir erkekle adam akıllı konuşmamıştım bile.

''Junkyu burada!'' Yuri bana omuz atarak bir nevi kırmızı alarm verdiğinde başımı iyice yere eğdim ama nafile, tanıdık ayakkabılar karşımda durmuştu bile. Yuri öksürdü ve tahminimce eğilip selam verdi. ''Junkyu, sen de mi buradaydın?''

''Kahve almıştım ama Jia halinden memnun değil gibi.'' Sesindeki alaylı tını dikkatimi çektiğinde kaşlarımı çattım ve önce başımdaki ceketi, ardından da güneş gözlüğümü çıkardım. ''Ne demek o?''

Junkyu bana bakıp gülümserken Yuri iç çekti ve uzanıp Junkyu'nun elindeki kahveyi aldı. Ben Junkyu'ya sorgular bir biçimde bakarken Yuri konuştu. ''Jia'ya kahve aldığın iyi oldu, teşekkür ederiz!''

Junkyu'ya bakıp omuz silktim ve kahveden bir yudum pipeti ısırmayı da ihmal etmeyerek. Junkyu sağ elini ensesine attı ve önce kahveye, sonra da bana bakarak mırıldandı. ''Ihm, senden önce ben içmiştim...''

Yuri gözlerini kocaman açarak bana baktığında göz göze geldik ve ben elimdeki kahveyi jet hızıyla Junkyu'ya doğru uzattım. Bir bu eksikti, rezillik. ''Pardon,'' diye mırıldandım ancak Yuri'nin sesi benim sesimi bastırmıştı bile.

''AMAN TANRI'M, SİZ ŞİMDİ ÖPÜŞMÜŞ MÜ OLDUNUZ?''

BOY ≛ 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin