Başımın ağrısı ile yataktan yavaşça doğruldum. Pencereden içeriye giren güneşin ışığı yüzume çarpıyordu. Gözlerim kısık bir şekilde pencereden dışarıya bakmaya çalıştım.
Yataktan kalktığım anda tökezlemiştim. Hafif bir şekilde gerildim ve kafamı kaşıdım. Pencereden dışarıya hafif başımı sarkıttığımda Daniel'i görmüştüm. Lüks aracına binmeden önce etrafı süzmüştü.
-Günaydın Ray.
-Günaydın.
Mark'a baktığımda göz altları mos mordu. Onun için üzüldüm benim yüzümden rahat bi uyku çekememişti.
-Saat kaç?
Kolumdaki saate baktığımda gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.
-Kahretsin saat 14:13.
-Dostum geç kaldık müdürden azar yiyeceğiz.
-Lanet olsun!
Bunu tıslayarak söylediğimde Mark kahkaha atmaktan geberecekti.
-Şu lanet çeneni ne zaman kapatacaksın?
-Ah özür dilerim dostum ama kızınca çok komik oluyorsun.
Mark'a aldırış etmeyip hızlıca toparlandım. Mark yatağı düzlüyordu.
-Hadi acele et Mark.
-Tamam.
Bi kac dakika sonra Mark hazırlandı. Taksi çağırdık ve alış veriş merkezinin önüne geldik. Ben parayı öderken Mark indi. Çalıştığımız yere geldiğimizde ise çalışanlardan birisi yanımıza geldi.
-Ray ve Mark müdür sizi görmek istiyor.
Mark ile bir birimize baktık ve karşımızdaki çalışana kafa sallayıp müdürun odasına doğru ilerdelik. Kapıyı tık tık lamadan hemen kapı açıldı.
-Bu gün geç kaldınız.
-Özür dileriz.
-Maaşınızdan keseceğim. Aslında ikinizi işten atabilirdim ama sizin gibi çalışanları bulmak zor. Şimdi defolun gidin. Bir daha geç kalırsanız gözünüzün yaşına bakmam KOVARIM!
-Keşke alarm kursaydık.
-Lanet herif neyse isimize başlayalım.
Mark kıyafetleri katlayıp raflara koyuyordu ben ise gelen müşterilere yardım ediyordum.
-Bakar mısınız?
-Buyrun efendim.
-Bunun mavisi var mı?
-Hayır efendim şu anda baktığınız kıyafetler depoda bulunmuyor.
-O yüzden indirimde bunlar o zaman.
-Evet efendim.
-Peki bana buradan şu pantolonun siyahini bulabilir misiniz?
-Evet efendim.
Pantolonlara tek tek bakarken Mark bana kaş göz hareketleri yapmaya başladı. Bi yandna pantolonları ararken bende noldu anlamında kafa hareketi yaptım. O sırada mark kendi eliyle elini gösterdi. O sırada anladım ve hızlıca arkama döndüm. Kadının elinde bıçak vardi ve az kalsın bana denk gelecekti.
-SENİ ADİ ŞEREFSİZ KOCAM SİZİN YÜZÜNÜZDEN ÖLDÜ PİSLİKLER!
Kadın bana tekrardan bıçağı savuracakti ki hemen kolunu tutup ters çevirdim. Kadın acı içinde bağırdı ve bıçak yere düştü. Herkes bize bakıyordu. Mark yanıma geldi ve hemen kadını benden alıp iki elini koli bandiyla bağladı.