Flame

7

Gerginliğin hakim olduğu bu sofrada olabildiğince soğukkanlıydım. Herşey kontrolümde gibi gözükse de değildi.

Belki de Jungkook haklıydı. Babamı bu işe hiç karıştırmamalıydım.

Sehun tam karşımda oturuyordu. Yoonhee ise tam yanında.

Bakışlarımı ikisinden çektim. Yalandan bir tebessüm kondurdum yüzüme ve babama baktım.

Yine neler karıştırıyordu ?

"Yemekler çok güzel olmuş kızım, keşke bu yemeği organize etmenin sebebini senden öğrenseydim"

Alayla gülümsedim, elimi sevgilimin masadaki elinin üzerine koydum.

"Bilirsin ki babacım, herşeyi en son babalar duyar"

Kadehimi kaldırdım. Masadaki sessizlik çığ gibi büyüyordu.

Bang PD küçük gülümsemesi eşliğinde kadehini kaldırınca herkes yavaş yavaş kadehini kaldırdı.

"Mutluluğunuza, oğlan bizim kız bizim değil mi?"

Sehun biricik sevgilisi Yoonhee ile kadehlerini tokuşturup içkilerini yudumladı.

Sağ tarafımda kalan Jeon'a iyice yaklaşıp elimi beline yerleştirdim.
O da elini belime koyup bana gülümsedi.

Haddinden fazla duyguyu bir arada yaşıyorduk.

"Ee nasıl tanıştınız?" diye sordu ciddi tavrıyla Taehyung.

Jeon belimdeki eliyle mümkünmüş gibi beni daha yanına çekti.

Kafam çenesine değiyorken biraz geri çekilip yüzüne baktım.

"Junmyeon Hyung tanıştırdı bizi, beraber yemeğe çıkmıştık"

Jungkook oldukça gergindi hatta öfkeli. Taehyungdan haz etmiyordu belki de.

"Bak sen Junmyeon Hyung'a" dedi gülerek Sehun.

Junmyeon bugüne kadar hiçbir arkadaşıyla beni tanıştırmamıştı. Abilik iç güdüsüydü belki de onu buna iten.

"Ne yani hemen sevgili mi oldunuz?" diye sordu Seokjin.

Onun bu sorusu üzerine herkes öksürmeye başladı. Bang PD gözlerini devirip kadehinden bir yudum aldı.

"Seokjin adına özünde dilerim Minho-shii Jungkook nasıl bizim için değerliyse kızınızda bizim için değerli"

Yoonhee derin göğüs dekoltesine aldırış etmeden masadaki salataya uzanmak adına hafifçe eğildi.

Göğüsünün dekoltesinden dışarı çıkmasını umursamıyor daha çok hoşuna gidiyor gibiydi. Sehun için ise aynı şey geçerli değildi.

Sinirden kaşlarını çatmış gözlerini sevgilisinin dekoltesinden ayırmıyordu.

Jungkook'a baktım. O da bana bakmış alnıma bir öpücük kondurmuştu.