act play ♧taekook♤

2

~Katılımınız için teşekkürler. Dağılabilirsiniz.
   
Senaryoyu gördükten sonra bütün toplantı boyunca afallayıp durdum. Resmen başrol değilim. Nasıl daha doğru düzgün oyunculuk kariyeri bile olmayan biri benden rol çalabilir. 5 yaşımdan beri oyunculuk yapıyorum ve  18 senelik kariyerimin son 5  senesini en iyi oyuncu seçilerek geçirdim. Benden daha iyi olacağını mı düşünüyorlar? Ahaha resmen saçmalık.
-Jungkook Bey sanki kafanız hep başka yerdeydi bütün toplantı boyunca bir sorun mu var?  
-Ah endişeleriniz için teşekkür ederim. Bir sorun yok sadece son zamanlarda uyku sorunları yaşıyorum ancak önemli değil.
-Anladım, kendinize dikkat etmeniz gerek. Siz ülkenin dizi/film sektöründe en çok hasat çıkaran oyuncususunuz sağlıklı olmayı vatani görev olarak bilin.
-Ahaha haklısınız kendime daha iyi bakacağım, teşekkür ederim.

-Hey Taehyung Bey, Jungkook Bey toplantı bitti nasıl olsa ve de çekimler 1 hafta sonra başlıyor hadi içmeye gidelim.
Taehyung: Kusura bakm-
Jungkook: Olur. Hadi gidelim Hyunbin Hyung.
Taehyung: Tamamdır. Bende geliyorum.
Jungkook:Hıh?
Taehyung:Hıh^-^
-İki başrolün yakınlaşması için harika bir fırsat hadi gidelim.
  Taehyung'a hiç dikkat etmemiştim. Önümden yürürken arkasından biraz baktığımda, ah cidden bu adam da neyin nesi? Vücudu harika. Omuzlarının genişliği, blazer ceketine rağmen belli olan belinin inceliği..

-Ah

  Neden bir anda durursun ki adam..

-Ah Jungkook Bey kusura bakmayın. İyi misiniz?

    Arkasından bakarken bile bu şekilde dalıp gitmişken yüzüne bu kadar yakınken ne yapmalıyım. Kahretsin. Bu eleman cidden çok iyi. Tamam sektörde bir sürü yakışıklı var ama bu apayrı bir seviye. Yüzünün her bir parçası altın değerinde. Rakibim olacak adam beni çok zorlayacak ha? Gerçi daha oyunculuğunu görmedik. Yakışıklı olduğu kadar yetenekliyse orası ayrı tabi.

-Jungkook Bey iyi misiniz? Yoksa daha uzun bir süre Taehyung Bey'in yüzüne bakmaya devam edecek misiniz?
-Hıh? Ne? Ah? K-kusura bakmayın aklım pek yerinde değil..
-Ah.. Önemli değil.. Haha..
-~fısıldayarak~ Ya Hyunbin Hyung niye öyle diyorsun ya?
-Çocuğun yüzünü bir saat incelediniz. Dua edin arkandan yürüyorduk. Bütün ekibin dalga konusu olabilirdiniz Jungkook Bey ahaha.
-D-dedim ya boşluğuma geldi işte..
-Taehyung Bey de çok utandı. Ahah..
-Ah.
-Ee kaç verdiniz?
-Ne?
-O kadar yüzünü tarttınız. Ee sizce puanı ne?
-Sayılara sığdıramam galiba.
-Hey hey Jungkook Bey ben mi yanlış duyuyorum? Siz baya ciddiye alıyorsunuz Taehyung Bey'i ha?
-Evet. Küçük roller de olsa eski çalışmaları bile çok iyiydi. Bu görüntü ile yetenekleri de ciddi derecede iyiyse, sanırım gerçekten eğlenebileceğiz.
- Bunu düşünmemiz bile ilk. Çok heyecanlıyım. Rakip olarak görebileceğiniz biri var.
-Aynen öyle.
-Hey ne konuşuyorsunuz öyle fısır fısır? Hadi mekana girelim.
♧♧♧
-Hey o kadar karıştırıp içmemelisiniz.
-Çaylağa bu kadar yüklenmeyin.
-Abartmayın artık çok fazla içiyorsunuz.
♧♧♧
  Kahretsin ben onlara demiştim.. Şimdi elimde 5 tane kör kütük sarhoş bir tane de ayık var.
-Taehyung Bey ben taksiyi arıyorum. Lütfen siz de adreslerini öğrenmeye çalışın.
-Tamamdır.
♧♧♧
-Oh tamam son kişiyi de hallettik. Zordu ama başardık değil mi Taeh-
TAEHYUNG BEY AYAĞA KALKIN!

    Ne yani bunca zamandır kendini zor mu tutuyordu.. Gerçekten herkes ile uğraşmak zorunda mıyım?
- Taehyung Bey arabam yakında lütfen bana tutunmaya çalışın.
- Bana Tae diye hitap et.
- Anlamadım.
- Bana sadece yatakta ismimle hitap et.
-N-ne?
    Ah cidden ne diye kabul ettim ki teklifi. Her zaman aynı şey ile uğraşıyorum.
♧♧♧
-Taehyung Bey evinize geldik. Kalkmanız lazım.
Ahh ne boş boş konuşuyorsam.. Dairenizin anahtarı nerede?
Ah buldum.

   Rezidans da yaşıyor olması sayesinde bir çok çalışan ile karşılaştım. Sadece girişten dairesine kadar çıkmak bile ne kadar zordu diye düşünürken daha hiçbirşey yaşamadığımı nerden bilecektim.

Kapıyı kapattığım anda kolumdan çıkıp beni kapı ile arasına aldı.
-Hey ne yapıyorsun? Taehyung Bey.
~kulağına doğru yaklaşarak~
-Evet. Bana Taehyung diyeceğin zaman işte şimdi.
~öğürme sesi~
-YA TAEHYUNG NE YAPIYORSUN?
  
    Kahretsin. O yaptığı hareketten sonra olacak iş mi? Neyse dediği doğru çıktı en azından. Üstümüz başımız kusmuk oldu.

Üstümü de altımıda çıkarıp banyoya attım. Daha sonra onun üstünü çıkarmaya yöneldim. Bu sefer kesin uyuya kalmıştı. Üstünü çıkardıktan sonra kemerini çözmeye başladım. Uyduğuna emindim. Dokunmam onu rahatsız eder mi bilmeden hareket ediyordum ama batık kıyafetlerle yatması daha kötü olmaz mıydı?

Çenemde hissettiğim el ile afalladım.

-Jungkook Bey sizi bu şekilde görmek ne kadar güzel.

Ah kahretsin resmen çıplak bir şekilde kemerini açarken yakalanmıştım. Sarhoştu ama unuturdu dimi?

Üstünden direk kalkıp banyoya doğru yöneldim ama bileğimi tutan el beni durdurdu. Yatağa çekilip bir anda onu üstümde bulmam bir saniye bile sürmemişti.

- Taehyung ne yapıyorsun? Yanlış anladın. Sadece üzerimize kusmuştun bu yüzden üstümüzü çıkarmıştım. Başka birşey düşünmedim yemin ederim.
- Aferin emirlerimi dinliyorsun. Koyduğumuz ilk kural; yatakta bana adımla seslenmek zorundasın.
- Taehyung ne saçmalıyorsun.

   Olayın şoku ile beraber gelen farkındalık beni bitirdi. Nasıl vücudu bu kadar güzel olabilirdi. Benimkinin yanında biraz sönük kaldığına eminim ancak cidden Kim Taehyung'a yakışır bir görüntüydü. Sarhoş insanlarla her zaman uğraştığım için pek fazla denilenleri umursamıyordum. Bundan da kurtulacaktım.. ama sanırım biraz daha bekleyebilirim.^-^

-Jungkook çok fazla güzelsin. Nasıl bu kadar mükemmel olabilirsin? Çok uzun süre seni bekledim. Artık dayanamıyorum. Benim ol istiyorum. Seni her an görmek, senin her bir zerrene doyana kadar dokunmak istiyorum.
-N-ne?
   Ellerini bir anda belime doladığında ve kafasını boynuma gömdüğünde hala şaşkın bir şekilde dediklerini düşünüyordum.
Sarhoşlar her zaman sarkıntılık yapardı ama o benden bahsediyordu ve söyleyiş şekli, bakışı, hareketleri.. O CİDDİYDİ.
- Taehyung. İşimize küvette devam etmeye ne dersin?
   Kurtulmam lazımdı yoksa beni yiyip bitirecekti. Ateşe barutla karşılık veriyordum şuan. Ya kazanırdım ya kaybederdim. Beni kucağına alıp beni küvete koyup yanıma geldiğinde plana koyulup direk musluğu açtım.

-HEY! BIRAK ŞUNU. NE OLUYOR?
J-Jungkook Bey.. Ne yapıyorsunuz?
  Kahretsin plana nasıl üstümü dahil etmem. Koşarak banyodan çıktım ve onun kıyafetlerinden birşeyler almaya çalıştım. Üstümü giyip onu banyoya kontrol etmeye gittiğim de hala küvette duruyordu.

-Hey ne yapıyorsun hala? Kalk hasta olacaksın.
-Jungkook Bey ben özür dilerim yanlış birşey mi yaptım.
-Hayır önemli birşey yok hala tam ayılmadın zaten. Bu kıyafetleri evden çıkarken buranın kuru temizlemesine bırakırım. Üstümdekileri de sana getiririm. Yanlız gitmeden önce düzgünce yatağa girdiğini görmek istiyorum. Kalk ve kurulan.