ÇEKİM

1K 108 25
                                    

Yazar notu: ilk bölüm olması sebebiyle çokça betimleme ve açıklama bulunmaktadır. Diğer bölümler böyle olmayacaktır.

_________________________

"Sayın yolcularımız,uçağımız Seul Havalimanı'na güvenli bir şekilde iniş yapmış bulunmaktadır. Yolculuğunuzda bizi tercih ettiğiniz için teşekkür eder,tekrar görüşünceye kadar sağlıklı günler dileriz."

Uykusundan uyanalı henüz on saniye olmuşken duyduğu anons ile oturduğu yerde dikleşti ve üstündeki uyku sersemliğinin geçmesi için kendisine zaman tanıdı,bu sırada uçağı tek tek terk eden yolcuları seyre dalmıştı. Birkaç dakika süren bekleyişin ardından derin bir nefes alarak ayağa kalktı. Siyah sırt çantasını omzuna atarak o da uçağı terk etti. Bavulunu alacağı alana ilerlermeye başladığında uzun zamandır kontrol etmediği telefonuna gelen aramalara ve bildirimlere göz gezdirmeyi ihmal etmemişti. Büyük boy siyah bavulunu teslim aldıktan sonra sağ yanında sürükleyerek çıkış kapısına yöneldi.

Dışarı çıktığında yüzüne çarpan bahar havası gözlerini kapatmasını ve etrafındaki seslere sağır olmasını sağlamıştı. İçinde hissettiği yabancılık hissiyatıyla harmanlanmış aitlik duygusu kendini belirginleştirmişti. Gözlerini tekrar araladığında önünde yavaşlayan siyah aracı tanıdı. Kendisini almaya gelen şoförden haberdardı. Siyah takım elbisesi giymiş orta yaşın üstünde, tepesinde beyaz saçların çoğunlukta olduğu adam arabadan inmiş kendisine gülümseyerek bakıyordu.

"Hoşgeldiniz bay Park,ben bay Jeon'un özel şoförüyüm onun adına malikaneye kadar size eşlik edeceğim umarım yolculuğunuz rahat geçmiştir" Jimin adama gülümseyerek "Teşekkürler yolculuğum oldukça rahattı" cevabını verdi. Şoför Jimin için kapıyı açıp oturduğunu gördükten sonra kapıyı kapattı ardından bavulu bagaja yerleştirip direksiyonun başına geçti. Zaman kaybetmeden çalıştırılan araba havalimanından uzaklaşıp şehrin geniş ve kalabalık caddelerine giriş yaptığında Jimin tüm dikkatini camdan 15 yıldır gelmediği Seul manzarasına vermişti.

Bulutları delip geçen gökdelenler, gece olduğunda sokakları gündüze çevirdiğinden emin olduğu dev ekranlar, alabildiğine geniş yollar, aynı dili konuştuğu insanlar. Burnunun direğini sızlatan özlem. Arabanın içinde çalan hafif müzik ona bu yoğun duygular içeren gözlemi sırasında eşlik ediyordu.

Jimin'in ailesi bir hukuk bürosu yönetiyorlardı. Maddi durumları yeterince iyi durumdaydı. Oğulları kendi gelecek planını kendilerine açtığında Jimin'i sonuna kadar destekleyeceklerini söylemişlerdi. Sonuç olarak artık buradaydı Mimar olmak için Seul'ün en iyi üniversitesinde staj derslerini görmeye hak kazanmıştı. Aynı dönem içinde okulunun seçeceği bir şirkette resmi stajyer olarak uygulamalı eğitim alacak ve yılın sonunda hayaline ulaşacaktı,en azından Jimin böyle umuyordu. Bunun için emek vermiş ve çok çalışmıştı, Amerika'da kalıp bu işi orda da yapabilirdi ancak her ne kadar uzun zamandır buralardan uzakta olsa da kendini ait hissettiği yer ülkesiydi bu yüzden eğitiminin son dönemlerinde kore'ye döneceğini duyan manevi amcası bay Jeon ve onun eşi bayan Jeon onu kendi düzenini kurana kadar evlerinde misafir olarak ağırlama konusunda ısrar etmişler Jimin'in ailesi bu teklif karşısında minnettar kalmış ve oğulları güvenilir bir yerde kalacağı için huzurlu ve mutlu olmuşlardı.

Jeon'lar Kore'de oldukça fazla saygınlığa sahipti. Bu saygıyı sahip oldukları güçten aldıkları su götürmez bir gerçekti. Jeon holdingin yaptığı başarılı işlerin sosyal medyada konuşuluyor olması Jimin'in tüm bunlardan haberdar olmasına yetmişti.

Babasının Jeon ailesi tarafından büyütüldüğünü,okutulduğunu bu sırada bay jeon ile kardeş yakınlığına ulaştıklarını öğrenmişti. Bay ve bayan Jeon'un ayrıca Jungkook adında Jimin'den iki yaş büyük oğullarının var olduğu bilgisi de öğrendikleri arasındaydı. Babasının anlattığına göre Jungkook ile kısa bir tanışma dönemi yaşamıştı ancak çok küçük olduğu için hatırlamaması doğaldı.

SEDUCER | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin