SAHİP

566 93 36
                                    

"Çünkü o benim"

Jimin, iri cüssesiyle kendisini Seungun görüş açısından çıkarmış olan Jungkook'un geniş sırtını çok ilginç bir şey varmışçasına izliyordu. Duyduğu üç kelimenin etkisinde olup kelimelerin kulaklarında çınlamaya devam ediyor olması yanlış duymadığını kanıtlar nitelikteydi. Tüm gözler o ve önündeki kas yığını arasında mekik dokurken tek yaptığı şey buhar olup uçmak için içten içe tanrıya yalvarmaktı.

Alfanın, şaşkınlıkları geçer geçmez onu sorguya çekmek için başına üşüşecek hyunglarını geride bırakıp, yerinde taşlaşmış Jimin'i elinden tutarak ikisini üzerlerindeki gözlerden uzaklaştırmadan önce söylediği son sözleri, herkeste cevabı olmayan soruların oluşmasına sebep olmuştu.

Jungkook'un mekânın dar koridorunda ilerlerken çarptığı bedenlerden işittiği küfür dolu bağırışları kulak ardı etmesi ender rastlanan bir durumdu. Farklı bir kapıdan çıkıp kendisiyle birlikte sürüklediği omegayı gecenin karanlık kollarına bıraktığı sırada sokakta bileği sıkıca tutulmuş jimin,sinirli olduğu gergin sırtından ve aceleci yürüyüşünden açıkça belli olan alfa dışında kimse yoktu. Olacaklar biliniyomuşçasına terk edilen sokağa çöken kasvet iç karartıcıydı.

Duyduklarından sonra Jimin'in ağzını bıçak açmamıştı. Son birkaç saattir yaşadığı olaylar onu hiç kalmadığı kadar savunmasız bırakmış,kurdunu korkutup köşeye sıkıştırmış,onu kendisine yabancılaştırmış ve tamamen hissizleştirmişti. Hangi kapıdan çıkmışlardı? Araba bu kadar uzakta mıydı? Bileğini tutan elin sahibiyle geldiği ilk günden yaşadığı ve daha önce tatmadığı karmaşık duygular silsilesi de neyin nesiydi? Daha ne kadar yürüyeceklerdi?

Zihninin duvarlarını yumruklarıyla inceltmeye çalışan soruların açtığı savaş jimini yürüdükleri uzun ve karanlık yoldan daha çok yormuştu.

Yol boyunca bakışları yerden ayrılmamış olan omega kafasını kaldırıp buraya geldikleri aracı gördüğünde birkaç dakika önce yaşananlar hakkında konuşmayacaklarının sinyallerini almış ve içinde taşkınlık yaratan duygulara engel olamamıştı.

"Jungook"

Kendisini arkasında sürükleyen uzun boyluya seslendiğinde aldığı tepkisizlik zaten gerilmiş olan sinirlerini bozmaya yetmişti.
"Neden cevap vermiyorsun?"

Sessizlik.

Jimin'in daha fazla yanıtsız kalmaya tahammülü yoktu. Bileğindeki eli son gücüyle iterek onu kendisinden uzaklaştırdı.

Jungkook sonunda pes etmişti.
"Ne var Jimin?"

"Ne mi var? İçerde olanları konuşmalıyız Jungkook"

"İçerde hiçbir şey olmadı Jimin"

Jimin parmağıyla çıktıkları mekanı işaret ederek sesini yükseltmişti
"O adama sana ait olduğumu söyledin!"

Alfa çok sıradan bir konudan bahsedermişçesine
"Evet o adama bana ait olduğunu söyledim" dedi.

Jimin uzun olanın içerde kurduğu cümleyi bu kadar rahat tekrar etmesine rağmen kendi kalbinin dışarı çıkmak istercesine hızla atmasına engel olamamıştı. Cevabını almak isteyip istemediğine emin olmadığı sorusunu üzerine düşünmeden sormaya karar verdi
"Bunu neden yaptın?"

Jungkook'un gözlerinden geçen kelimelerden mantıklı bir cümle kurabilmiş olması mümkün olsaydı gerçeği öğrenebilirdi ancak şimdilik alfanın ağzından çıkacaklarla yetinmek zorundaydı.

"Sana yaklaşmaya çalışmaması için"

"Ona sadece benden uzak durmasını söylemen yeterliydi hatta kendim zaten masaya gelmeden önce halletmiştim beni sahiplenmene gerek yoktu."

SEDUCER | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin