<"KÜÇÜÇÜĞÜM">

23 3 6
                                    


Çok zaman önce

A.V

"Oğlum bak benim kız kardeşim öldü. Lan ben kabullendim sende kabullen. Efkan piçi yüzünden senin de kardeşin öldü!"

"Baha düzgün konuş. Biliyoruz bizde ne olduğunu." arkam ona dönüktü bir anda ona döndüm ve yükseldim. "Lan o zaman dün gece bana gelen mektup neydi?"

"Ne bileyim ben. Afra falan yazıyor anlamadım."

Baha mektubu okuyabilmişti. Şaşkınlıkla ona baktım. "Ne yani mektubu okuyabildin mi?" 

"Evet, değişik bir şekilde bizim kardeşimle matematikte yaptığımız yöntemle aynıydı." Acı dolu bir nefes verdi. Hala kabullenememişti kardeşinin ölümünü. Üstünden yıllar geçmesine rağmen hala sindirememiş yaşananları ve her hatırladığında hassaslaşıyordu. 

Gülerek alaycı bir yüz ifadesiyle devam etti. Her şeye rağmen yine de gülebiliyordu. "Algoritma falan şimdi anlamazsınız siz. Bende onu kullanarak okudum. Tabi bunu yapmam biraz zaman kaybı oldu çünkü yazılar tersmiş."

"Nasıl?" Poyraz ona sorduğunda Emir derin bir nefes verdi. Gözlerim onunla kesiştiğinde söze girdi.

"Bak abicim bu boş boğazın dediklerini unut. Bu yazı ters yazılmış ki başka birileri tarafından okunamasın. Aynayı yaklaştırdığında yazı normale dönüyor. Ama bu salağın dediği yöntemle de okunabilir. Tabi dediği gibi zaman kaybı."

Kafamı salladım. Dikkatle baktığımda doğruydu. Fakat aynayı tuttuğumda köşede bir arma belirdi.

"Gizli Diyar Varisine dedesinden"

"Ne?" Baha atlamıştı hemen.

"Nasıl lan?" Baran'da yanıma gelip baktığında olduğum yerde kalakalmıştım. Bunu sonraya bıraktım ve mektubu dikkatli bir şekilde okumaya başladım. 

"Akın, bu mektubu alman kafanı karıştırabilir yavrum. Ama başka çarem yoktu be Akın'ım.  Annen ve babana söylemek istersen anlarım ama bence söylememelisin yakın zamanda öğreneceksin zaten. Bunu nereden mi biliyorum. Bu benim gücüm. Geleceği görebilirim. Fakat bazen bu güç işe yarayamıyor. Tutsaklığım ömür boyu fakat senin özgürlüğün kurtarıcı. 

Bu mektubu bir arkadaşım vasıtasıyla sana on dokuzuna yakın göndermesi için komut verdim. Aklında soru işareti kalmasın. Kardeşinin durumunu biliyorsun Akın'ım. O yaşıyor yavrum. Efkan, ona bir kaç ilaç verdiğinde ben onunda isteği ile hastaneye gittik. Maalesef sizin haberi olmaması için ara ara gidiyorduk. Hani şu "Dilan'ın neden kıyafet sevdası bitmiyor. Birde dedemle gidiyor bana vakit kalmıyor!" diyerek hayıflandığın anlar vardı ya işte o zamanlar gidiyorduk evlat lütfen kızma bize.

 Efkan ona çarptığında hastaneden sapasağlam çıkacaktı. Ama kendisi istemedi tedavisinin hastanede devam etmesini istedi. Size öldü dendi. Benim ondan haber almam sağlıklı olduğunu bilmem yeterliydi. İyileştikten sonra geri gelecekti fakat Gizli Diyar'da sorun çıktı. O yaşıyor yavrum. Onu ben bulamadım ama sen bul. En yakın arkadaşımın torunu Afra. Afra Özel, o da Gizli Diyar varisi. Onu bulduğun zaman taşlar yerine oturacaktır. Sana dediğim gibi zaman evladım. Zaman, sabır ve akıl. Çok sevdiğimi unutma. Hoşça kal!"

Deden

"Afra Özel, bu dün okulda gördüğümüz kız değil mi?" Baran'a baktığımda düşünüyordum onları dinliyordum ama düşünüyordum.

GİZLİ BİR DİYARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin