Thisbe ve Pyramus "Bir Kara Dut Hikayesi"

29 4 10
                                    

Selamlar GBD Ailesi!!

Biliyorum çok uzun zaman oldu ama bunun için sizden özür diliyorum. Çok uzatmadan bölüme geçin. Bölüm sonunda görüşürüz. Büyük sürprizler var!!

Kaldırın ponçik poponuzu ponçik bıçızlarr aksiyonlu bir bölüm varr!!

------------

Hatırlatma!!

"Canım acıyor." dedim. "B-bedenimi h-hissetmiyorum. G-gözlerim...sanırım gidiyorum." dedim. Uzun bir nefesten sonra "b-bende" dedi zorla. Gözlerimi kapattığımda Müge koluma daha sıkı tutundu. Bende ona tutunduğumda her şey kocaman karanlıktı...

Yazardan

Müge ve Afra okulun merdiven boşluğuna yuvarlanmış acı içinde kıvranıyorlardı. Herkes büyük salonda mezuniyet balosunda eğlenirken, Akın ve diğerleri bahçede her şeyden habersiz sohbet ediyorlardı. 

Müge ve Afra acıyı hissettikleri ilk an kolyeleri yanıp sönmüş kalplerinde şiddetli bir kasılma hissetmişlerdi. Ne olduklarını anlamayan diğerleri olayı kavramaya çalışıyordu. Baha telaşla Afra'yı aradı. Telefon uzun süre çaldı fakat açan olmadı. Müge'de yoktu ortada. Bunu fark eden Çisem Müge'nin numarasını çevirdi. Yine açan olmadı. Akın hızla ayrılmıştı oradan. Herkes orada dururken Akın'ın arkasından Efkan'da koşmaya başladı. Diğerleri onları takip ederken Akın korkuyordu. Merdivenleri ikişer ikişer çıkmış içinden Afra'nın zarar görmemesini diliyordu.

Efkan, ilk defa aşık olmuştu ve kaybetmek istemiyordu. Her şeye rağmen onu seviyordu. Hayattaki tek sevdiği bile olabilirdi. Bugüne kadar her şeyini kaybetmiş biri şu an her şeyini kaybetmemek için korkuyordu.

Üçüncü koridora çıkan merdivenlerin sonunda gördükleri şeye çok şaşırmışlardı. Kocaman bir kan birikintisi. Müge ve Afra. Yerde hareketsizlerdi. Birbirilerinin ellerini sıkıca tutuyorlardı. Ama bilinçleri kapalıydı. Başları kandı. Bacaklarında yeni morluklar oluşmuştu. 

Akın, aşağıda salonda balo olmasına rağmen onların bile duyabileceği şekilde bağırmıştı. "Ambulansı arayın!" Açelya ambulansı ararken Akın Afra'nın hemen yanına diz çökmüştü. Efkan şoka girmiş bir şekilde bakıyordu. Baha Akın'ın hemen yanında çökmüş vaziyette Akın'ın omuzuna elini koymuştu. 

Her ne kadar küs olsalar da birbirilerine destek olmaktan gocunmuyorlardı. Akıllarda tek soru vardı. Akın nasıl Afra'nın canının yandığını hissedememişti. Ve ayrıca Rüya bu anı nasıl görmemişti.

Bu normal şartlarda olan bir şey olmamalıydı. 

Ambulans gelmiş ve dikkatli bir şekilde Afra ve Müge aynı ambulansa alınmıştı. Bunun nedeni düşmeden önce birbirilerine sıkıca tutunmalarıydı. Bilinçleri böyle kapandığı için elleri kasılmıştı. Afra ve Müge hastaneye geldiklerinde ameliyathaneye alınmış iki buçuk saattir içeride duruyorlardı. Kimse bekleyenlere haber vermiyor durumu daha da sinir bozucu bir hale getiriyorlardı. Kapı aralandı ve doktor sonunda çıktı...

Akın, Efkan ve Baha ne olduğunu nasıl olduğunu anlamayarak içinde korku barındırarak olta atıyorlardı koridorda. Aileler gelmişti. Fazla kalabalıktı. Hemşirenin uyarması ile dışarıya çıkmışlardı. Sadece Akın, Efkan, Baha ve Afra'nın ailesiyle birlikte Akın'ın ailesi de kalmıştı.

Efkan'da da bileklik vardı. Akın ile yan yana oturuyorlardı. Bilekliklerini çıkarmışlar ellerinde tutuyorlardı. Doktor çıkar çıkmaz hemen yanına koşan Akın, Baha ve Efkan'dı. Üçü de titriyorlardı korkudan. Yüzlerini sildiler ve dinlemeye başladılar.

GİZLİ BİR DİYARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin