Part 4 💪

62 5 1
                                    

𝘓𝘪𝘴𝘢'𝘥𝘢𝘯

Ruby gelmeyince hepimiz endişelendik. "Ben gidiyorum. " Kızlar kafasıyla onayladıkta dışarı çıktım. Biraz gittikten sonra sesler gelmeye başladı. Kavga sesleriydi. Koştuğumda ileride dövüşen Ruby gördüm.

İki kişiyle dövüşüyordu. Bende koşup ona katıldım. O birini döverken ben diğerini almışdım. İçeri karanlık olduğu için yüzleri belli değildi. Bana yumruk atacakken elini havada tutup ters çevirdim. Acıyla bağırırken dizine tekme atıp onu yere itdim.

Ruby'ye baktığımda zorlandığını gördüm. Ona yardım etmek için koşacakken birisi ayağıma yapışdı. Yerdeki adamın elini ezip koluna tekme atsım. O bağırınca diğeri kafasını bu tarafa çevirdi. Ruby fırsatdan istifade edip adamın boynundan tutup kolunu kırmaya çalışdı. Başarısız olunca sadece karnına vurup yere serdi. Beline bir kaç tekme atıp geri çekildi. Hemen koşup odaya döndük.

"Hadi çabuk olun çıkmalıyız. " Sözümü dinleyip USB cihazlarını çıkardılar. Tüm dosyaları alıp odadan çıktık. Onlar hala yerde kıvranırken biz camdan atlayıp bahçeye indik.

Dışarı çıkıp sonra tekrar içeri girecektik.

Koşarak hemen dışarı çıktık. Bahçeden çıktığımız an sağa dönüp kaldığımız binanın tarafında olan duvara yaslandık. İki çocuk yanımızdan koşarak geçtiğinde sabahtan beri tutduğum nefesi bıraktım.

Rosé yere çömelip bekledi. "Ne yapıyorsun? " Bana ters ters baktı. " Hadi yukarı çıksana. " Beline kalkıp duvarın tepesine varmaya çalışdım. Parlamlarımın ucuyla vardıkta hemen kendimi yukarı çektim. Diğer tarafa atlatıp kızları bekledim. Çantayı bu tarafa atdıklarında havada yakaladım. Laurel geldiğinde ardında Ruby ve Ruby nin yardımıyla Rosé geldi. Yavaş adımlarla binaya yaklaşıp camdan içeri geçtik. Burası kör noktaydı. İçerdeki kameralar burayı görüntülemiyordu.

Hemen odaya girip rahat bir nefes aldık. Ben biraz üşüyordum. Ruby de kendini kötü hissediyordu. Ruby'yi yatağa yatırıp kendimi yere atdım.

𝘓𝘢𝘶𝘳𝘦𝘭'𝘥𝘦𝘯

Lisa yere uzandığında yanına koştum. "Noldu? İyi misin? " Gözlerini açıp bana baktı. " İyiyim. Sabah üşüdüm ya. O yüzdendir. " Ayağa kalkıp dolaba yöneldim. Açıp orta boylarda olan kutuyu götürdüm. Yatağın üzerine koyup açtım. İçinde istediğimiz her şey vardı. "Rosé yanıma gel. Al bu kremi Ruby nin vücuduna sür. " Rosé kremi elimden alıp hemen Ruby'ye döndü. Bende ateş düşürücü ilacı alıp Lisaya döndüm.

Onu kaldırıp kendi yatağına yatırdım. "Laurel çok üşüyorum. " Bardağa su döküp ilacı ağzına koydum. Hemen suyu içirip alnına ıslak bez koymak için lavaboya gitdim. Bezi ıslatıp geri döndüğünde oda bir kaos yerine dönüşmüştü. Ruby acıdan inliyordu, Rosé kafasını yitirmişdi, Lisa zaten kötü gözüküyordu. Yarın sabah hepsi iyi olmalıydı.

Hemen bezi Lisanın alnına koyup üstünü örtdüm. Biraz sonra uyuduğunda Ruby'ye baktım. O hala acı çekiyordu. Ağrı kesiciyi alıp Ruby'ye içirdim. Biraz rahatlamış, saninleşmişdi. Rosé stresten kasılmışdı resmen. Omuzlarına masaj yapıp sakinleşmesini sağladım. "Hadi yatağa. Hemen uyu, sabah okul var. " Gülümseyip ayağa kalkdı. Üstüne pijamalarını giyinip yatağa girdi. Bende pijamalarımı giyinip yatağıma oturdum. Bu dosyalara yarın bakıp her şeyi öğrenmeliyiz.

𝘙𝘰𝘴é'𝘥𝘦𝘯

Telefon alarmımın çalmasıyla gözlerimi açtım. Her gün bu saatte çalan alarm, en nefret ettiğim şey.

Hemen kalkıp kızlara seslendim. "Kalkın bakalım. Okul var. " Ruby yavaşça yataktan uykulu gözlerle kalkdı. Lisa biraz hasta hissettiği için yorganı kafasına kadar kaldırdı. Laurel zaten kalkmış bizim için sandviç bile hazırlamışdı.

Agents/BangtanpinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin