Episode 8

526 27 7
                                    

Esat: Dediklerimi anladınız iyice değil mi?

Ülkü: Off evet Esat bebeğim anladık, zaten zor bir şey değil ki.

Defne: Evet zor değil ama dikkatli olmamız gerekiyor bunu anlamamalılar.

Esat: Aynen Defne doğru söylüyor.

Esattan; Planımı Kasırga takımına anlatmıştım, amacımız bu turnuva da Mavi Ayı rezil etmekti. Planımız da şu şekilde: okçulukta atılan okların baş kısmında bulunan yeleği (oklardaki tüylü kısma verilen isim) birazcık kıracaktık, böylelikle o aradaki boşluğa hava girecek ve okun yönü değişecekti. Bunu bana küçükken dedem öğretmişti. "Bu kısmı koparmamaya dikkat et eğer koparsa ok düzgün gitmez." demişti. Defne Mavi Ay takımı gözleyecekti, bizde Duygu ile birlikte Mavi Ayın oklarını koparacaktık.

Bu sırada Mavi Ay takımı..

Deniz: Ee bugün öğle arasında ne yapıyoruz bakalım.

Leya: Bilmem ki hava güzel aslında dışarı çıkıp banklarda oturabiliriz.

Yağız: Çok iyi fikir bende yanımda kutu oyunlarımdan biri olan UNO'yu getirmiştim. Onu da oynarız olmaz mı?

Deniz: Olur hem de çok güzel olur Allaha çok şükür bugün canımız sıkılmayacak. Hadi bahçeye inelim..

Leya: İnelim de sadece biz mi ineceğiz Çağan ile Tuana gelmeyecekler mi.. Çağan? Tuana?

Bunlar konuşurken Tuana ve Çağan gözleri yere doğru dalmış ve bunları duymuyorlardır.

Çağandan; Aklım turnuvadaydı, acaba kazanabilecek miydik. Zorlu bir mücadele bizleri bekliyordu, Kasırga ile 10 maç yapmıştık ve hepsinin telafisi vardı ama bu maç tek maç ya kazanacağız ya da kaybedeceğiz. Ben aramızdaki en iyi ok atan kişiydim genelde 10 veya 9 atıyordum. Ya o gün çok kötü bir atış yaparsam.. Aklımda bu sorular dolaşırken bir anda Denizin bağırmasını duydum.

Tuanadan; Çağanın aklına sanki bir şey takılmış ve onu düşünüyor gibi duruyordu, sadece yeri izliyordu çünkü, bende ona bakmaya başladım acaba neyi düşünüyordu. Onu izlerken yüzünün ne kadar temiz olduğunu fark ettim hiçbir sivilce falan yoktu yüzünü inceliyordum adeta. Bu sırada Denizin bağırması ile kendime geldim.

Yağız: Ohoo bunlar dalmış gitmişler be.

Deniz: Dur bak ben şimdi nasıl ayıltıyorum onları.. ÇAĞANN! TUANAA!

Çağan: Lan noluyor?

Tuana: Deniz ne bağırıyorsun kulağımızın dibinde.

Deniz: Siz uyuyordunuz bende uyandırdım sizi kötü mü yaptım.

Çağan: Ne uyuması kafan mı güzel Deniz.

Yağız: Yani dalmışsınız diyor Deniz, size seslendik duymadınız.

Deniz: Aynen öyle.

Tuana: Şimdi söyle ne var?

Deniz: Bi..

Leya: Biz bahçeye inelim diyoruz. Yağız UNO getirmiş onu oynayalım.

Çağ&TuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin