163 37 22
                                    

İyi okumalar💘


Her sabah olduğu gibi yine perde arkasında oturup playlistini açmasını bekliyordum fakat bugün açmadı. Aylarca yaşadığım tek vakit olduğunu düşündüğüm o playlistin açık olduğu saatlerdeydik ama bugün... bu günü yaşayamadım.

Sabahın ilk saatleri, mahalle ölü sessizliğini korumaya devam ederken önümdeki kahvemle bakışıyordum. Uzun zamandır hiç bu kadar boş hissetmiyordum. Birkaç ay öncesine geri döndüğümü düşündüm. Sanırım Jisung'u vazgeçirebilmiştim. O da farkına varmıştı, sonu kötü bitecek bir yola adım atmanın anlamsız olduğunun.

İçimde oluşam rahatlamanın yanında anlamsız bir rahatsızlık yüzeye çıkıyordu, korkutucu bir seviyeye ulaşıyordu. Sadece, fazla kafaya takmıştım büyük ihtimalle. Senelerce yaptığın gibi Lee Minho, aynı senelerce yaptığın gibi... düşünmeyi bıraktığımda her şey kaybolacak, eski hâlime geri dönecektim. Basitti, çok basit.

Alacaklı gibi çalınan kapıyla korkarak yerimden sıçramıştım. Bir pazar günü, sabahın bu saatlerinde kapıma gelebilecek kimse yoktu.

Kargo? Hayır, hayır... pazar günü hiçbir kargo şirketi çalışmazdı, ayrıca beklediğim bir kargom da yoktu. Komşu? Mümkün bile değildi. Topu topu üç komşumla karşılaşmıştım bunca zaman boyunca, tek kelimelik diyaloğumuz bile bulunmuyordu onlarla da. Benim bu binada oturduğumu bile biliyor olamazlardı. Han Jisung? Belki... mümkündü ama dünkü net konuşmamın ardından konuşabilecek cesareti bulabileceğini sanmıyordum. Ayrıca, bu sabah playlistini bile açmamıştı.

Kim olabileceği düşünürken yavaş adımlarla kapıya yöneldim. Kapı deliğinden baktığımda kimseyi görememiştim. Birisini bulamamanın getirdiği öfkeyle kapıyı açıp katta göz gezdirdim ama katta da kimse yoktu. Kapıyı geri kapatmak üzereyken gözüme çarpan yerdeki mavi zarf ile durakladım. Sanırım... başaramamıştım.

  Tekrardan merhaba Minho. İkinci mektubu yazmanın ne kadar doğru bir karar olduğunu bilemiyorum fakat dediklerini düşünüp bir sonuca vardım. Tabiî diyebilirsin ki, "Bunu neden mektupla yazıyorsun, konuşabilirdik." ancak
tahmin etmişsindir; biraz utangacımdır. Ayrıca son konuşmamız da pek iyi gitmiş gibi değildi, bu yüzden yine yazmakta buldum çözümü.

  Açıkça reddedildiğimin farkındayım ama seni kazanmayı kafaya koydum. Bu sabah playlistimi açmayacağım, böylelikle her aabah gününe başladığın playlistimin değerini anlayacaksındır. Bu kadar emin konuşuyorum çünkü perdeyi hiçbir zaman tam çekemedin, Minho. Bunu söylemeseydim eminim ki perde arkasında özellikle playlistimi açtığım ve kapadığım vakit arasında oturduğunu reddedecektin. Düşündüm de, tatlı olurdun sanırım...

Öncelikle sormak istediğim bir şey var; seninle vakit geçirmeme izin verir misin? Merak etme, randevuya çıkalım demiyorum. En azından birlikte bahçe sularken sohbet edebiliriz, öyle değil mi? Sonuçta biz komşuyuz. Her çarşamba günü sokak kedilerini tek başına değil de benimle birlikte besleyebilir misin? Bence bunları yapabiliriz. Komşumla bunları yapmaktan memnuniyet duyarım. Cevabını bekliyor olacağım, mavi zarflı mektupla!!!

Bu güzel duyguyu sana en başından başlayarak tattıracağım. Seveceğinden eminim çünkü sen de aşk gibi acı ve sert görünümünün aksine tatlı ve yumuşak birisin, Lee Minho.

- Han Jisung

Dalga geçiyor olmalı. Fazla mı kibardım acaba ona karşı? Gerçekten ona mektup yazacağımı düşünüyor mu? Delirmiş sanırım.

Mektubu hızla parçalara ayırıp yuvalayıp top haline getirdim. Çöp kutusuna atıp okuduklarımı unutmak adına televizyonu açıp rastgele bir kanalda durdum.

***

Kafayı yemek üzereydim. Bir sağ tarafımdaki boş kağıda baktım bir de sol tarafımdaki onlarca bantla birleştirmeye çalıştığım mektuba. Mektubu okumamın üzerinden sadece yarım saat geçmişti. Dayanabilme sürem maksimum yarım saat sürmüştü daha doğrusu. Şimdi ise oturmuş Jisung'a cevap mektubu yazıyordum.

Elimdeki kalemi fırlatıp sinirle parmaklarımı saçlarımın arasındam geçirdim. Ne yazacaktım ki? Gözlerimi tavam dikip aklımda düzgünce cümlelerimi kurmaya çalışıyordum fakat hayatım boyunca bir kez bile mektup yazmamıştım, hele ki cevap olarak hiç...

Daha fazla oyalanmak istemeyip aklıma geldiğince onayladığıma dair birkaç cümle bir şeyler yazıp kağıdı hızla katladım. Kendi mektubun fazladan yanında gönderdiği mavi mektup içerisine koyup evden çıktım.

Karşı binaya ulaştığımda bir süre durakladım. Dünden razı gibi bir saat içerisinde mektup yazıp kapısına geldiğime inanamıyordum. Girişteki gözüme ilişen çöp kutusma doğru ilerledim. Belki de sadece mektubu çöpe atıp buraya hiç gelmemiş gibi davranmalıydım.

Sakin ol, Minho. Sen sadece hoşgörülü bir komşu olarak, sana yazılmış bir mektuba cevap mektubu yazdın. Bunda anormal bir şey yok. Sadece mektubu kapısına bırakıp zile basıp evine geri döneceksin, bu kadar. Abartılacak, korkulacak hiçbir şey yok.

Hızlı adımlarla Jisung'un katına çıktım. Derin bir nefes alıp gözlerimi elimdeki mektuba indirdim. İlerlemek istedim fakat ayaklarım benim aksime olduğu yerde durmakta ısrarcıydı.

Zili çalmama gerek var mıydı ki? Zaten dışarı çıktığında mektubu görecekti ki. Bu kadarı bir komşu için fazla bile hem, yetinmeyi bilmeli.

Elimdeki mektubu köşedeki dairesinin önüne doğru fırlatıp sanki zile basıp kan küçük çocuklar gibi kendi binama doğru koşmaya başlamıştım. Dışarıdan birisi görseydi, belki hırsız bile sanabilirdi beni. Kendi daireme ulaştığımda içimi saran rahatlıkla gülümsedim.

Umarım Han Jisung, bu mektubu yazdığıma pişman etmez beni.


~~~

Selamm geri geldimm,, nasılsınız??

Ne yazdığım hakkında hiçbir fikrim yok inanır mısınız😕 Umarım batırmam bu fici..

Artık tamamiyle döndüğüme göre bu fici düzene sokacağım ve çok yakında semesung ficimi yayımlayacağım. Aslında geçen haftalarda yayımlayacaktım ama o fici birisine armağan etmek istediğim için çok özenle yazmaya çalışıyorum ki ona layık olsun istiyorum.. Ek olarak OT8 mükemmel kurgulu bir mini fic de yayımlayacağım, beğeneceğinizden eminim..

Sormak istediğim bir şey var, moa okuyucum var mı? Yeonbin ve taegyu fici yazdım ve yayımlamak istiyorum..

Umarım bölümü beğenmişsinizdir,,, beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen💘💘💘

anti-romantic | minsung (DUZENLENIYOR.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin