Jung Hoseok
"Yaladığın kaşığı çorbanın içine mi soktun?" Elimdeki kaşığı tezgahın üzerine bırakarak derin bir nefes aldım. Arkamı, çorbayı ısırtırken sürekli beni izleyen ve her yaptığıma karışan Yoongi'ye döndüm.
"Götüne sokmadığıma dua et." Kaşlarım çatılırken sinirli gözlerimi ona sabitledim ama Yoongi gülmekten başka bir şey yapmıyordu.
"Ayıp," dedi. Üstünde olan battaniyesini düzeltti. "Ağzına hiç öyle şeyler yakışmıyor güneşim."
"Ne yakışıp yakışmayacağını sana mı soracağım?"
"Şimdi bir şey derdim ama utanıp yüzüme bakamazsın." Kenarda duran rulodan bir parça peçete kopardı. Keyif alıyor gibiydi ama ben almıyordum. Yaptığı şaka sinirlerimi daha çok germişti.
"Gözlerini üzerimden çek ve çorbaya bak. Hastayım bana yanık çorba mı yedireceksin?"
Önüme dönerek ocağın altını kapattım. Söylediği şeylere cevap vermeyerek çorbayı küçük bir tabağa koydum.
Sadece iki saat uyuyabilmişti. Sonra acıktığını söyleyerek kalktı. Ona çorbayı içmesini söylediğimde soğuk olduğunu ve bunu içemeyeceğini söylemişti. Bir bebek gibi mızmızlanarak çorbayı ısıtmamı istedi.
"Ya güneşim." Elimde tepsi ile ona döndüm. "Çorbamı sen içirsene."
"Bebek misin?"
"Hastayım ben,"dedi sitem ederek. Yoongi hasta olduğunda aşırı mızmız biri oluyordu. Küçük bir grip olsa kolunu dahi kaldıramayacak şekilde yataklara düşüyordu. İlk zamanlar bunun abartı olduğunu düşünsem bile zaman geçtikçe vücudunun hastalıklara karşı aşırı dirençsiz olduğunu fark etmiştim.
"İyi," dedim yanındaki sandalyeye oturarak.
"Çok uzak orası," dedi. "Gel buraya otur istersen." Kucağını gösterdiğinde yüzünde alaycı gülümsemesini eksik etmemişti. Alev çıkacak gözlerimi ona diktim. Yarım saattir sabrımı sınıyor gibi hareketleri vardı. "Tamam şaka yaptım çek gözlerini."
Dediği gibi gözlerimi ondan çektim. Titrek bir nefes vererek çorbadan bir kaşık aldım ve Yoongiye uzattım. "Çok sıcak üflesene."
"Sıcak değil."
"Sıcak duman çıkıyor."
"Tamam da sıcak isteyen sendin."
"Çok sıcak içip boğazımı mı yakayım?"
Kaşığı çorbanın içerisine bıraktım. "İçmeyeceksin değil mi?" Saçlarını arkaya doğru atarak yandan bana baktı. "En nefret ettiğim çorbayı getirmişsin."
"İyileşmen içindi."
"Zehir içerim bunu içmem."
"İçme." Tepsiyi kenara doğru ittim ve biraz daha iyi olmuş Yoongi'yi süzdüm bir süre. "İyisin değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
it's getting hot in here ➸ sope
Fanfictionher şey benim gördüğüm küçük bir rüya ile değişmişti. 16