Jaymes Young - Infinity
Jung Hoseok
Koşarak oturduğum banka bağdaş kurarak yerleşti. Manavdan aldığı mandalinaların olduğu poşeti kucağına koyarak içinden bir tane bana uzattı. "İyi görünüyorsun." Mandalinayı alıp soymaya başladım. "Seni öpünce iyileştim," dedi. Hiç beklemediğim bir anda söylemişti. Şaşırarak ona döndüm. Soyduğu mandalinadan bir tane ağzına attı. "Ne bakıyorsun? Gece seni öpmedim mi?"
Başımı çevirdim. "Öptün."
"Sen de karşılık verdin."
"Evet."
Bana baktığını biliyordum ama ben yolu izlemeye devam ettim. İnsan geçmeyen boş yolu izliyordum. Kulaklarımın kızardığını hissediyordum ve Yoongi de bunu fark etmişti. "Kulakların kızarmış." Kulak mememe dokunmuştu. "Utanınca kulakların kızarıyor." Diş etlerini gösterecek kadar güldü. Elimin tersi ile kulak mememi tutan eline vurdum. Kaşlarım istemsiz çatılmıştı. Neye ima yaptığını biliyordum germişti bu konu beni. İçimde gereksiz olan bir korku vardı.
Kendi kızarmış kulağımla oynamaya başladım bu sefer. Bileğimden tutarak elimi çekti. Kendi eli ile kenetlediği elimi minik dudaklarına götürerek küçük bir öpücük kondurdu. Doğruyu söylemek gerekirse rüyada gördüğümden bin kat daha iyi hissettirmişti.
"Eve gidelim," dedi. Yerinden kalktı ve beni de oturduğum yerden kaldırdı. "Biraz daha dururuz diye düşünmüştüm." Mandalina poşetini çantasının içine koymaya çalıştı tek aliyle. Kenetlediği ellerimizi ayırmak gibi bir düşüncesi yokmuş gibi hareket ediyordu. Boşta kalan elimle ona yardım ettim.
"Dün de eve gitmedim bizimkilere bir görüneyim tekrar çıkarız." Çantasını tek omzuna taktı. "Akşam parkta buluşuruz. Olur mu?"
"Olur." Dedim. Yol boyunca başka bir şey konuşmadık. Mesafemiz zaten çok azdı ama bu az mesafede bile ellerimizi ayırmamıştı. Eve varana kadar sıkıca tuttu elimi. Elinin yanımda elim fazla güzel durmuştu.
---
yoongi
barışalım mı
namjoon
siktir git
yoongi
çok kırıcısın ya
tamam kapına bak hadi
namjoon
neden bomba falan mı koydun suikast mi düzenliyorsun
yoongi
mutlu olacağın bir şey bakar mısın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
it's getting hot in here ➸ sope
Fanficher şey benim gördüğüm küçük bir rüya ile değişmişti. 16