Tekrardan usulca penisime değen ve saran soğuk kemikli eller irkilmeme neden olmuştu. Çok yavaş hareket ediyordu. Acı çekeceğim kadar yavaştı. Bir elimle yüzümü kapatmaya çalışırken diğer elim ile de yatak çarşafından güç alacakmışım gibi sıkıca tutuyordum.
En yakın arkadaşımın üstümde olması ve bana mastürbasyon yapması garipti. Onunla beni birlikte hiç bu şekilde düşünmemiştim. Kim en yakın arkadaşı ile böyle bir şey düşünürdü? Şu anda olduğum konum hem rüya gibi hem de kabus gibiydi. Kendimi kötü hissetmekten alıkoyamıyordum ama onu da engelleyemiyordum.
Tepkilerime bakarak beni çekmeye devam ediyordu. Bana yaklaşmıyordu, öpmüyordu ya da başka bir yerime dokunmuyordu. Gözleri sadece yüzüme sabitliydi ve tepkilerimi izliyordu. Rahatsız ediciydi bu davranışı.
Onun çok yavaş olması da beni delirtecek gibi olmaya başladığında zor çıkan sesimle inleme ile karışık konuştum. "Yavaş... Olma..." Dışarıdan bakılınca ve bana karşı sanki bebek gibi olan en yakınımın altında inlemem çok garipti. Çook.
Boşalmaya yakın hissettiğimde penisimi çekmeyi durdurmuştu. Yüzümü kapatmaya çalıştığım elimi çekerek ona baktım 'ne yapıyorsun?' der gibi. Cevap vermedi. Bu kadar sessiz olması onun karakterine aykırıydı. Dizlerinin üzerine oturdu ve bacaklarımı aralayarak bacak arama kafasını sokmuştu. Ne yapacağını anladığımdan sertçe yutkunmuştum. Penisimi ağzına alırken başımı arkaya attım. Çarşafı sıkmaktan kan gitmeyen elim bembeyaz olmuştu. Nefesim kesiliyor gibi hissetmiştim. Min Yoongi benim nefesimi kesmişti ve şu an bana ağzıyla daha önce tatmadığım bir zevk veriyordu. O kadar güzel hissettiriyordu ki ellerim ile onu itmek yerine saçlarını tutup yön veriyordum.
Vücudum titrerken onun ağzının içine doğru boşalmıştım. Utançta yerin dibine girmiştim. Yüzümün yandığını hissediyordum ama vücudum da yanıyordu. Yoongi'ye baktığımda tüm sıvıyı yutmuştu. Hareketleri hiç onluk değildi. Hiçbir şey dememişti dememesi beni daha çok geriyordu.
Gülümsemeye başladığında anlam veremedim. Şu an hiçbir hareketine anlam veremiyordum ama bu gülümseme bana her zaman güldüğü diş etleri gözüktüğü türden masum değildi. Yüzüme doğru uzandığında dudağıma küçük bir buse kondurup yerinden kalkmıştı.
---
Nefes nefese yataktan kalkmıştım. Su gibi terlemiştim ve kalbim sanki yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu. Birkaç saniye sadece kendime gelmeye çalıştım. Şu an yeri ve zamanı ayırt dahi edemiyordum. Gördüğüm tüm şey rüya mıydı? Gerçek değil miydi? Gerçek gibiydi. O kadar gerçekti ki dudaklarındaki yumuşaklığı hala dudağımda hissediyordum.
Bu kadar etkilenmem normal miydi bilmiyordum ama doğru olmadığı kesindi. O benim en yakın arkadaşımdı. Beni kardeşi olarak görüyordu. İğrençti böyle düşünmem. Yoongi duysa dalga geçerdi belki ama ona anlatacağımı düşünmüyordum. Kırk yıl ağzından düşürmezdi konuyu. Her bulduğu fırsatta dalga geçerdi bu yüzden ben de sonsuza dek bir sır olarak kalması en iyisiydi.
Saate baktığımda alarmın çalmasına on dakika olduğunu görmüştüm. Okulda Yoongi'nin yüzüne nasıl bakacağımı bilmiyordum çünkü garip bir şekilde bu rüya beni çok etkilemişti.
Bir süre yatakta durdum alarm çalana kadar kalkmadım. Küçük çaplı bir şok geçirmiştim ve itiraf etmek istemesem bile... Hoştu. Bana dokunduğunu düşündüğümde iğrenmemiştim. İğrendiğim şey onun hayatımda olduğu konuma göre bunun yanlış olmasıydı. Ondan değil kendimden iğreniyordum.
Hafif açık olan perdeden karşı cama baktım. Yoongi'nin odasına. Camlarımız karşılıklıydı arada birkaç metre vardı sadece. Genelde telefonlarını açmadığım zaman camdan bana bağırırdı. Kavga ettiğimiz zaman camıma sürekli bir şeyler atar beni rahatsız ederdi. Zaten çok küs kalamazdık. Daha çok Yoongi kalamazdı. Peşimdeydi sürekli kuyruk gibi ama hoşuma da gidiyordu bu tavırları. Sadece arkadaşça hoşuma gidiyordu ama başka türlü gitmiyordu. Gidemezdi.
Ona karşı ne duygusal ne cinsel çekim hissetmemiştim hiçbir zaman. Hiçbir zaman hissetmeyeceğime de emindim. Rüya yüzünden sadece vicdan azabı çekiyordum.
Alarmı kapatıp yataktan kalktım. Banyoya girerek hızlıca duş almaya çalıştım. Büyük ihtimalle Yoongi hala uyuyordu. Ağır bir uykusu vardı. Asla bir seslenişte uyanmazdı.
Bugün okula tek gitme kararı aldım. Her zaman birlikte giderdik ama bugün onu ne kadar az görürsem o kadar az vicdan azabı çekerdim ve çabuk unuturdum. Kemikli ellerini ve... Ve yumuşak dudaklarını.
Büyük ihtimalle bana küsüp camıma sürekli bir şeyler atacaktı ama kafamı toplamak için buna mecburdum.
Banyodan çıkıp formamı giydim ve Yoongiden ses soluk çıkmayınca bana yetişmesin diye hızlı adımlar ile okula gitmeye başladım.
***
02.06.21
beğendiniz mi 🥺
ani bir karar verdim ve bu atmak istedim......... pişman olmamayı diliyorum........
daha hızlı motive olup bölüm atabilmem için yorum yapmayı unutmayın yorum gelmeyince toptan silesim geliyor :''
umarım beğenirsiniz yanlışlarım ve eksiklerim olabilir bunun için şimdiden özür dilerim
Luz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
it's getting hot in here ➸ sope
Fanficher şey benim gördüğüm küçük bir rüya ile değişmişti. 16